Mahmut Övür : Kars'ın Stratejik Seçimi
Sabah Gazetesi Yazarı hemşehrimiz Mahmut Övür, bugünkü köşe yazısında Kars gezisine yer verdi ve bakın neler yazdı...
Doğu Ekspresi'yle gittiğim Kars'ta doğal olarak yerel seçimlerin nabzını da tutmaya çalıştım. Kars, Ardahan, Iğdır ve Ağrı'yla birlikte bu seçimlerde PKK-HDP ilişkisi nedeniyle stratejik önemi artan illerin başında geliyor. Özellikle Kars seçimleri Ankara'dan dikkatle izleniyor. Geçen seçimlerde belediye başkanlığını MHP'nin kazanmasına rağmen son seçimde partilerin oy oranı şöyle; Yüzde 37,9 ile AK Parti birinci parti. Onu yüzde 31.9'la HDP izliyor. CHP yüzde 14.3, İP yüzde 7.4, MHP ise 7.2.
Seçime bu rakamlar üzerinden bakıldığında AK Parti favori parti ve seçimi kazanması kaçınılmaz. Bu noktada cevabı aranan soru şu; "Peki, o zaman AK Parti neden çekildi?"
Sorunun cevabı ittifak ilişkisinde saklı... AK Partililere göre, 17 ilde MHP adayını çekerken, AK Parti de 3 ilde adayını çekti ve Kars seçimlerinde Cumhur İttifakı olarak MHP adayı Çetin Nazik'i destekleme kararı aldı. Bu da Nazik'in açık ara önde olacağını gösteriyor. Ancak siyaset kulislerinde AK Parti'ye ciddi oy veren Kürt tabanın MHP'li bir adaya oy vermekte tereddüt edeceğine ve bir kısım seçmenin de DSP adayı Naif Alibeyoğlu'na yöneleceğine dikkat çekiliyor. Bu noktada her iki iddianın da defosu olduğu söyleniyor. Birincisi Kürt seçmen, AK Parti-MHP ittifakıyla "merkez siyasetin" güçlendirildiği ve "siyasi kutuplaşma"nın önüne set çekildiği gerçeğinin farkında.
İkincisi de DSP'den aday olan Alibeyoğlu'nun önce CHP'den aday adayı olması, aday yapılmayınca DSP'ye geçmesi, dahası geçmişinde çok sayıda parti değiştirmesi seçmende ciddi "güven" sorunu yaratıyor. Bu yüzden AK Partililer bu yaklaşımları algı operasyonu olarak yorumluyor.
AK Parti Kars Milletvekili eski Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan şöyle diyor:
"Herkes bir hesap yapar ama asıl hesabı halk sandıkta yapar. Bizim seçmenimiz Cumhur İttifakı'nın tüm Türkiye'de nasıl bir misyon üstlendiğinin farkında ve ona göre oy kullanacak. Ayrıca Kars'ın önemini de biliyor. Kars'ın yıldızının parladığı bir dönemdengeçiyoruz. Bu tarihi fırsatın değerini en iyi 'Satılık şehir Kars' gerçeğini yaşayan halkımız biliyor."
Arslan'la birlikte uzun süredir sahada çalışan Kars Milletvekili Yunus Kılıç ise bir başka ayrıntıya dikkat çekiyor: "Siyaset burada etnik yapılar üzerinden yürüyor görünse de Kars halkı, birlikte yaşamayı başarmış bir halk. Bu birlikteliği şiddet ve ayrılıkçılıkla tahrip etmeyekalkanlara halkımız gereken dersi 31 Mart'ta verecek."
Kars AK Parti İl Başkanı Adem Çarkın'a da teşkilatın tavrını soruyorum. İddialı bir tespit yapıyor: "Teşkilat olarak Cumhur İttifakı'nın ne anlama geldiğini en iyi biz biliyoruz. Çünkü bunu hem 15 Temmuz'da yaşadık hem de terörün sokakları esir almasında. İttifakın gereğineyse onu yapacağız."
AK Parti cephesi böyle düşünürken, HDP, CHP ve DSP adayları da bir hayli iddialı. HDP adayının klasik HDP oyunu aşması zor görünüyor. Geriye CHP'nin adayı Taner Toraman ve DSP adayı Naif Alibeyoğlu kalıyor. Toraman'ın kendi oyunu aşamayacağı, Alibeyoğlu'nun ise arkasında partisinin oyunun olmaması, siyaseten gel gitler yaşaması dengeleri değiştirmeyeceği biçiminde yorumlanıyor.
Bu tespitlere rağmen Kars sokaklarında yine de seçimlerin ilginç geçeceği konuşuluyor. Çünkü İYİ Parti, Vatan Partisi, Saadet Partisi hatta Türkiye Komünist Partisi dahil her parti kendi adayını çıkartmış durumda. Doğrusu bu partilerin seçim kazanma ihtimalleri yok ama bazı partileri aşağı çekebilirler.
Kısaca Kars'ta Cumhur İttifakı adayı banko görünüyor ama farklı beklentiler de var. Öyle olmasa seçimlerin heyecanı olmaz.
Kaynak : https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2019/03/05/karsin-stratejik-secimi
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.