geçirdiği en zor dönem 1939-1945 yıllarıdır, dedi.

Başkan Oktay Aktaş açıklamasında şu görüşlere yer verdi : "2. Dünya savaşı yılları iktisadi ve siyasi sıkıntıların hat safhaya ulaştığı dönemdir.

Millilik vasfını öne çıkaran, kuvay-i milliye ruhunun lideri, Türk milletinin son yıllarda yetiştirdiği büyük devlet adamı Ulu önder Atatürk artık aramızda yoktur ve O'nun bıraktığı boşluk millilik yerine hümanizmayı dış politikada 1939-1945 yılları arasındaki zikzaklar çizen dış politikaya Atatürk'ün demokrat yapısına karşılık şeflik zihniyetinin gelmesi.

Atatürk'ün resimleri Türk Lirasından, posta pullarından kaldırılmış ve Atatürk'ün temsil ettiği ve Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk milliyetçileri yerine statükocu zihniyetinin hakimi olmuştur.

5 Ağustos 1942’de TBMM Kürsüsünde Başbakan Şükrü Saraçoğlu'nun okuduğu programında "Biz Türküz Türkçüğüz ve daima Türkçü kalacağız bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan ve azaltan Türkçü değil çoğalan ve çoğaltan Türkçüğüz ve her vakit bu istikamette çalışacağız" şeklinde konuştu işte bu konuşma 3 Mayıs olaylarının sebebi olarak gösterilen iki mektubun çıkış sebebidir.

11 Mart 1944 ve 1 Nisan 1944 tarihlerinde Hüseyin Nihal Atsız'ın Orhun Dergisi’nde Başbakan Saraçoğlu'na yazdığı 2 mektupla milli eğitime sızan komünist faaliyetlerin gündeme getirilmesi, mevcut bu zihniyete bu fırsatı vermiş ve şer güçler harekete geçmekte gecikmemişleridir. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in teşvikiyle Sebahattin Ali'nin ihanetinin belgeleneceği duruşma 3 Mayıs 1944 tarihine ertelenmiştir.

3 Mayıs 1944 tarihinde mahkeme sırasında gerek salonu dolduran ve gerekse Ankara sokaklarında ve Ulus'ta toplanan on binlerce Türk Aydını komünizmi telin eden milli bir direniş hareketinin başlatılmasıdır.

Ülkeyi yönlendirmeye gayret sarf eden ihanet odaklarına karşı Türk aydınlarının Atatürk'ün emaneti Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkacağının en kuvvetle göstergesidir.

Dahada önemlisi Türk milletinin kendine dönüş hareketidir.Yapılan gösteriler milliyetçi bir ideolojiye tepkisinden ibarettir.

3 Mayıs 1944 Türkçülük hareketi Türk milletinin kendine dönüş hareketidir. Emperyalizme karşı istiklal savaşını kazandıran kuvay-i milliye ruhunun ta kendisidir.

3 Mayıs komünizmden siyasi ümmetçiliğe Türk milleti Türk Devleti Türk kültürü velhasıl Türk olan her şeye düşman olan beynelmilel ideolojilere ve zihniyetlere kadrolara karşı bir şahlanış hareketinin adıdır.

Türkiye demokratik düşüncenin, milleti kul olarak görme zihniyeti karşısında şahlandığı ve tepkisini ortaya koyduğu gündür.

Ve 3 Mayıs büyük Türk milliyetçisi Atatürk'ün ümid-i istikbal ile pür galeyana gelen gençlerin taze ve temiz canlarını feda ettiği, memleketi kurtarmak için halkı şahlandıran ve ihtiraslarından başka bir şey düşünmeyen politikacıların elinde oyuncak yapmak için değil sözlerinde belirtiği bir neslin temsilcisi olarak gayri milli zihniyete dur dediği gündür.

Türk milliyetçilerinin varlık sebebi, Türk milletinin varlığının birliğinin ve milli kimliğini savunmaktır. Cumhuriyetimizin kuruluşu bir milli mücadele olarak Türk milliyetçilerinin eseridir .

Ve bu inançla Türk milliyetçilerinin gününü yürekten kutluyorum.

Bugün çoğu aramızdan ayrılan hareketin liderleri Başbuğumuz  Alpaslan Türkeş, Hüseyin Nihat Atsız, Zeki Velidi Togan, İsmet Tümtürk,Necdet Sancar ile birlikte 23 dava arkadaşının aziz ruhları önünde eğilir  Allah'tan rahmet diliyorum ve yaşamını sürdürenlere sağlıklı ve uzun bir yaşam diliyorum.

Her şey Türk için Türk'e göre olsun...

Ne Mutlu Türküm Diyene...

Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin."