Kars Stratejik Araştırmalar Merkezi Uzmanları sokakta halkın nabzını tuttu, Kars’ın kronikleşen sorunlarını belirledi, etkileyici ve bir o kadar da enteresan sonuçlara vardı.

Kars Stratejik Araştırmalar Merkezi Uzmanlarının araştırmalarına göre, Kars’ın kronikleşen sorunu : her şeyi devletten beklemek. Kars’ın içinde bulunduğu ve kronikleşen sosyo ekonomik sorunlarının artış kaydetmesinde; vatandaşın her şeyi devletten beklemesi, neme lâzımcılık etmek ve kolaycılığa kaçmak gibi duyarsızlık eğilimleri etkin rol oynuyor. Bir de Karslının umutsuzluğu.

SORUNLARA SAHİP ÇIKMIYORUZ...

Çağdaş şehircilik anlayışıyla örtüşmeyen biçimde, vatandaş kentin sorunlarını sahiplenmiyor. Problemlerin halli için kamuya yeterince destek vermiyor. Kendi sorumluluğunda bulunmasına rağmen pek çok öznel işinin yapılmasını bile devletten bekleyen vatandaş tipi, kentte sorunların artmasına yol açıyor ve kendini sadece gözlemci yerine koyarak, eleştiri üretiyor. 

HERŞEYİ DEVLETTEN BEKLİYORUZ...

Aldığı malın fiyat ve kalitesinden, çocuğunun işsizliğine varıncaya kadar her şeyde kamuyu sorumlu tutan sakat görüş yüzünden kent yaşanılır olma kalitesinden gün geçtikçe bir şeyler kaybediyor.

Ulaşımdan, çevre sorunlarına, toplumsal yaşamı aksatan ve saygısızlığın yaygınlaşmasına kadar yaşama ait her meselede, vatandaşlık hakkı kullanılmıyor, her şey devletten bekleniyor. 

KAPIMIZIN ÖNÜNÜN SORUMLULUĞUNU BİLE ALMIYORUZ...

Bu durumun çarpıcı bir örneği de ev ve işyerlerinin önün temizliğinden anlaşılıyor. AB ülkelerinde esnaf ve halk kendi ev ve işyerinin önünü temizleme mecburiyetindeyken; Kars’ta vatandaş evinin kapısını, dükkânın önünü temizlemek yerine, bunu bile kamu kuruluşlarının yapmasını bekliyor. 

VATANDAŞLIK BİLİNCİMİZ YOK MAALESEF...

Fedakarlık, şehrin sorunlarının azalmasına katkı anlayışı zayıfladıkça, Kars’ta kentsel problemler de çözümsüzlüğe taşınıyor. Ne tüketici ne de kamusal görevlerimizi yapmıyoruz. Vatandaş olarak, aksaklıklara yol açanları uyarmak, demokratik tepki vermek ve sorunu yetkililere ulaştırmak gibi çağdaş görevlerimizin bilincinde değiliz. Bana ne diyenler, sorunları üstlenen vatandaştan daha çok...

İLERLEYEMİYORUZ

Kars, Doğu Anadolu Bölgesi’nin sosyal ve ekonomik fonksiyonları bakımından merkezi il olma konumunu korumak ve geliştirmek adına ciddi girişimlere muhtaç bulunuyor. 

KARS NEREYE GİDİYOR?

Katma değer üretebilecek ekonomik ve sosyal kaynakları bakımından bölgenin en zengin ili olan Kars’ın, bu özelliğini yeterince değerlendirememesi, ilin kalkınma performansının yalnızca kamu yatırımlarına ve merkezi yönetimlere devredilmesinden kaynaklanıyor.  

Kars, Ardahan ve Iğdır dışında diğer bölge illerinde ise özel sektör girişimleri ‘kamu’nun önüne geçmiş durumda bulunuyor. 

POTANSİYELİMİZİ DEĞERLENDİREMİYORUZ, GİRİŞİMCİLİK BİLİNCİMİZ YOK

Kars’ın Kafkaslara açılan kültür penceresi olan Kafkas Üniversitesi gibi sosyal ve ekonomik performansı yönlendirecek kapasitede bir beyni barındırması, yetişmiş insan kaynakları açısından Doğu Anadolu Bölgesi illerinin önünde bulunması; tarımsal ve sanayi potansiyeli ve tecrübesinin diğer illere göre yüksek olmasına rağmen, Kars’ın Doğu Anadolu Bölgesi’nde birçok ilin gerisine düşme nedenlerinin başında girişimcilik bilincinin yetersiz olması geliyor.

SADECE GEÇMİŞLE ÖVÜNMEK YETMİYOR

Kars, Ardahan ve Iğdır dışında diğer bölge illeri son on yıllık dönemde sosyal ve ekonomik kalkınma frekanslarını en  üst düzeye çıkardılar. Taşıt sayısı, Yatırım Teşvik belgeli işletme ve KOBİ sayısı gibi kriterlerde Kars’ı geride bırakan bu illerde, kalkınma ve gelişme amacıyla özel teşebbüs tarafından oluşturulan işbirlikleri dikkat çekici çalışmalara imza atarken; Kars bölgedeki konumunu sadece geçmiş görkemiyle korumaya çalışıyor. 

PERFORMANSIMIZI ARTIRMAK ZORUNDAYIZ

İllerin sosyo ekonomik gelişmişlik sıralamasına göre Kars hemen hemen sonlara doğru yer alıyor. Kısa süre içerisinde bir araya gelerek performansımızı artırmak zorundayız. Üniversite – Sanayi işbirliğini gerçekleştirmeli, küçük sermayeleri büyük projeler için birleştirmeliyiz. Bugün ülkemizin serhat  şehri olan Kars, yarın Kafkasların Türkiye’ye açılan kapısı olacaktır.