Döneminde yapılan hizmetlerden örnekler veren Naif Alibeyoğlu, bir Karslı’nın Rus fıkrası ile de yazısını renklendirdi.

Özellikle kendinden sonraki dönemde Kars için büyük bir “hüsran dönemi”nin yaşandığını ifade eden Alibeyoğlu bakın neler yazdı :

Değerli Dostlarım ;

 Karsımıza son zamanlarda özellikle Doğu Ekspresi ile (başkanlığım döneminde "Hızlandırılmış Tren" olarak Doğu Ekspresi, Ankara-Erzurum seferlerine başlamıştı. Biz : “Türkiye Erzurum'a kadar mı ?” adı altında kampanyalar başlattık. Ankara'ya heyet oluşturup gittik ve Kars'a kadar gelmesini sağladık. Doğu Ekspresi’ni büyük bir törenle karşılamıştık.) Büyük bir turist akını beni son derece heyecanlandırmakta ve mutlu kılmakta. Ancak gerek ilk kez, gerek yıllar sonra gelenler kent merkezindeki kent hizmetleri ve bazı esnafın uygulamalarına ilişkin olumsuz serzenişte bulunmaları beni de son derece üzmekte...

Sanki yıllar içinde kente bir hizmet yapılmamış algısı hasıl olmuştur. Doğal olarak insan gördüğüne bakar. Bu nedenle 19 Mart 2017’de bu sayfada yayınladığım yazıyı siz dostlarımla yeniden paylaşmak istedim : Son zamanlarda özellikle Kars'a konuk olarak gidenlerin diline pelesenk olmuş bir anekdotu ve bu konudaki düşüncelerimi siz değerli dostlarımla paylaşmak istiyorum. “Kendisine soran muhabire yaşlı bir Karslı : "Heç benim dövletime, milletime sözüm olur mu? Ben aha bu Ruslar’ın avradını... Doksan sene önce bu kaldırımları, caddeleri yapıp gettiler, bir gün olsun bi kere Kars'a gidek, yollar bozuldu mu, kanallar tıkandı mı, demediler, insan bi gelir de bakar buralara, heç beyle olur !"

Öncelikle bu amcanın sitemini Ruslar’a değil de kentini ihmal eden, devlete ve yönetimlere ses etmemesi, bastırılmış duyguların, korkunun, ifadesi…

Değerli Hemşehrilerim ;

Bilirler, görevi devraldığımda Kars'ta ; Kent merkezinde bile doğru dürüst yol, kaldırım yoktu, su yoktu, kent merkezi dışında hiçbir mahallede kanalizasyon yoktu, doğalgaz, park, bahçe, çocuk parkı, otopark, festival, tiyatro, sinema yoktu, sanat yapıları, kültürel mirasın korunması ve birçok tarihi yapının korunması vb vb kısacası yoklar kentiydi...

Belki hatırlarsanız Milliyet Gazetesi’ne "50 Milyara Satılık Şehir" diye manşet olmuştu. Halkımızdan su parası dahi alamıyorduk. İşsizlik, yoksulluk had safhadaydı. Büyük bir göç vardı. Bu imkânsızlıklar içinde dış kaynaklar bularak, proje üreterek hizmetlerimizi gerçekleştiriyorduk.

Ancak, kentler de yaşayan canlı organizmalardır. Dişinizi fırçalamazsanız, yıkanmazsanız, gıdanızı almazsanız hastalığa yakalanırsınız. Kentte de yolların, kaldırım, park, bahçelerin vb hizmetlerin sürdürebilirliğini yapmazsanız yollar, kaldırımlar, parklar bozulur. 19 yıl önce başlattığımız hizmetler son dokuz yıl içinde sürdürülebilirliği sağlanmayınca bozuldu. Şimdilerde giden misafirler sanki Ruslar’dan bu yana bu hizmetlerin yapılmadığı anekdotunun vurgusunu yapıyorlar. Oysa 10 yıl öncesine kadar Kars "Doğunun Uygar Kenti" unvanı almış, "Marka Kent", "Kadın Dostu Kent"," Kentler Çocuklarındır" unvanı almış. Kent Konseyi ile Yerel Gündem 21 ile  "Heykeller Kenti" unvanı almış, Uluslararası Altın Kaz Film Festivali, Uluslararası Kafkas Kültürleri Festivali (bu festivalimize yaklaşık 50-60 ülkeden müzik ve folklor grupları geliyordu), Uluslararası Murat Çobanoğlu Aşıklar Bayramı, Kar Festivali, Kültür Festivali ve hemen her hafta ulusal ve uluslarası resim, fotoğraf vb. sergileri, kongre, konferans vb etkinlikler yapılmaktaydı. Bir çok ülke ile "Kardeş Kent" ilişkisi kurulmuş, Ankara'daki hemen hemen bütün ülke Büyükelçileri Kars'a davet edilmiş ve onların fonlarından birçok proje gerçekleştirilmişti.

Kars Spor’a 4 yıldızlı otel ayarında tesisler yapılmış, Kars Spor amatörden 2. Lig’in en üst sırasına kadar çıkmıştı, sporun birçok dallarının yanı sıra atlı cirit, bale kursları, buz pateni vb benzeri bir çok faaliyet dönemimizde gerçekleştirilmiş ancak hazin olan, özellikle bir sonraki dönemde, birçoğu bozulmuş, iptal edilmiş ya sahipsiz bırakılarak yok olmaya yüz tutmuştur.

Yaptırdığımız ; Belediye Hizmet Binası, Halk Ekmek, Otogar İnşaatı, Beton Santrali, Kat Otopark, Toptancı Sebze Hali, Kapalı Semt Pazarı ve Fuar Merkezi, Katı Atık Projesi, Atık Su Projesi,  Parklar, Cafeler, Kent Konsey Binası, Kadın Çalışma Atölyesi, Kadın Dayanışma Merkezi, Aynalı Köşk, İsmail Aytemiz Spor ve Sergi Sarayı, Kars Sanat Merkezi, Belediye Tiyatrosu, Namık Kemal'in Evi, Hamamlar, Tevfik Paşa Konağı vb. Bir kısmı başka kurumlara devredilmiş ya da kapatılmış inşaatı yarım bırakılmış, ya da sahipsizlikten yıkılmaya yüz tutmuştur.

Bütün mezarlıkların duvarları, hemen bütün okulların ve camilerin çevre düzenlemesi, bahçesi yapılmış, her türlü taleplerine cevap verilmeye çalışılmıştı. Camilerimizin yakıtı belediyemizce karşılanmaktaydı. 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda yada 19 Mayıs Gençlik Bayramı’nda ; kreşten lise son sınıfa kadar bütün çocuklarımıza hediyeler veriyorduk şimdi hiç biri yok...

Buz Pateni, Bale Kursları, Atlı cirit vb lağvedilmiştir. Düşünün, Doğu’da sadece bizde olan aldığımız ağaç dikme makinası dokuz yıldır çalıştırılmıyor. Çok daha detaylandırılacak hususlar var ama burada daha fazla zamanınızı almamak adına bitirmek durumundayım. Saygılarımla...