
MHP Adayları Cilavuz’da
Milliyetçi Hareket Partisi Kars Milletvekili Adayları Ümit Yılmazel, Harun Doğan ve irfan Topçu, Susuz İlçesinde esnaflarla ve vatandaşlarla bir araya gelerek projelerini anlattılar.
Susuz ilçesi girişinde MHP İlçe yönetimi tarafından araç konvoyuyla karşılanan MHP Milletvekili Adayları il olarak MHP İlçe binasında Susuzlularla bir araya gelerek, Susuz’un öncelikli problemleri, halkının beklentileri, tarım ve hayvancılık politikaları gibi onlarca konu hakkında fikir alış-verişinde bulundular.
İlçede büyük ilgiyle karşılanan Adaylar, daha sonra Susuz Kaymakamlığı, Susuz Belediyesi, Susuz Emniyeti ve Susuzlu esnaflara ziyaret gerçekleştirdiler.
Yoğun yağmur yağışına aldırmadan esnafları gezen Adaylar halkın büyük ilgisiyle karşılaştılar.
Adaylar ilçe ziyaretini tamamladıktan sonra da Susuz’un köylerine giderek, çiftçilerin sorunlarını dinlediler.
MHP Adayları Dr. Ümit Yılmazel, Harun Yenice ve İrfan Topçu, konuşmalarında hizmet sözü vererek Susuz İlçesinin Kars için ve Türkiye için büyük önem taşıdığını ifade ettiler.
MHP’nin projelerinden söz eden Adaylar, Türkiye üzerinde oynanan oyunları bozacak tek değerin Milliyetçi Hareket Partisi’nin düzgün siyaseti olacağını vurguladılar.
MHP’ nin 1. sıra Milletvekili adayı Dr. Ümit Yılmazel, Türkiye’nin genel siyasetini anlattı ve “Değerli kardeşlerim; Cenab-ı Allah insanı takvim gibi doğru yaratmıştır. Bugün ayın 20’si ise 21’i olmaz 19’u da olmaz. 20, ne kadar doğru ise Allah insanı o kadar doğru yaratmıştır. Ama bir kısım insanoğlu nefsinin kurbanı oldu ve kötülerin kötüsü oldu. Onun için insanın en kıymetlisi yaratılmışların en şereflisi takvim gibi dosdoğru olmaktır.” dedi.
“80’li yıllar öncesinde bizi Ülkücü, Solcu ayağına vuruşturdular” diyerek çok sayıda insanın bu dönemde öldüğüne dikkat çeken Yılmazel, “Şimdi Türkiye’yi yönetmek için siyaset yolu seçtik. Ama Türkiye’de siyaset iki çizgi üzerinden yapılıyor. 1. çizgi iktidarı ele geçirmek için siyaseti bir çatışma alanına bir kavga alanına dönüştürmüşler ve iktidarın nimetlerini bölüşmek için bir savaş halindeler. Ben 60 yaşındayım ve burada benden daha büyüklerimde var ve onlar 80’li yılları iyi bilirler. 80 öncesinde 10 yıl bizi devrimci ve ülkücü ayağına iyi vuruşturdular ama inanın ki biz de canımızı kurtarmak adına bir şeyler yaptık. 5 bin insanımız öldü, sonra bizi topladılar barıştırdılar, karıştırdılar sokağa saldılar ama bir kısmı idam edildi, bir kısmı sakat kaldı, bir kısmı kafayı yedi. Bazıları başka yollara saptı velhasıl bu dönemden yara almayan kalmadı. Devlet insanına zulüm etmemeli, devlet insanı korumalı, insanına hizmet eden devlet olmalı. Ama bizim devletimiz hadim devlet yerine hakim devlet olmayı seçti ve hep insanları dövmeye gitti. Bunu 60’lı yıllarda yaptı, 70 yıllarında yaptı, 80 yıllarında yaptı. Şimdi o kısım gitti 83 yılında rahmetli Özal ile öyle kötü bir yola girdik ki televizyon kanalları çoğaldı, hacı kadınlar Brezilya dizileri izlemeye başladı. 80’li yıllardan sonra 5 yaşında çocuk ekonomiyi sormaya başladı. Çıkarcılığı öğrenmeye başladı” diye konuştu.
AK Parti’nin akıl hocasının Arap Petrol şirketlerinin sahibi Korkut Özal olduğunu ileri süren Yılmazel, “80’den sonra başka bir kulvara girdik. Anavatan Partisi ANAP ile başlayan bu kulvarın akıl hocası Korkut Özal’dı ve inanın ki AKP’nin de akıl hocası yine Korkut Özal’dı. Korkut Özal Arap petrol şirketlerinin sahibidir. Hiçbir iş yapmaz, Arap’ın petrolüyle hüküm sürer. Ömrünü böyle başlattı, böyle de tüketti. Vefasız bir insan olduğunu, onu siyasete kazandıran Necmettin Erbakan’a attığı madikten biliyoruz. Madik atmayı çok iyi becerir. Zaman zaman televizyonda dinlersiniz bu adamı, AKP’ye akıl verir ve der ki; bu yapılan değişiklikler, bu yapılan kanun düzenlemelerinin hepsi azdır, bu özgürlükler azdır. Özgürlükler denirken şunu iyi bilmeliyiz ki bir yerde sahte demokrasi, sahte özgürlük, sahte insan hakları lafları çok kullanılıyorsa bunun arkasından Irak olmak gelir. Çünkü Amerika dedi ki ben Irak’a özgürlük getireceğim, ben Irak’a demokrasi götüreceğim. Gördük götürdüğü özgürlüğü. Geçen bir yerde bir laf işittim ve o laf benim içimi acıttı bir güvenlik mensubu dedi ki; “Irak’ta babası belli olmayan çocuklar yarın ne yapacaklar” Irak bizim din kardeşimiz ve bu laf benim içimi yaktı. Din kardeşlerimize yapılan zulüm benim içimi yaktığı gibi iktidardakilerin de din kardeşi değil mi? Onların da içi yanmadı mı? Sözde bizden daha çok sahipleniyorlar. Bu iktidar hiç Irak’ı, hiç Iraklıyı düşünmeden iktidarın tepesindeki Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı Amerika’nın askerleri Irak’a demokrasi için geldiler inşallah da kaza bela etmeden sağ selamet yerlerine dönerler diye dua etti. Bu onursuzluktur, haysiyetsizliktir ve İslam ahlakına yakışmayan bir davranıştır.Hani müminler kardeştir diyoruz, kardeşlik bumu? Bu süreç 83’ten bu yana böyle devam etti. Hepsi kendi zenginlerini yarattılar. Bazen öyle şeyler peydahladılar ki neredeyse Hadis uyduracaklar, çalmaya kılıf için işte olayı bu noktaya getirecek kadar azdılar” şeklinde konuştu.
Siyasetin 2. bir şeklini ise ahlaki olarak yapılan bir kurum olarak tanımlayan Yılmazel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için Atatürk\'ten sonra cebini doldurmayı düşünmeyen tek liderdir dedi.
Yılmazel daha sonra şunları söyledi: “Siyaset ikinci şekliyle ahlaki olarak yapılan bir kurum, bir müessesedir. Siyasetçi kendi çıkarını toplum çıkarları üzerinde görmez. Biz bu ikinci yolu tercih eden siyasetle ilgili bir ekibiz ve liderimiz de bu yolda cebini doldurmayı düşünmeyen tek liderdir. Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra neredeyse 2. adamdır. Hatta siyasete girdikten sonra mal varlığında düşme oldu, dahası PKK’nın zulmü karşısında işi ehline bırakarak güvenlik güçlerinin görevini yapmalarına ve gençlerimizin sokaklarda olmaları yerine okullarında olmaları konusunda önemli adımlar attı. Birileri çok bağırdı bu ülkücüler nerede sokaklara çıksınlar kafaları kırsın, kırdırsınlar ama liderimiz buna müsaade etmeyerek gençlerimize bir elinde Kur-an bir elinde bilgisayar olması gerektiği yönünde verdiği öğütlerle o şer güçlerde amaçlarına ulaşamadılar. Ülkücüler okusun, ülkücüler büyük adam olsun diye uğraşıldı ve öyle de oldu. Doğru adamın, doğru siyasetin, doğru partinin yanında olmak en temel hakkınızdır. Bunu kullanmıyorsanız, bundan doğacak kötü sonuçlara katlanmakta bizlere müstahaktır.”
Türkiye için “emanet ehlinde değil” tanımlamasında da bulunan Yılmazel, terörle yapılan pazarlıkları ise şu sözlerle eleştirdi: “Cenabı Allah insana en kutsal varlık olarak akıl vermiştir ama nefiste vermiştir. Aklın kontrolü imandadır, nefsin kontrolü ise şeytandadır. Siz, siz olun şeytana teslim olmayın ve bir an evvel bu münafıklardan devleti kurtarın. Münafıklığın 3 alameti vardır 1 yalan söylemek, 2 vaadinden dönmek, 3 emanete ihanet etmek Allah Resulüne sormuşlar kıyamet ne zaman kopacak diye, Allah Resulü ‘emanet ehline ulaşmadığı zaman kıyamet kopacaktır’ diye buyurmuştur. Şimdi emanet ehlinde değil ve Türkiye’nin hali ortadadır. Türkiye işsizliği artmış, üretimi azalmış perişan bir haldedir. Bunun üzerine de bir terör belası eklenmiştir ve terörle pazarlık eden bir ülke söz konusudur. Terörle küçük ülkeler pazarlık eder. Biz terörle pazarlık edecek kadar küçük bir ülke değiliz. “
Yapılan ihtilallerin ülkeyi geri götürdüğünü söyleyen Yılmazel, Türkiye üzerinde oynanan oyunları bozmanın çözümünün ise düzgün siyaset olduğunu vurguladı.
Düzgün siyaseti de Milliyetçi Hareket Partisi\'nin yapacağını ifade eden Yılmazel sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Haksız ile hakkı tartışmak ahlaksızlıktır, hakkın yanında olup hakkı, hakla tartışalım. Teröristle hakkı tartışıp da bu kadar şımartmayalım, terör başını 83’lü yıllarda aldı ve hızını en yükseğe maalesef bu dönemde ulaştırdı. Bunların hepsi Amerika’nın güttüğü insanlardır, biz hepsinin kilosunu biliriz. Türkiye’yi; Suriye, Libya yapmak için bir oyun oynanıyor bu oyunu bozmak hepimizin elindedir ve bunu siyasetle yapacağız. Diğer türlüsü çok denendi ve her ihtilal ülkemizi daha geriye götürdü. İşsizliğimizi artırdı, üretimimizi durdurdu, dolayısıyla doğru olan siyaset yoludur. Biz bu yolla bunun üstesinden geleceğiz yeter ki siz oyunuzun kıymetini bilin. Oy insanın şerefidir, namusudur, haysiyetidir. Allah nasip ederse sandık başında bu onuru, bu şerefi kimseye çiğnetmeyeceğiz.”
“CİLAVUZ” VURGUSU
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kars Milletvekili Adayları Dr. Ümit Yılmazel, Harun Yenice ve İrfan Topçu, eski adıyla Cilavuz olarak bilinen Susuz İlçesi’ni çok önemsediklerini ve Susuz’un eski Cilavuz statüsüne kavuşması için var güçleriyle çalışacaklarını söylediler.
İrfan topçu, Milliyetçi Hareket Partisi’nin eğitime çok önem verdiğini ve açıl çılgın projenin de eğitim alanında uygulanması gerektiğini belirterek, Susuz’un eski Cilavuz statüsünü hatırlattı ve Susuz’o o günleri yeniden yaşatmanın projelerinde yer aldığını söyledi.
Susuz’daki eğitim kalitesinin yeniden kazandırılması gerektiğine inandıklarını da ifade eden Topçu, “Cilavuz’un eskiden çok meşhur bir Öğretmenevi vardı. Cilavuz’a hayat verirdi, ekmek verirdi. Hükümet bunu Cilavuz’un elinden aldı. Cilavuz’un toprağı bereketliydi. Hükümet bu bereketli toprağı da Cilavuz’un elinden aldı. Şimdi Cilavuz’un sabrından başka elinden hiçbir şeyi kalmadı. Bu hükümet sabrını da elinden alacaktır. Susuzlu da sandıkta hükümete sabırsızlığın dersini verecektir. Milliyetçi Hareket Partisi’ni oylayacaktır. Hükümet o zaman anlayacaktır. Sabır, sabır ama nereye kadar sabır.” diye konuştu.
Harun Yenice de, “Biz; Susuz’un sesi, gözü olmaya adayız. Problemleri Ankara’ya taşımaya, Ankara’dan çözüm aramaya yerelde işbirliği içerisinde insanımızı insan onuruna yakışır bir şekilde idare etmeye ve hizmet etmeye adayız. Değerli Susuzlular; Türkiye’nin içinde bulunduğu mevcut duruma dikkat edildiği taktirde ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkacaktır. Her akşam televizyon kanallarını açtığınız zaman Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletine kafa tutanlar, polise tokat atanlar, iş yerlerini yakıp yıkanlar, federasyon beklentisi olanlara onlara haddini bildirmek için bu sefer MHP diyorum. Sizin vicdanlarınız kendimizi teslim ediyoruz. Ülkenin selameti, milletin birliği için, devletin bütünlüğü için insanımın refah bir şekilde yaşaması için hak yoluna hakikat yoluna, Allah yoluna çağırıyorum. Şimdi MHP zamanı diyorum. Kendimizi size siz Allah’a emanet ediyorum.” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.