Plastik bidonun adı tulumun tadı bir başka
Küçükbaş hayvan sayısının her geçen gün azaldığı Kars’ın köylerinde, koyun ve keçi bulunmadığı için kışlık peynirler tulum yerini plastik bidonlarda saklanıyor.
Tacettin DURMUŞ
Geçmiş zamanlarda tüm köylerde koyun ve keçi derisine basılarak kış için saklanan peynirler, artık eski tadını da vermiyor. Tulum geleneğinin rafa kalktığı köylerde son bu günlerde kışlık peynir hazırlığını sürdüren vatandaşlar, tulum peynirinin tadını bidon peynirinin vermediğini hatırlatıyor.
Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Güvercin köyünde de koyun ve keçi sayısının azalması nedeniyle, artık köy halkı kışlık peynirlerini plastik bidonlara basarak saklıyor.
Güvercin köyünde oturan Gürbüz Yıldırım, akrabası Mafize Akbaba ile birlikte tulum ve bidon peynirinin kısa serüvenini anlatı.
Hayvan derisine basılarak saklanan peynirin tadının plastik bidona basılan peynirden daha leziz olduğunu söyleyen Gürbüz Yıldırım, “Tulumun tadı daha güzel oluyor. Bidon peyniri ise daha yumuşak oluyor. Köylüler son yıllarda bidonu daha çok tercih ediyorlar. Bunun nedeni ise köyümüzde koyun ve keçi sayısı azaldığı için deri bulunmuyor. Hem hayvanın derisini delmeden soymak çok zor hemde oldukça zahmetlidir. Eskilerde özellikle kurban derisi tulum çıkartılırdı. Koyun derisini kurutup saklamak ve peyniri içerisine koymak çok zor. Kış geliyor ve köyümüzde kış için peynir saklamak için her evde çalışma var. Son yıllarda tulum yerine bidon tercih ediliyor. Peyniri artık bidona koyuyoruz. Peynirimizi bidonun içerisine koyduktan sonra ağzını sıkı bir şekilde bağlayıp kapağı açılmayacak şekilde ters çevirdikten sonra toprağa gömeriz ve hava almamasını sağlarız. Bu arada suyunu da atar ve acısı da gider. Böylece peynir bozulmadan kışa kadar kalır. Tuluma ve bidona sakladığımız peynirleri aynı zamanda Kars dışında oturan akraba ve dostlarımıza göndeririz. Koyun veya keçi derisinde sakladığımız peynirin tadı bir başka oluyor. Eğer bulabilirsek koyu veya keçi derisine de peynir basarız. Koyun ve keçi derisini olduğu gibi delik olmadan soyarız, daha sonra temizleriz. Boyun ve ayak uçlarını iyice bağlarız. Koyunun kılları peynire karışmasın diye temizliğe özen gösteririz. Bastıktan sonrada sık sık çeviririz ki her yanı eşit olsun, suyunu atsın ve bozulmasın. “dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.