Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu’ndaki etkinlikler saat: 14.00’de Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Yrd. Doç. Dr. Mitat Durmuş, “Mehmet Akif Ersoy’un Milli Mücadeleye Katkısı ve istiklal Marşı”, Yrd. Doç. Dr. Arzu Şeyda “Mehmet Akif Ersoy ve Safahat”, Yrd. Doç. Dr. Asuman Kızıltepe de belgesel üzerinde sunum yaptı.

Yrd. Doç. Dr. Mitat Durmuş, Mehmet Akif Ersoy’un milli mücadeleye katkısı ve İstiklal Marşının kabulüne değinerek, “Mehmet Akif, ikinci meşrutiyetin ilanından başlayarak Cumhuriyet dönemine kadar etkisini sürdürmüş milli bir şairdir. Mehmet Akif demek İstiklal Marşının (1921) kabulü demektir. Mehmet Akif kendi döneminde güçlü bir şair olup üç kıtaya hakimken şimdi bizler bir kıtaya bir karaya dahi elimizde tutamıyoruz. Mehmet Akif milli mücadele döneminde Anadolu’da milli bilinci uyandırmış, halk üzerinde milli birlik ve beraberlik duygusu kamçılamış engin bir şairdir.” dedi.

Durmuş daha sonra şunları söyledi:

“Halkın o dönemde yaşadığı sıkıntıları göz önüne alarak cihan devletini ayakta tutmaya çalışmış İslamcılık fikri dahilinde öne çıkmış bir mücadele adamıdır. 1915’ten önce verdiği eserlerde ilmiye sınıfına ve bürokrasiye sert bir şekilde eleştirmiştir. Daha sonraki yıllarda halkı milli bilinç etrafında toplamaya çalışmıştır. Rumeli ve Anadolu’daki toprak kayıpları onu daha da endişelendirmiştir. Bunu Süleymaniye kürsüsünde açıkça dile getirmiştir. Artık karamsarlık, ceset, acı kendisini umuda ve yeni bir kıvılcıma bırakmıştır. Genel itibari ile Anadolu halkının siyasi ve kültürel hayatı dönemin zihniyeti onun üzerinde çok etki bırakmış. Bunu her defasında dile getirmiş ve eserlerinde yazmıştır.

Mehmet Akif denilince halkın sesi, halkın gücü aklımıza gelmelidir. “Zafer yolu bu yoldur, bu yoldan dönülmemeli’ diyerek halkı tek çatı altında birleştirmeyi kendisine gaye edinmiştir. Anadolu’yu il il, kasaba kasaba gezerek halkı Anadolu’nun durumunu görmelerini bu hususta ne yapılması gerekiyorsa bir an önce yapılması gerektiğini dile getirmiştir.Milli Mücadele dönemin de hareket-i milliye’ye güç kazandırmak gerekse onlara vatan toprağının ne kadar değerli olduğunu şu sözleri ile bir kez daha iyi anlıyoruz: “Millet topla, tüfekle yıkılmaz. Kendi derdine düşünce yıkılır” diyerek halkı Anadolu’nun yurt toprağının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha dile getirmiştir. “Vatan toprağı elde tutulmazsa ayaklar altına alınıp çiğnenecektir. Buna müsaade verilmemeli. Arkadaş yurdumu alçaklara uğratma sakın” diyerek vatan toprağı için gerekirse can verilmelidiri aşılamıştır. “Cihan yıkılsa da cephe sarsılmaz, cephe sarsılsa da Türk Milleti yıkılmaz” diyerek Türklüğe ve Türk Milletine duyduğu bu fedakarlığı 14 bin yıllık tarihten sonra ilk kez İstiklal marşını yazarak Türk milletine duyduğu saygıyı, Türklüğün iftihar gururunu yazmıştır. Mehmet Akif’i saygı ile anıyor, bize böyle onurlu bir hediye verdiği için ona saygı duyuyoruz.”

Yrd. Doç. Dr. Arzu Şeyda da Mehmet Akif ve en önemli eseri safahat hakkında bilgiler vererek, “Mehmet.Akif Anadolu’da yankılar uyandıran engin bir şair, bir düşünce adamıdır. Kendi inandığı dava uğruna ölmeyi bile seçen bir kahramandır, dava adamıdır. Safahat eserinde toplum zihniyetini o dönemin koşullarını eserde yansıtmıştır. Bir nevi hayatın şiiridir. Kelime anlamı da hayattan manzaralar olan eser Anadolu halkını mücadelesini başarı ile yansıtmış bir şaheserdir. Bireyden topluma, toplumdan insana, insandan Allah’a yönelmiş, eserlerinde milli mücadele ruhunu sıkça dile getirmiştir. Safahat eserinde İstiklal marşının izdüşümlerini açıkça görmekteyiz. Toplumsal sorunlar dile getirilmiş, bunlara çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır. Eser aynı zamanda özgüvenin bir yansımasıdır. Safahat, Süleymaniye kürsüsünde Asım Hakkın sesleri belli başlı önemli eserleridir. Mehmet Akif olsun, Safahat adlı eseri olsun Anadolu ve Anadolu halkının mücadelesini işlemiştir. Akif, milli bir şairdir.” diye konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Asuman Kızıltepe ise, “Mehmet Akif Ersoy’un sanata verdiği değer edebi eserlerinde ortaya çıkmıştır. Dönemin toplumsal kaygılarını da yansıtmıştır. Sanatının icrasında toplumsal etmenler yatar. Mehmet Akif Ersoy öğretmen, şair, eleştirmen ve büyük bir düşünürdür.” şeklinde konuştu.

Yarın da yine Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu’nda saat: 14.00’de şiir dinletisi, belgesel ve tiyatro gösterisi sunulacak.