Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kars İl Başkanı Yaver Özcan, “Kars ilinin işsizlik oranı %6,0 işgücüne katılma oranı %51,4, istihdam oranı ise %48,3’tür.2012 yılı itibarıyla il nüfusunun %50’sinin 25 yaşın altında olduğu Kars’ın yıllık bazda verdiği göç ortalama binde 20’lerdedir. Diğer bir ifadeyle Kars’ta yaşayan her bin kişiden yirmisi bu şehirden ayrılmaktadır. Belirtilen tüm bu olumsuzluklarda en büyük pay, bugün yerel seçimlerde tekrar tekrar karşımıza çıkan ve şehri yaşanmaz kılan adaylardır.” dedi.

MHP İl Başkanı Yaver Özcan, partisinin seçim bürosunda düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, süreci değerlendirdi. Özcan, “Her yerel seçim döneminde görevde bulunan ve daha önce görev yapmış olan kişiler, doğal olarak yapmış olduklarını iddia ettikleri çeşitli söylemlerle vatandaşlardan oy talep etmektedir. Bu gayet doğal ve olması gereken bir durum olarak kabul edilmiş bir siyasi çalışma yöntemidir. Elbette seçmen kitlesi, adayların yapmış olduğu ve yapmayı vaat ettiği hizmetlerden hareketle bir tercihte bulunacaktır. Ancak Kars ili için ayrı bir durum söz konusudur. Yıllardır aynı isimlerin hizmet ettiği ve hizmet etmek için yarıştığı bir şehre, güzel Kars’a bir de Türkiye Cumhuriyetinin en önemli kurumlarından olan Türkiye İstatistik Kurumunun gözüyle rakamlarla bakmak gerekir. kurumun verdiği bu rakamlar aslında son onbeş yıl içerisinde şehri yöneten yerel yönetimlerin Kars’a neler kazandırdığını ve kaybettirdiğini göstermesi açısından dikkat çekicidir.” şeklinde konuştu.

Özcan daha sonra şunları söyledi:

“Yerel yönetimler sundukları hizmetlerle vatandaşın daha mutlu ve mesut yaşamasına imkan verirler. Bu anlamda şehrin sokusunu değiştirecek alt ve üst yapı hizmetlerinin yanında ekonomik gelişimine de katkı sağlarlar. Ancak Kars ilinin işsizlik oranı %6,0 işgücüne katılma oranı %51,4, istihdam oranı ise %48,3’tür. Bu veriler Kars’ın işsizlik oranı itibarıyla 52.sırada olduğunu göstermektedir. Yüksek işsizliğin doğal sonucu ortaya çıkacak olan ilk toplumsal refleks, iş bulunabilecek ve doğal olarak yaşam kalitesinin artacağını bir sosyal yaşam alanına göçtür. 2012 yılı itibarıyla il nüfusunun %50’sinin 25 yaşın altında olduğu Kars’ın yıllık bazda verdiği göç ortalama binde 20’lerdedir. Diğer bir ifadeyle Kars’ta yaşayan her bin kişiden yirmisi bu şehirden ayrılmaktadır. Mutsuz insanların yaşadığı bir kent haline gelmeye başlayan ve buna bağlı olarak sürekli göç veren bir yerleşim birimine dönüşen Kars’ı bu hale getiren en önemli etken, yerel yöneticilerin vurdumduymaz tavrı ve yerine getirilmeyen vaatleridir. Göçü tetikleyen en önemli öğe olan ekonomik yapının göstergeleri ise birbirinden olumsuz istatistikleri vermektedir. Bu anlamda ekonomisi hayvancılığa dayalı olan ve ders kitaplarında dahi Türkiye’nin en önemli et ve süt üretim merkezlerinden biri olarak gösterilen Kars, ne yazık ki artık bu özelliğini kaybetmiştir. Canlı hayvan değeri itibarıyla Afyonkarahisar, Balıkesir, Sivas ve Muş gibi illerin dahi gerisine düşmüştür. Hayvancılığın bu derece ekonomik anlamda değer kaybettiğini Kars’ta büyükbaş hayvancılığın yanı sıra koyun, keçi ve kümes hayvancılığında da yüzde otuzlara varan azalmalar yaşanmıştır. Hayvancılığın azalması tarım üretiminin hayvancılığa endeksli yürüdüğü ilimizde bitkisel üretim oranında da düşüşün gerçekleşmesine ve ülke bazında 76.sıraya kadar gerilememize yol açmıştır. Yakın tarihlere kadar birçok ülkeye büyük ve küçükbaş hayvan ihracatında önemli bir yere sahip olan Kars, ekonomik değerlerini yitirmeye başlayınca ithalatta 77. İhracatta ise 75. Sıraya gerileyerek ekonomik anlamda tarihin en kötü günlerini yaşar hale gelmiştir. Bu ekonomik tablonun sonucunda ise kişi başına düşen gayrı safi katma değer açısından bölge itibarıyla yüzde birlik bir dilimin içerisine dahi girememektir.

Ekonomik anlamda ortaya çıkan bu veriler sosyal hayata da yansımış ve bu güzel kent, bireyin en temel ihtiyaçlarını dahi gideremeyeceği bir sosyal mekan ağıyla örülmeye başlanmıştır. Üzülerek ifade etmek durumundayım ki, Kars ili içerisindeki konutlar, modern insanın yaşam kabullerinden oldukça uzaktır. Banyosu olan konut sıralamasında 80. Tuvaleti olan konut sıralamasında ise 49. Olarak medeniyetten ne kadar nasiplenen ve halkına ne kadar müreffeh bir hayat sunan il görünümünde olduğunu dünyaya ilen etmiştir.

Ekonomik olarak çökmüş, demografik anlamda sürekli göç veren, 2012/2013 tarihi itibarıyla lise okullaşma oranı %51 ile Türkiye sıralamasında 72.sırada bulunan bir ilin sosyal yaşamının istenilen seviyede olması elbette beklenemez. Bir dönem yerel yönetimde görev yapmış ve bugün yine göreve talip olarak “Kars’ı sosyal etkinliklerin mekanı haline getirdiklerini söyleyenler” yıllık sinema ve tiyatro izleyici sayısının üç binlerde olduğunun ya farkında değil ya da görmezden geliyordur.

Konutlarının bu derece kötü, eğitimin seviyesinin en altlarda, ekonomisinin tarihinin en karanlık dönemlerini yaşayan bir ilde hala “su getirdim” diyerek icraat yaptıklarını belirtenler ise Kars’ın kişi başı atıksu miktarı itibarıyla 71. Sırada olduğunun farkında değil midirler? Ne yazık ki tüm bu olumsuzluklar ailelere ve geleceğimizin teminatı olan çocuklara yansımakta, güvenlik birimlerine gelen/getirilen çocuk sayısında önemli artışlar görünmektedir.

Belirtilen tüm bu olumsuzluklarda en büyük pay, bugün yerel seçimlerde tekrar tekrar karşımıza çıkan ve şehri yaşanmaz kılan adaylardır. Kars’ı gelinen bu noktadan kurtarmak ve tarihine, yaşananlarına layık bir şehre dönüştürmek inşallah Milliyetçi Hareket Partisi’ne nasip olacaktır.”