1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Öğrenciler, Sağlıklı Beslenme ve Obezite Konusunda Eğitildi
Öğrenciler, Sağlıklı Beslenme ve Obezite Konusunda Eğitildi

Öğrenciler, Sağlıklı Beslenme ve Obezite Konusunda Eğitildi

Kars Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerine, sağlıklı beslenme ve obezite konusunda eğitim verildi.

A+A-

Tacettin DURMUŞ

Kars Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerine, sağlıklı beslenme ve obezite konusunda eğitim verildi.

Öğrencilerin eğitimine Müdür Baş Yardımcısı Sevim Keskin ve öğretmenler Elmira Tan Şur, Ilgın Sakarya Taşdemir, Pınar Uruş ile Kadir İnan Bilgir de nezaret etti.

İl Sağlık Müdürlüğünde görevli Diyetisyen Hatice Günaydın tarafından verilen eğitimde, özellikle ergenlik dönemlerini yaşayan öğrencilerde beslenmenin kritik bir önem taşıdığına dikkat çekildi. Genellikle kızlarda 11 yaş, erkeklerde 13 yaş civarında büyümenin hızlanmaya başladığını belirten Diyetisyen Hatice Günaydın, sağlıklı büyümede besin ve enerji ilişkisi anlatıldı.

Öğrencilere yönelik yaptığı sununda ergenlik çağının en önemli özelliklerini anlatan Günaydın, yeterli ve dengeli beslenmenin insan sağlığının temeli odluğunu söyledi.

Hızlı büyüme ve fizyolojik gelişmenin ruhsal ve sosyal yönden gelişme ve değişmeler olduğunu da sunumunda belirten Günaydın, bu özelliklerin beslenme düzenine ve alışkanlıklara da yansıdığını belirtti.

Ergenlik döneminde beslenmenin neden önemli olduğunu da öğrencilere anlatan Diyetisyen Hatice Günaydın: “Ergenlik dönemi büyümenin bebeklikten sonra en hızlı olduğu dönemdir. Bu dönemlerde birey hareketlidir. Enerji gereksinimi artar. Yanlış beslenme alışkanlıklarına eğilim oluşur. Kız çocuklarında menarş ile birlikte kayıplar olur. Yanlış beden algısı ön plana çıkar. Zayıflık-şişmanlık konusunda yanlış bilgiler sonucu yetersiz ve dengesiz beslenme oluşabilir. Bu dönemde eksik alınacak kalsiyum ve D vitamini ilerleyen yaşlarda kemik dokusu kaybını artırabilir.”dedi.

Diyetisyen Günaydın slayt eşliğinde verdiği bilgileri ise şu şekilde sıraladı:

KAHVALTININ ÖNEMİ:

En çok yapılan yanlış kahvaltı atlamaktır. Kahvaltının atlanması metabolizmayı yavaşlatır. Diğer öğünlerde haddinden fazla yenmesine sebep olur. Ayrıca kahvaltı ile okul başarısı arasında doğru orantı vardır. Düzenli kahvaltı tüketimi okul başarısını arttırmaktadır.

ERGENLERİN BİLİŞSEL PERFORMANS VE RUH HALİ ÜZERİNDE KAHVALTI TAHIL TÜKETİMİNİN ETKİSİ

8 ile 15 yaş arası 21 kız 19 erkek 5 gün boyunca kahvaltı da; tam buğday ekmeği (60gr), yumurta (50gr), şekersiz nane çayı, tereyağı (2 tatlı kaşığı), fındık(2 tatlı kaşığı), reçel(3 tatlı kaşığı) tüketmiştir. Dikkat, duygu durum, aritmetik, yaratıcılık ve davranış testleri yapılmış. Testlerin öncesi ve sonrasında olumlu farklılıklar olduğu bulunmuştur.

KARBONHİDRAT

Enerjinin yüzde 55-60 ı karbonhidratlardan gelmelidir. Özellikle glisemik indeksi düşük, bol posalı vitamin ve mineral deposu olan kaynaklardan sağlanmalı, boş enerji kaynakları olan saf karbonhidratlardan karşılanmamalıdır. Boş enerji kaynaklarıyla(şeker, çikolata, cips) belki enerji ihtiyaçları karşılanmış olabilir fakat protein ihtiyacı karşılanmaz karbonhidrat ve yağ bakımından dengesiz bir beslenme örüntüsü oluşur.

 

PROTEİN VE YAĞLAR

Hızlı büyüme, hücre yapımının artması ile günlük enerjinin yüzde 10-20 si proteinlerden karşılanmalıdır. Enerjinin yüzde 30 u doymuş/tekli doymamış/çoklu doymamış kolesterol 300 mg. Peynirler tam yağlı az yağlı seçilirse, kırmızı et tüketimi haftada 2 ye düşürülürse, beyaz et tüketiminde deri kısmı atılarak, yağda kızartma ve sakatatlardan uzak durarak.

 

OBEZİTE VE ŞİŞMANLIK

 

Ergenlik döneminde iki ayrı tür şişmanlık vardır. 1. Çocukluktan beri olan; bu dönemde daha da artar. 2.Hızlı büyüme ve gelişme temposu altında artan yağ dokusu hücresi sayısı ve hücre büyüklüğüne bağlı oluşan obezitedir. Türkiye’de 5- 17 yaş erkeklerin yüzde 18.4’ ü, kızların yüzde 20.5 ‘i obez sınıfındadır.

 

ŞİŞMANLIĞIN NEDENLERİ

 

Öğün atlama(kahvaltı,öğle), Ev dışı yemek yeme, Fast food tüketimi, Vejetarjan beslenme örüntüsü, Sıkı diyet programları uygulanmalarının artış

 

ÖĞÜN ATLAMAK

 

Uzun süre aç kalınca: 1- Açlık merkezi uyarılır. 2- Yağ depolama kapasitesi artar. Uzun süre aç kalan vücut: “Buldum yemeliyim, yediğimi depolamalıyım” sendromunu geliştirerek kendini savunur. Bu psikoloji ile yediğimizde yediklerimizi normal depolamanın yerine savunma gücü devrede olduğundan daha fazla yağ olarak depolanmaktadır. Uzun aralıklarla beslenmede, vücutta yağ birikimi artar, bu durum kan yağları (kolesterol ve lipit) düzeyini arttırarak kalp hastalıkları ve diyabet oluşum riskini arttırır.

 

MİDENİN BOŞALMA HIZI

 

Sık yemenin, bir sonraki öğünde yenilen besinin gastrik boşalma zamanını geciktirmesi üzerine bir çalışmada; sık yemenin iştahı ve enerji alımını gastrik boşalma zamanını uzattığı ileri sürülmüştür. Gastrik distansiyon,emilen substratların metabolizması gibi faktörler açlık hissinin kaybolmasını sağlıyor. Aileden bağımsız olarak dışarıdan beslenme ve fast food tüketiminin artması ile Kilo sorunları, Kolesterol düzeyinde artış, Kalp hastalıkları, Diyet hapları, Laksatifler, Diüretikler, Açlık ve sıkı diyet programlarının uygulanması; Hem büyüme ve gelişme, hem de sağlık olumsuz etkilenmektedir.

 

AÇLIK VE SUSUZLUK İSTEĞİ KARIŞTIRILABİLİR

 

Kendimizi çok acıkmış hissettiğimizde bir iki bardak su içip 10 – 15 dk beklemeliyiz hala geçmiyorsa açlık isteğimiz o zaman gidip bir şeyler yiyebiliriz, sadece tadına bakmak. Özel günlerde yenilen incecik bir pasta dilimi veya salata ısmarlamanıza rağmen arkadaşınızın patates kızartmalarından 1-2 tane almanız... Yapılan çalışmalarda “tadına bakmak” veya “küçüçük bir lokma almak” olduğu, bu şekilde tüketilen yiyeceklerin günde ortalama 700 kalori daha fazla almaya sebep olduğu bulunmuştur. Televizyona ve bilgisayara ayrılan vaktin en fazla 1 saat olması obeziteyle mücadelede büyük önem taşımaktadır. İran’da yapılan bir çalışmada televizyona ayrılan vakitle ile ağırlık artışı ve obezite arasında pozitif korelasyon bulunmuştur. Televizyona 1 saatten fazla zaman ayıranlarda obezojenik gıda tüketiminin arttığı ve fiziksel aktivitenin azaldığı bulunmuştur.11-18 yaş arasında >95. Percentil olan 145 obez çocuğa 6 ay boyunca fiziksel aktivite, beslenme eğitimi, davranış değişikliği ve diyetlerinde 100 kkal azaltılarak erkeklerde 1,5 kg/m2, kızlarda 1,9 kg/m2 BKİ azalma olduğu görülmüş. Fiziksel aktivite ile antropometrik dağılımı çok değişmiş. Doğal büyüme gelişme eğrilerinin sağlıklı olduğu görülmüştür.

 

KÜÇÜK PORSİYON ATIŞTIRMALIKLAR EN AZ BÜYÜKLERİ KADAR TATMİN EDEBİLİR

 

Bir çalışmada; bir grup katılımcı az miktarda çikolata, turta veya cips yemiş. Diğer gruba ise bunların 5-10 katı miktarda verilmiş sonuçta; her iki grubunda yeme isteğinde aynı oranda düşüş gözlemlenmiştir. Gerçekten aç olmadığımız sürece midemiz miktar ayırt etmez, sadece istediğimiz için devam ederiz. Canınız çok tatlı istediğinde küçük bir miktar yiyin. Daha fazlasını istiyorsanız 15 dk bekleyin. Eğer hala canınız istiyorsa devam edersiniz

 

AYAKÜSTÜ BESLENME(FAST FOOD)

 

Ayaküstü beslenmede tüketilen yiyeceklere uygulanan pişirme yöntemleri bazı vitamin ve minarellerin kaybını arttırır. Örneğin; patatesin soyulduktan sonra suda bekletilmesi ve kızartılması sırasında vitaminler ve minerallerde kayıplara neden olur. C vitamini ve folik asit kayıpları, oksidasyon, suda çözünme ve ısı sonucunda mineraller su ve kızartma yağına geçerek oluşmaktadır. Ürünler hazırlanırken hijyen kurallarına dikkat edilmemesi de enfeksiyon riskini artırmaktadır. Ayaküstü beslenmede kullanılan katkı maddeleri sağlık açısından sakıncalı olabilmektedir. Et ürünlerini mikroorganizmalardan korumak ve renk değişimlerini önlemek için nitrit, nitrat yağ ve yağlı ürünlere antioksidan olarak katkı maddeleri kullanılmaktadır.

 

YANLIŞ DİYET UYGULAMA

 

Fizik görünüme ilgi; önemseme artar. Vücut ağırlığı veya görünümden rahatsız olma durumu, Erkeklerde vücut geliştirme istekleri, Gereksiz protein yüklemeleri, Kadınlarda vücut ağırlığı ile ilgili problemler. Beslenme yetersizliği.

 

FİZİKSEL AKTİVİTE

 

Artan fiziksel aktivite kan basıncını, kolesterolü, kalp hastalıkları riskini, felci ve diyabet riskini azaltır. Fiziksel aktivite aynı zamanda stresi de azaltır. Yapılan çalışmalar, aktif ve zinde olan obez kişilerin kalp hastalıkları ve diyabet riskinin daha az olduğunu göstermektedir.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.