Özşahin, “Atatürk’ün aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz”
CHP Kars İl Başkanlığı, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 84’ünci yıldönümü nedeniyle basın açıklamasında bulundu.
CHP Kars İl Başkan Yardımcısı Selahattin Özşahin, Kadın Kolları Başkanı Tülay Çelik ve il yönetiminden Hikmet Kurun ve Mehmet Kayakağanlı’nın da katıldığı basın açıklamasında, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 84’ncü yıldönümünde rahmetle andıklarını ve aziz hatırası önünde saygıyla eğildiklerini söyledi.
Büyük Atatürk’ün düşünceleri her geçen gün daha iyi anlaşılmakta olduğunu da söyleyen CHP Kars İl Başkan Yardımcısı Selahattin Özşahin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Coğrafyamızda yaşanan ekonomik sıkıntılar despot ve gerici yöneticilerinin hâkimiyetin çoğaldığı, insan hakları ihlallerinin devam ettiği, insanların yaşama barınma ve beslenme olanaklardan yoksun bırakıldığı, tek adam rejim sevdalılarının insanları kendilerine biat ve itaate zorlamaları emperyalist güçlerin kendi çıkarları için bölge halklarını bir birine kırdırarak milyonlarca insanı ölümüne sakat bırakılmasına yurtlarının işgal ve yıkımından dolayı göçmen durumuna düşmelerinin büyük önder Atatürk’ün yapmış olduğu devrimlerim haklılığımı ortaya çıkarırken devrimler lâik demokratik cumhuriyet anlayışı ezilen yoksul halklara model olmaya devam etmekte, mazlum milletler onun açtığı yolda onun ışığıyla umut bulmaktadır.
Onun en büyük eseri sonsuza kadar var olacak Türkiye Cumhuriyeti’dir. Cumhuriyet kula kulluk zincirlerini kırmış, bu topraklarda yaşayan herkesi eşit hak ve sorumluluk sahibi yurttaş olarak bu ülkenin asli sahibi haline getirmiştir. Bu ülkede egemenlik bir şahıs, zümre veya grubun değil milletindir. Bugün bu noktadan geriye dönemeyiz. Milletimiz kölelik zincirlerini asla ayaklarına, boynuna takmayacak, özgürlüğünü ve temel haklarını tek bir kişinin insafına bırakmayacak, bu ülkeyi yönetmeye devam edecektir. Atatürk’ün devrimleri ve eserleri sayesinde bu ülkenin bütün çocukları bu ülkenin bütün makamlarına gelme hakkını kazanmış, halkımız kendi kendini yöneterek kendi kaderini kendi belirleme gücüne sahip olmuştur. Unutulmamalıdır ki bugün bu ülkede bir makam veya mevki sahibi olarak büyük milletimize hizmet etme ayrıcalığına sahip olan herkes bunu Atatürk’e ve devrimlerine borçludur. Bugün bağımsızlığımızı yok etmek, milletimizin sahip olduğu egemenliği türlü yollarla gasp ederek, egemenliği eline almak, özgürlüğü yok ederek kölelik esasına dayanan bir rejim peşinde olanlar hedeflerine asla ulaşamayacak, halkımızın çelik iradesi karşısında hezimete uğrayacaklardırCumhuriyetimizin temeli olan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkesi bugün de karşı karşıya olduğumuz adaletsizliklerin, haksızlıkların, ekonomik ve sosyal sorunların çaresidir. Laiklik, din ve vicdan özgürlüğünün garantisi, devlet yönetiminde liyakat esasının temeli, eşit yurttaş olarak birlikte barış ve huzur içerisinde yaşamamızın da teminatıdır.
Bugün 10 Kasım 1938 de kayıp ettiğimiz bir bilgeyi, bir siyasi ve askeri dehayı, bir devrimciyi, çok büyük bir vatan ve millet sevdalısını anıyoruz. En büyük hayali, Cumhuriyet’i ilan ederek millet egemenliğini inşa etmek olan, "zorunlu olmadıkça savaş cinsiyettir diyen" tüm hayatını 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesine dayandıran Büyük Atatürk; kurduğu demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ile tüm mazlum milletlerin de umudu olmuştur. Bugün bizler, Cumhuriyet’in fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür evlatları olarak verdiğimiz tüm mücadelelerde O’ndan ilham alıyoruz. Tek bir düşümüz var: Ülkemizin siyasi bağımsızlığını ekonomik bağımsızlıkla perçinleyerek, 'kimsesizlerin kimsesi' Cumhuriyet’i demokrasi ile taçlandırmaktır.
Büyük önder Atatürk kendini tanımlarken şunu söylemiştir. Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşayabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım. Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir. Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 84’ncü yıldönümü nedeniyle rahmetle anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.