Mahmut Övür, "Ani Harabeleri ve Mete Gazoz"u yazdı
Sabah Gazetesi Yazarı hemşehrimiz Mahmut Övür, bugünkü köşe yazısında "Ani Harabeleri ve Mete Gazoz"u yazdı...
İşte Mahmut ÖVÜR'ün o yazısı...
Birkaç gün önce memleketim Kars'a, daha doğrusu doğduğum Cala (Esenkent) köyünün yanıbaşındaki Ani Ören Yeri'ne yapılacak geziye davet edildiğimde hiç tereddüt etmeden kabul ettim.
Doğduğum toprakları tekrar görecektim. Ama tek nedenim bu değildi.
Daha önemli nedenim, geziyi düzenleyenlerin amacıydı.
Ani sadece Ermenilerden ve Selçuklulardan kalma tarihi mekânlarıyla değil, Türklerin Anadolu'ya ilk giriş kapısı olması nedeniyle çok önemli bir merkezdi. Ama ne yazık ki bugüne kadar ne tarihi mekânlara, ne de bu mekânın siyasi misyonuna gereken ilgi gösterilmemişti.
Çocukluğumdaki gibi orası, uzakta bir köydü ve "harabeleri"yle kaderine terk edilmişti.
Son yıllarda restorasyon ve kazı çalışmaları yapılıyor ama -örneğin Selçuklu eseri Ebu'l Menuçehr Külliyesi restorasyonu bitmek üzere- yeterli değil. Hâlâ toprak altında devasa bir tarih açığa çıkmayı bekliyor ve hâlâ UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan, Kırk Kapılı bu sentez şehri cazip kılacak bir çevre düzenlemesi yok.
İşte Okçular Vakfı heyetinin gezisi bu kaderi değiştirme adına önemli bir adımdı.
Burayı Okçular Vakfı'nın mütevelli heyet üyesi Bilal Erdoğan, Vakıf Başkanı ve aynı zamanda Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, Kars Valisi Türker Öksüz, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu ve AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın'la birlikte gezdik.
Gezi sırasında ve sonrasında sohbet ederken Bilal Erdoğan'ın Ani'ye yaklaşımı dikkat çekiciydi:
"Modern çağ, 21'inci yüzyılın dünyası, insanların vatan bilincini biraz kaybetmeye zorluyor. Biz millet olarak ayakta kalmamızı bu tarih bilincini yaşatmamıza borçluyuz. Bu şuuru yaşatmak için de Ani'yi, Ahlat'ı, Malazgirt'i ve Çanakkale'yi bilmemiz lazım." Bu çaba sadece tarihi bilmeyi değil aynı zamanda sahip çıkmayı da gerekli kılıyor.
Gezinin bu amaçla düzenlendiğini Bilal Erdoğan şöyle anlatıyordu:
"Her sene etkinliklerimizin tanıtımını farklı bir lokasyondan yapıyoruz. Bugün Ani'deyiz. Buranın da kamuoyunun bir hafıza tazeleme nevinden dikkate sunulmasını planladık. İnşallah Ani de hak ettiği ilgiyi görür. İnşallah hem buranın arkeolojik olarak bakımının çok daha üst düzeyde yapılabilmesine hem de vatandaşların buraya daha çok gelmesine vesile olur." Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız da yaptıkları etkinliklerle, milli ve tarihi değerlere artan ilgiyi anlattı:
"Bu toprakların bizlere vatan oluşunun tarihi hatırlansın diye Okçular Vakfı vakıf senedine uygun olarak okçuluk sporunun gelişmesini yaygınlaştırırken, tarihi ve milli değerlerimizi de öne çıkartıyoruz. Ahlat ve Malazgirt'teki çalışmalarımızla bunu gösterdik. Bölge, içeriden ve dışarıdan büyük ilgi gördü. Önümüzdeki 25 Ağustos'ta da çok farklı etkinliklerimiz olacak.
Cumhurbaşkanımız da 60 ülkenin büyükelçileriyle orada buluşacak. Aynı şeyi ileride Ani'de de yapacağız." Bu arada şu notu da düşelim. Tokyo Olimpiyatları'nda ilk kez okçuluk yarışında altın madalya alan Mete Gazoz'ın başarısı, okçuluğa ilgiyi müthiş artırmış. Vakıf Başkanı Yıldız, o ilgiyi de şöyle anlattı:
"Türkiye'nin bütün illerinden inanılmaz bir ilgi oldu. Biz de önümüze yeni bir hedef koyduk, Türkiye okçuluk ligi oluşturacağız. İlginç değil mi? Tekniği bizden öğrenen Güney Kore madalya rekoru kırıyor, Malezya bizim yöntemimizi okullarında ders olarak okutuyor ama biz kendi değerlerimize sahip çıkmıyoruz. Bu açıdan genç sporcumuz Mete Gazoz büyük bir motivasyon kaynağı oldu."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.