Kılıç’tan Hayvancılık Dersi
AK Parti Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç Mecliste muhalefet Milletvekillerine Tarım ve Hayvancılık dersi verdi.
MHP Grubunun, tarım ve hayvancılık sektöründeki sorunlar ile ilgili bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi üzerine AK Parti Grubu adına Prof. Dr. Yunus Kılıç’ın 12 Haziran 2012 Salı günü TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşma:
Saygıdeğer milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisinin tarım ve hayvancılıktaki bu kötü gidişle alakalı kendilerine göre iddiaları aslında Meclisimizin bugününe ait bir gündem değil, sürekli, ellerinde yazılı bir metin var, bunu sıkıştıkça Meclisimizin gündemine getirerek Meclisimizin çalışmasına engel olma gayretlerinden birisi olarak değerlendiriyoruz.
Bizim, saygıdeğer milletvekilleri, tabii, bir konuda fikir ortaya atarken değerlere, bilimsel değerlere bakarak konuşmakta fayda var.
“Aydın adam” diyorsanız dinleyeceksiniz, siz de aydınlanacaksınız, siz de aydınlanacaksınız.
“Aydın adam” diyorsanız dinleyip aydınlanacaksınız.
Efendim, şimdi, bizim ülkemizde…
Yazdıkları metinden kendilerinin bile haberi yok!
1980 yılının sorumluluklarını, 2001 yılında kurulmuş olan AK Parti’ye yıkma gayreti içerisinde düzenlemiş oldukları ellerinde bir metin var ve 2007 yılıyla alakalı bir iddiaları var, diyorlar ki: “2007 yılında kuraklığın ve iklimin olumsuz şartlarından etkilenen tarım ve hayvancılık sektörü, AK PARTİ’nin kötü tarım politikaları yüzünden bu hâle gelmiştir.”
Arkadaşlar, tarım ve hayvancılık, doğaya, iklimin kötü şartlarına oldukça açık bir alandır. Burada, Allah’ın takdiridir, fakat şuna bakmak lazımdır. Dokuz yıllık iktidarımız içerisinde tarım sektörü, 2007 hariç-ki o da kuraklığın olumsuz etkisinin bir sebebidir- sekiz yıl üst üste büyümüştür, bu AK PARTİ dönemine has bir özelliktir, bunu özellikle bilmenizi isteriz.
Sayın Halaman’ın bir iddiası var, diyor ki:”2001’den önce Türkiye’de 16 milyon sığır varlığımız vardı, daha sonra bu10 milyona düştü.” Hayır, tutup da bu ülkenin hayvanlarını kendi eliyle tek tek saymadıktan sonra böyle bir bilgisinin olmuş olması söz konusu olamaz,çünkü biz bilim adamları onlara böyle bir veri vermedik.
Efendim, Türkiye’de ilk tarım sayımında 12,4 milyon hayvan varlığımız var idi ve şu anda, bizim tekrar tarımdaki hayvan sayısı,varlığımız 12 milyona -şükürler olsun ulaşıyor…
AK PARTİ 2001 yılında iktidarı devraldığı zaman hayvan sayımız 9 milyona kadar düşmüştü, bunun yüzde 85’i de verimsiz ırklardan oluşuyordu, şu anda Türkiye’de hayvan varlığımız, sığır varlığımız 12 milyona çıkmıştır ve kültür ırkı hayvan varlığımız da bunun içerisinde yüzde 40’lık bir orana ulaşmıştır.
Tabii ki 1980’den bu tarafa baktığınız zaman, dünyada tarımdaki ve hayvancılıktaki hayvan sayılarındaki artışı göz ardı etmemiz mümkün değil. Biz İktidarı devraldığımızda ki, şükürler olsun ki, sizin elinizde daha fazla kalmadan devralmışız yoksa sıfıra inecekti bu rakamlar. 9 milyon olarak almış olduğumuz hayvan varlık sayısının yüzde 40’ını kültür ırkı hayvan varlığı noktasına getirerek, bugün 12milyona çıkarmış bulunuyoruz.
Saygıdeğer milletvekilleri, birtakım iddialarda bulunurken rakamlarla konuşacaksınız. Bu ülkedeki insanların aklını, zihnini bilgi sahibi olmadan bulandırmaya hakkımız yok.
Bakın, bu ülkede 6,5 kilo kırmızı et tüketiliyordu2001 yılında AK PARTİ iktidar olduğu zaman, bugün 10,5 kilo kırmızı et tüketiliyor. Bu ülkede sizin elinizden hükümeti devraldığımız zaman…
Hayvanlarımız bile sizin elinizde süt vermiyordu ya.
1.700 kiloydu sizin bu ülkede iktidar olduğunuz dönemlerde bir ineğin verdiği süt. Bugün2.800-3.000 kilo civarında.
Sizin zamanınızda bir sığırdan alınan Karkas miktarı 170 kiloydu. Bugün 230 kilo civarındadır bir hayvandan alınan et 0miktarı.
Saygıdeğer milletvekilleri, baktığınız zaman, örneğin, balıkçılıkta, iddianız var, üretim düştü, Türkiye dünyada balıkçılık üretiminden iyi, en yüksek seviyede üreten üçüncü ülke konumunda.
Tarımdaki diğer alanlara baktığınız zaman, evet doğrudur, özellikle kırmızı et noktasında bir sıkıntısı var bu ülkenin.
Biz bu ülkenin insanının, çocuklarının, gençlerinin, yaşlılarının daha çok hayvansal protein tüketmesini arzu ediyoruz.
Medeni ülkelerde, bakın, insanların protein ihtiyaçlarının yüzde 70’i hayvansal ürünlerden karşılanırken bizim ülkemizde buoran sadece yüzde 30’ları civarındadır. Biz, ülkemizin hayvansal proteini daha çok üretmesini istiyoruz fakat biz aldığımızda bu ülkenin değerleri buydu arkadaşlar. Bunu yükseltmeye çalışıyoruz. Önce durumu doğru tespit etmezseniz çözümleriniz sağlıklı olmaz. Beklentilerinizi yapabileceklerinize göre ayarlayacaksınız koyacaksınız ki, elde ettikleriniz sizi de ülkemizi de tatmin etsin.
Şükürler olsun ki, ülkemiz bu sıkıntıları belirledi,şu anda kırmızı et meselesini halletmek üzere bu ülkede ilk defa, bakın ilk defa, doğrudan gelir desteği kaldırıldı, artık, ürüne destek veriliyor.
Yani parayı alıp da köylü, üretimini yapmadan bunu cebine koymuyor; üretiyor ve ondan sonra karşılığını alıyor. Bu ne yaptı biliyor musunuz?
Yem bitkileri üretimimizi 25 milyon tondan 37 milyon tona çıkardı. Yani, bizim ihtiyacımız olan yem üretiminin yaklaşık yüzde 75’ini karşılayacak hâle geldi. Amacımız, ülkemizde, 2023 vizyonumuz bu…
Amacımız, ülkemizde sulanabilir, ekonomik olarak sulanabilir tarım arazilerimizin tamamını sulamak, üretebileceğimiz kadar, en az 50 milyon ton, 15 milyona çıkarmayı düşündüğümüz kendi hayvan sayımızın tamamını besleyecek kadar olan 50 milyon ton kaba yemi, üretimimizin tamamını,kendi ülkemiz içerisinden karşılamak ve ondan sonra bunu entansif hayvancılığa dönüştürerek ihtiyacımız olan, en az, medeni ülkelerde olduğu kadar, 20 kiloya yakın seviyelerde kırmızı et tüketimini kişi başı olarak ülkemiz insanına sağlamak. Amacımız budur, 2023 vizyonumuz budur.
Bakın, sizin döneminizdeyken köylü nüfusunun millî gelirden aldığı pay, kişi başı, sadece bin dolardı arkadaşlar. Bakın, bunlar artık Afganistan, Tacikistan seviyeleri. Şu anda AK PARTİ sayesinde bu rakam3.500-3.600 doların üzerine çıktı ve bizim hedefimiz, vizyonumuz şudur: Bu ülkenin - bu, Sayın Başbakanımızın da talimatıdır, arzusudur, isteğidir-batısında ne varsa, doğusunda da, kuzeyinde de, güneyinde de o olacak. Benim köylüm de bu ülkede millî gelirden payına düşeni alacak.
2023 vizyonumuz, köylümüzün millî gelir seviyesini 10bin dolarlar seviyesine çıkarmaktır. Bakın, şu anda ülkenin seviyesi budur. Bizköylü nüfusunun, dünyanın her tarafında olduğu gibi, kırsal kesim, ekonomik gelişmelerden en az pay alan kesimdir. Bizim iddiamız, köylümüzün de 10 bin dolar gelir seviyesine ulaştırılmasıdır.
Süt verimine baktığınız zaman, 8,5 milyon tondan aldığımız süt üretimini 13,5 milyon tona çıkardık. Süt üreticimizin dalgalanmalardan etkilenmemesi için, gelir kaybına uğramaması için,işletmelerini kapatmamaları için, bakın çok güzel bir proje başlattık, Okul Sütü Projesi başlattık.
Ben Tarım Bakanlığına, Millî Eğitim Bakanlığına, Sayın Başbakanımıza çok teşekkür ediyorum. Hatta mümkünse bunun yaşlı sütü, asker sütü, yurt sütü şeklinde de devam ettirilmesi çiftçimizin desteklenmesi açısından son derece önemli bir projedir. Fakat saygıdeğer milletvekilleri, biliyorsunuz, bundan da, hiç rahatsız olunmaması gereken bu güzel olaydan en büyük sesler, en büyük sıkıntılar Meclisten geldi.
Güneydoğu’dan beni arayan bir yaşlı amcamız bana aynen şöyle söyledi: “Arkadaşlar, çok güzel bir proje yapıldı.” dedi, benimde bu konuyla alakamı bildiği için olsa gerek. “Kim bununla alakalı çıkıp olumsuz şekilde bağırıyorsa...”, Bakın, “Kim bununla alakalı olumsuz propaganda yapıyorsa bizim çoluğumuzun çocuğumuzun rızkına göz dikenler onlardır.” dedi.
Bizim derdimiz üreticiyi desteklemek, inşallah, bu vizyonumuzun gereği olarak yem bitkisini üretebilirsek…
Bakın, ziraat fakültesi hocaları var, bunun altına imza atanlardan bir tanesi.
Arkadaşlar, Türkiye’de ot meselesi halledilmeden et meselesinin halledilmesi mümkün değildir. Meselemiz şu anda hayvancılığın gıda güvenliğini temin etmek.
Bakın, hayvancılıkta gıda güvenliğini ilk defa bu Mecliste biz dile getirdik. Hayvancılığımız iyi yoldadır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.