Saldırıyı Kınadılar
Aralarında Kars, Diyarbakır, Şırnak, Van, barolarının da bulunduğu 14 baro, kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'e Samsun'da yumruklu saldırıda bulunulmasını kınadı.
Şırnak Baro Başkanı Başkanı Nuşirevan Elçi, baro binasında düzenlediği basın toplantısında, Şırnak, Muş, Diyarbakır, Bitlis, Hakkari, Mardin, Van, Kars, Bingöl, Siirt, Ağrı, Iğdır, Adıyaman ve Batman baroları adına hazırlanan ortak basın açıklamasını okudu.
Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma sonrasında, mahkeme çıkışında müşteki avukatları ve davayı izlemeye gelen bölge milletvekilleri ile müştekiler aleyhine slogan atıldığını, milletvekillerine, avukatlara ve ailelere saldırıldığını savunan Elçi, saldırı sırasında Ahmet Türk'ün de burnunun kırıldığını söyledi.
Elçi, olay nedeniyle davayı takip eden meslektaşlarının Samsun Adliyesi'nde mahsur kaldığını öne sürerek, şöyle konuştu:
'Polisler tarafından saatlerce adliye içerisinde alıkonulmuşlardır. Olaylar uzun süre devam etmiş, güvenlik aradan geçen zamana rağmen sağlanamamıştır. Davanın Samsun'a taşınma gerekçesi güvenliktir. Samsun'da bundan önce de bu tür toplumsal davalarda olaylar yaşanmıştır. Buna rağmen davanın Samsun'a götürülmesi tarafımızdan anlaşılamamıştır. Meydana gelen olaylar da dosyanın Samsun'a aldırılmasının doğru bir karar olmadığını göstermiştir. Güvenlik gerekçesi ile taşınan bir davadaki güvenlik zafiyeti nasıl açıklanabilir? Basın kaynaklarına göre adliye önünde ve adliyenin bulunduğu caddede polisler kuş uçurtmamış, adliyeye gelen herkese kimlik kontrolü ve üst araması yapılmıştır. Alınan güvenlik önlemleri neye ve kime karşı alınmıştır? Müşteki aileleri ve avukatlarını dahi koruyamayan, mesleğini icra eden meslektaşlarımıza ve bu ülkenin milletvekillerine yapılan saldırıyı engelleyemeyen güvenlik önlemi kimi kimden korumaktadır?
Ülkenin içine girdiği demokratikleşme çabalarını baltalamak isteyenler her gün her yerde ortaya çıkmaktadırlar. Bu süreç elbette birilerini rahatsız edecektir. Kavgadan ve kandan sebeplenen, bundan rant sağlayanların demokrasi ve insan haklarından rahatsız olduklarını biliyoruz. Normalleşmenin rant kapılarını kapattığı açıktır. Türkiye'de yaşayan herkes bu çıkar düşkünlerini iyi tespit etmeli ve bunlara prim vermemelidir. Söz konusu saldırıyı nefretle kınıyoruz. Davanın Samsun'da devamı halinde adil bir yargılama olamayacağına inanmaktayız. Maktul yakınları ile avukatlara yapılan bu saldırının, mahkeme üzerinde etki oluşturmak ve yargılamayı sulandırmak amacıyla yapıldığını düşünüyoruz. Bu sebeple davanın asıl yargılama yeri olan Muş'a geri gönderilmesini ve söz konusu saldırıyı gerçekleştirenler ile azmettirenlerin tespit edilip yargı önüne çıkarılmalarını diliyoruz.'