MAZİSİ UNUTULMUŞ, ÜNVANI KAYBOLMUŞ ŞEHİR...
Müzisyen ve Yazar Burak ULUBEYİ kaleme aldı...
Merhaba değerli okuyucularım.
Uzun zaman sonra sizlere tıpkı bu şehir gibi tarihin tozlu rafına atılmış ama olması gerektiği gibi dimdik Kars kalesi ve medeniyetin zarifliği Kars gibi karşınıza çıkmaktayım...
Siz değerli okuyucularıma herkesin çok yakından bildiği ama derinliklerine inemediği bir medeniyet şehir KARS'tan biraz bahsetmek ve kaybolan kimliğini sizle aramak istiyorum...
Dünya medeniyetlerine baktığımızda, günümüze kadar kalabilen yapıt ve şehir olarak çok az bir bölüm kalmıştır. Kimisi savaşlarda, kimisi de doğal yollarla kaybolup gitmiştir. Ama onca kasırgadan sonra hala ayakta kalabilen şehirdir KARS...
O kadar çok medeniyet ve topluluklara ev sahipliği etmiştir ki anca onları farklı bilim aracıyla incelemek gerek!
Peki Türk tarihinde ilk cumhuriyetin burada kurulduğunu biliyormuydunuz?.
Evet size yakın tarihten bahsediyorum, yavaş yavaş derinlere iniyorum.
Evet CENUB-İ GARBİ KAFKAS DEMOKRATİK CUMHURİYETİ yanlış duymadınız, küçük ama hayalleri Turan kadar büyük şehir.
Size biraz bilgi vereyim bunun hakkında 30 Ekim 1918’de Mondros Ateskes Antlasması’nın ardından, Müdafa-İ Hukuk Teşkilatlarından ilki olan Kars İslam şurası kurulur.
18 Ocak 1919’da Kars merkez olmak üzere bölgedeki İslam şuraları “Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti”ni kurarlar.
Bu hükümet, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın şartlarını uygulattırmamak, Kars, Ardahan, Batum'u yönetmek için Cihangiroğlu İbrahim Bey başkanlığında kurulmuştur.
Hükümet, kendisini kabul etmeyen İngilizler tarafından, bölgeye getirilen Ermeniler’in Kars’i işgal etmesi sağlanarak ortadan kaldırıldı (13 Nisan 1919). Sadece yakın tarihte Kars…
Peki daha gerisi yok mu, tabi ki de var!
Türkler’in Anadolu’da haçlıların oyununu bozduğu savaş 1071 Malazgirt...
1069 yılın da Büyük Selçuklulular’ın Anadolu’ya gönül köprüsünü Kars'tan kurmuştur. Ya bu işin ortası yok mu derseniz orası da var, o da OSMANLI-RUS Savaşı belki de Türkler’in 600 yıllık hükümdarlığının mihenk taşı ve yine Turan hayalinin gerçekleşeceği yer Kars idi.
Sınır taşı, Doğu cephesinin yılmaz savaşçısı ve Enver Paşa’nın rüyası, Türk’ünde SARIKAMIŞ destanı...
Kurtuluş Savaşı, Çanakkale Savaşı muhafızı burasıydı. Sınır bekçileri her zaman üstüne düşen görevi yapmıştı. Devletiniz de unutmamıştı GAZİLİK ve MÜRŞİLİK Ünvanı verilmişdi. Belki de ilk verilen şehirdi tıpkı Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş gibi...
Evet konuya açık getirilmek gerekirse Kars'ı anlatmaya ne gücüm ne de zamanım varmaz. Zaten burası anlatarak yaşanmaz. Tarihi yaşayarak ve sayıp, sayamadığım eseri ve kültürü görerek anlayabilirsiniz. Konudan uzaklaşmadan sahi hak ediyor mu Kars.
Tarihi dokusunu kaybetmek üzereyken Vali bey ve diğer devlet büyüklerimizin yeni yeni katkılarıyla yeniden Tarihi ayağa kaldırmaya çalışılıyor.
Zararın neresinden misali ama emeği geçenlerden Allah razı olsun geçmişten daha iyi olduğu gözle görülür. Aynı samimiyetimle siz değerli okuyucularım aracılığıyla Devlet büyüklerimizden (Cumhurbaşkanı-Başbakan-Bakan-Milletvekili-Belediye başkanı-) Tarihe ve kültüre ev sahipliği yapan bu şehre GAZİLİK ve MÜRŞİLİK ünvanına yakışan şekilde resmiyete geçmesini istiyorum.
Bu GAZİ KARS, MERAŞEL KARS, olur onu ben bilmem ama ünvanlarına yakışan şekilde siz değerli büyüklerimin bu konu hakkında çalışma yapıp şehrin kimliğini geri almakta yardımcı olabileceğinizi düşünüyorum. Siz değerli gönül dostlarıma bir dahaki yazımda görüşmek üzere esenlikler diliyorum. Vesselâm...
Burak ULUBEYİ
Müzisyen ve Yazar
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.