Hepimiz bu dünya da büyük bir imtihandan geçiyoruz. Allah, kimine zenginlik vererek, kimine de fakirlik vererek imtihan ediyor. Zengine verdikten sonra bakıyor verilen o zenginliği, makamı, imkanları güzellikle mi kullanacak yoksa zalimleşecek mi? Allah, Fakire vermeyerek imtihan ediyor bakıyor acaba malını çoğaltmak için yanlış yollara mı gidecek  yoksa doğruluktan şaşmayacak mı? İkisi de imtihandadır. Ama zenginin, makam sahibinin, imkanı olanın imtihanı daha zordur. Çünkü insan zenginledikçe, makamı yükseldikçe, kendisini güçlü sanarak Allahtan uzaklaşıyor. Ama fakirin ve mazlumun bir gözü devamlı Allah tadır. O daha çak sıkışıyor ve daha çok Allah’ı anıyor. Çünkü insan sıkışmadıkça Allah aklına gelmiyor ve tüm gafletiyle yanlışlarına devam ediyor.

İnsanoğlu bilmelidir ki dünya her zaman insanın istediği gibi gitmez. Nehc-ul belaga adlı kitapta Hz. Ali (a.s) bir hadisinde şöyle buyuruyor; “dünya iki günden ibarettir, bir gün insanın lehine diğer bir gün ise aleyhinedir.” İnsan, rahatta olduğu zaman mazlumların halinden anlamalıdır. Mazlumun halinden anlamak için illa da onun durumuna düşmeye gerek yoktur. Peygamberimizin torunlarından olan İmam Zeynel Abidin bir duasında şöyle buyuruyor; “Allah’ım mazlumun ahını duyup yardım etmemekten sana sığınırım. Çünkü bela getirir”

Peygamber torunu İmam Cafer Sadık şöyle buyuruyor; “İsrail oğullarından bir alim ölünce kabri ateşle dolar çünkü o bir mazlumun ahını duymuş imkanı olduğu halde umursamamıştır” peygamberimiz (s.a.a) buyuruyor ki “ ihtiyaç sahibinin ihtiyacını bilip imkanı olduğu halde yardım etmeyen biri öldüğü zaman, ona sorarlar Yahudilik veya Hıristiyanlık hangi dini seçiyorsun? yani o şahıs Müslüman olarak ölmüyor.”

Büyük bir alim anlatıyor. “bir gün biri can veriyordu bende yanına gitmiştim, adam çok zor can veriyordu, rengi simsiyah olmuştu ve bedeninden çok kötü kokular yayılıyordu. Belliydi ki adam kötü amelliydi. Bir anda yüzü güzelleşmeye başladı. Nurlandı ve bedeninden çok güzel kokular yayıldı ve böyle güzel bir şekilde can verdi. Ben olaya çok şaşırdım. Birkaç dakika önce nasıldı şimdi nasıl oldu acaba sebebi ne idi? O gece Allah’a yalvardım ve bunun sebebini bir şekilde bilmek istedim. Gece uyduğumda rüyamda bir ses bana o adam içki içen her türlü kötülüğü yapan biri idi ondan dolayı kötü can veriyordu ama bir gün haksız yere idama mahkum olan birini bu adam devlette ki bulunduğu makamını kullanarak idamda ki adama yardım etti. Allah ta ona en kötü anında yardım etmeyi kendine bir borç bildi. Onu bağışlayarak cennete bıraktı. Bu adam (mazluma) ihtiyacı olana yardım etti. Buna imkanı da vardı. Peygamberimiz buyuruyor ki “yardım etmeyene yardım edilmez”

Herkesin önüne iyilik yapmak için fırsat gelmez. Allah bize cennet kazanmak için fırsatlar sunar ama bunu her kes görmez veya şeytan bahaneler getirerek insanın ayağına gelen fırsatı kaçırmasına sebep olur. Ayrıca önümüze gelen iyilik fırsatı ile Allah bizi imtihan eder. Bizi er meydanında nasıl davranacağımızı görmek ister. Çünkü Allah bize yardım imkanı vermiştir.

Allah buyuruyor ki “siz başkalarının yetimlerine nasıl davranırsanız sizin yetimlerinize de öyle davranılır”. Mazluma yardım edene Allah’ın 72 rahmeti olur bunun biri dünya yaşantısının teminidir. Yani mazluma yardım edenin Allah rızkını çoğaltır. Diğerleri ise ahrette ki çeşitli korku ve endişelerinin giderilmesidir.

Şehrimize mazlumlar gelmiş ve biz Müslümanlara sığınmıştır. Devlet ve millet olarak büyük bir imtihandayız. Onlara elimizde ki imkanları sunmalıyız. Bu imtihanı en güzel şekilde geçerek, kapımıza gelen bu nimetin, şehrimizin bereketinin artmasına, fitne tohumlarının kalkmasına vesile olacağını ümit ediyorum. Saygılarımla.