Nüfus Davaları
Av. Ayşegül POLAT
Bu hafta sizlerle Nüfus Davaları ile ilgili yazı paylaşacağım. Nüfus davaları temelde nüfus kayıtlarında yapılmak istenen değişiklikler ve yine nüfus kütüklerinde iptal edilmek istenen kayıtlarla ilgili olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk olarak nüfus kayıtlarında yapılabilecek değişiklikler ile ilgili dava türlerine değineceğim.
İlk olarak karşımıza en çok çıkan dava türü olan İsim ve Soyisim Değiştirme Davalarına bakalım. İsim ve soyisim değiştirme davalarını açabilmek için haklı bir nedenin varlığı aranmaktadır. Milli kültüre, örf ve adetlere uygun olmayan, gülünç ve çirkin anlamları olan, kişisel ilişkilerde veya meslek ve sanatın icrasında yanlış anlamalar doğurabilecek hususlar haklı sebep olarak sayılacaktır. Bu tür davalar Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılmaktadır. İlgili mahkeme dinleyeceği iki tanık neticesinde haklı nedenin varlığına kanaat getirirse isim veya soyisim değişikliğine karar verip kararını ilgili nüfüs müdürlüğüne gönderecektir.
Bir başka dava türü Yaş Değiştirme Davalarıdır. Yaşın gerçek doğum tarihi olarak yazılmaması durumunda açılmaktadır. Bu dava ile birlikte yaşın büyümesi halinde, büyütmek istediği yaşta kardeş olmamalı, hastane gibi bir kurumda doğmuş olmamalı ve daha önce dava açılmış olmamalıdır.
Bir diğer davamız Din Değiştirme Davasıdır. Bu dava reşit olan herekesin açabileceği bir dava türüdür. Yine bu davalarda da Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Bu davalardan bir diğeri de Gaiplik Davası olup cesedi olmayan, ancak ölümüne kesin gözle bakılan kayıp kişiler için mirasçılar tarafından açılmaktadır. Ayrıca davanın açılabilmesi için bu kişiden en son haberin beş yıl önce alınmış olması gerekmektedir. Bu dava sonucu ile kişinin gaip olduğuna karar verilmekte ve nüfusa bu şekilde işlenmektedir.
Nüfus kaydına dayanak belgelerdeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddi hata söz konusu değilse, aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik, mutlaka kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile yapılması gerekmekte ve bu nedenle de açılmaktadır.
Nüfus kaydının düzeltilmesi davaları, aynı konuya ilişkin nüfus kaydıyla ilgili olması halinde sadece 1 kere açılabilmektedir. Ancak din değişikliği veya silinmesi talepleri ile ilgili olan nüfus kaydının düzeltilmesi davaları herhangi bir sayısal sınırlamaya tabi olmamaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davaları, her türlü belge ile ispatlanabilmektedir ve kamu düzenine ilişkin bir dava olmasından dolayı da hâkim, tarafların sunmuş oldukları delillerle yetinmeyerek kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda ve gerekli araştırmayı kendiliğinden de yapmak mecburiyetindedir.
Bir diğer temel dava türü de Nüfus Kaydının İptali Davalarıdır. Bu dava türü en çok kişinin mükerrer kayıt ile iki defa kaydedilmesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Davacı, mükerrer kaydın iptali için yine Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmalıdır. Yapılacak inceleme neticesinde hataen yapılan mükerrer kaydın iptaline karar verilerek ilgili kurumlara bildirim yapılır.
Bu hafta seçtiğim konunun sizler için faydalı olduğunu temenni ediyorum. Bir sonraki hafta sizlerle "Tapu İptal ve Tescil Davalarını" paylaşacağım.
İyi Günler, İyi Çalışmalar Diliyorum...
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.