İşte Baki Karakol’un o yazısı…

Okuyacaklarınızı, “öngörülerim”  olarak  algılayacağınızı biliyorum. İtirazım yok, saygı duyarım. Ama sizden bir istemim olacak: Altta, Yalçın Bayer’in yazısını mutlaka okuyun. 

*

Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, yardımcısı Gürsel Tekin’i izler, gözlemler ve Sav’a bir bilgi sunar: “Kendini, partinin önünde görür!”

Bu içerikteki bilgi, CHP Genel Sekreter’i Önder Sav’ın ilgisini çeker ve Gürsel Tekin’le ilgili düşüncelerini belirler…

Kadıköy Belediye Başkanı Selamı Öztürk, yardımcısı Gürsel Tekin’in öne çıkma, neredeyse Kadıköy Belediye Başkanı gibi davranışlarından rahatsızdır. Altan altan, Tekin’in, Kadıköy’den uzaklaştırılmasından yanadır ve uzaklaştırılması için arayışlara girer. Deniz Baykal’ın, İstanbul İl Başkanı arayışında, “Gürsel Tekin” adını gündeme taşır, taşıtır. Deniz Baykal, balıklama atlar.

Gürsel Tekin’i İstanbul CHP İl Başkanlığına atamasına en çok sevinenlerin başında Selami Öztürk gelirken, en sevinmeyenlerin başında ise Genel Sekreter Önder Sav gelir.

Sav, Gürsel Tekin’i, İstanbul İl Başkanlığına atandığı günden itibaren bir gölge gibi izler, izletir.

Önder Sav, Tekin’in, “kara çarşaf açılımı”, il, ilçe, belde teşkilatlarıyla belediye meclislerine ve İl Genel Meclisi’ne Karslı, Ardahanlı, Iğdırlı hemşerilerini yerleştirmesine öfkelenir, düğmeye basar. Tekin’i, Kars’ta, hemşerileriyle vurmayı not eder.

Önder Sav, Kars’taki etnik ve siyasi yapıyı, CHP’nin ve diğer siyasi partilerin il, ilçe yapılanmalarını, teşkilatlarını çok iyi biliyor. Parti içi gurupları birbirine nasıl düşüreceğini de…

Sav, -adını açıklamayacağım- İstanbul’un bir ilçesinden CHP Belediye Meclisi üyesi Karslıyı kullanarak, -ayrıntıya girmeyeceğim- Gürsel Tekin’i, geçen yılın Eylül ayı başlarında Kars’a gönderir.

7 Eylül 2009 Pazartesi günü Kars yerel basını yazdı, aynı gün devletin Anadolu Ajansı haber geçti: CHP’nin İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, Kars’a gelmişti, kan davalı iki aileyi (…) köyüne giderek barıştırmıştı…

Tekin ile ilgili haber basına yansımıştı ama Tekin’in Kars’a sessiz gelip dönmesi hoşnut karşılandığı gibi, hoşnutsuzluklara da neden olmuştu. Hoşnut olanlar, Karslı CHP’lilerdi. Hoşnut olmayanlar, dönem DSP’den Kars Milletvekili seçilen Avukat Çetin Bilgir’di. Bilgir’i, Kars CHP’den, milletvekili aday adaylığına soyunanlar izliyordu.

Önder Sav, kimselere -hele de Gürsel Tekin’e- hissettirmeden Kars’a gönderdiği Gürsel Tekin’in dönüşünden sonra Kars’ta yaşananları gülümseyerek seyrediyordu. Çünkü düşündüklerinin aynısı yaşanıyordu…

CHP, 10-11 yıl aradan sonra ilk defa 2002 seçimlerinde Selami Yiğit’i çıkarmıştı; 2007 genel seçimlerindeyse milletvekili çıkaramamıştı.

Gürsel Tekin, 1992’ye kadar Kars’ın ilçelerinden olan Göle’dendi, Kürt kökenliydi. –Göle şimdi Ardahan ilinin ilçesidir- Göle’de, Ardahan’da olduğu kadar Kars ve Iğdır’da da seviliyor, tutuluyordu. Tekin sevgisi, Kars’ta daha fazladır. İstanbul’daki Karslıların etkisi yadsınamaz…

CHP’li Karslılar, “Kars’ta, Gürsel Tekin’le seçim kazanırız, liste ikiyi de çıkarırız” düşüncesindeler.

Bu düşünce, geçen yılın Eylül ayın ortalarında Önder Sav’a iletiliyor. Sav, gülümseyerek başını anlamlı sallar.

Sav’ın parmağının olduğunu düşündüğüm böyle bir gelişmeyi organize etmek sanıldığı kadar zor değildir. Şöyle ki: Sav’ın, kendine yakın bulduğu ya da kendini yakın gösterdiği Karslı bir CHP’lin kulağına, “Kars’ta, Gürsel Tekin’le seçim kazanırız” sözcüklerini fısıldaması yeterlidir.

Fısıltı, Kars’ta kısa sürede yayılır. Yaygınlığı yapanlar, Kars CHP İl Başkanı Çetin Bilgir’e ve Çetin Bilgir’in liste bir olmasına şiddetle karşı çıkan “muhalifler”dir. Onlar, Bilgir’in, Kars’ta değil de Ankara’da oturduğu için, “Kars’ta oturmayanlar, Kars’tan aday yapılmasınlar” söylemini geliştirmişlerdir. Bu söylemleri ile Gürsel Tekin’i de etkilediklerinin ayırtına yeni vardılar; ilk günlerdeki gibi seslendirmiyorlar. İçlerinde, Tekin’in, İstanbul’u bırakıp Kars’tan aday olmayacağını olası görmeyenler var. Ama Önder Sav olası görüyor ve kararını netleştirmiştir: CHP’nin Kars liste biri Gürsel Tekin’dir…

Önder Sav, buna, en başta, liste bir sözü verdiği İl Başkanı Çetin Bilgir ile başka aday adaylarının tepki göstereceklerini, CHP Kars teşkilatında kavgaların yaşanacağını hesaplamıştır. Tepkilerden ve kavgalardan dolayı, Gürsel Tekin’in Milletvekili seçilemeyeceği kanısındadır.

Sav yanılgıdadır. CHP’li olmayan seçmen dahi Tekin için CHP’ye oy vereceğini bangır bangır bağırıyor.

Sav, Gürsel Tekin’i, Milletvekili olsun diye liste bire koymuyor. Tekin’in liste bire konulması ile yaşanacaklardan dolayı seçilemeyeceği inancındadır.

Sav’ın amacı, Tekin’i, Karslı hemşerileri ile vurmak, “Liste bire koyduk, hemşerilerin sana oy vermediler, milletvekili seçilemedin” demek ve zaferini kutlamak, mutlu olmaktır…

Önder Sav, CHP Kars’ta liste bire koyduğu Gürsel Tekin ile liste bir sözü verdiği İl Başkanı Çetin Bilgir’i şu günlerde fena kapıştırmıştır. Bunda da amacı, CHP’nin oylarını parçalatarak, Gürsel Tekin’in seçilmemesini garantilemektir.

Sav, ne oyunlar oynarsa oynasın, Karslı seçmen, Gürsel Tekin’i Milletvekili seçecek, Ankara’ya gönderecek.

Milletvekili Gürsel Tekin, Önder Sav için sorunlu mu, yoksa daha kontrolde mi olur?

İzlenimim o dur ki: Önder Sav, düşündüğü hinlikten dolayı Kars’tan liste başı yapacağı Kürt kökenli Gürsel tekin’in Milletvekili seçilmesine, “Daha kontrolde olur. Olmazsa, parti disiplininde defteri dürülür. Oraya varmadan, kendisi istifa eder, gider” sözcükleriyle tanımlanacak pencereden bakmaktadır.

Şu öngörümü de sizlerle paylaşmalıyım: Kara çarşaf açılımı ile yanlış yapan Gürsel tekin, Kars’tan Milletvekili seçildikten sonra, Kars’ın ve Karslının sorunlarıyla uğraşmayacak, Genel Sekreter Önder Sav’la yarım kalan kavgasını başlatacak, CHP’ye Genel Başkan olma özlemini açığa vuracak… Zararı, gene Kars ve Karslı görecek!

İstanbul İl Başkanlığına getirilen Behran Şimşek’ten boşalan MYK üyeliğine önümüzdeki günlerde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun önerisiyle getirileceği görüş ve söylemlerine katılmadığım Gürsel Tekin’e önerim, “Yanlışlarından, doğrusunu bulsun, çıkarsın”dır.

Gürsel Tekin nasıl ‘hedef adam’ oldu

BİRÇOK okurumuz “Gürsel Tekin ne yaptı da, istenmeyen adam oldu?” diye soruyor. Biz de, biraz da Genel Merkez gözüyle, biraz da yakın arkadaşlarının anlatımıyla bu soruya yanıt aramaya çalışalım.

29 Mart 2009 seçimlerinden önce Gürsel Tekin, Deniz Baykal’ın da katıldığı İstanbul’daki ‘çarşaf açılımı’ töreninden sonra rahatsız olan Önder Sav tarafından ‘ilk çiziği’ yedi.

* İstanbul Belediye Başkan, Belediye Meclis ve İl Genel Meclis listeleri oluşturulurken, buralara yandaşlarını ve hemşerilerini (Kars, Ardahan, Iğdır) koydurttu. Bazı isimlere tepki duyulması ve Genel Merkez’in de karşı çıkması  nedeniyle ‘istifa’ tehdidinde bulundu. Tekin, seçim öncesinde partiyi zora sokması nedeniyle Sav’dan bir ‘çizik’ daha yedi.

* Yerel seçimlerde ve kurultay öncesinde Kılıçdaroğlu’nun önüne geçip ‘rol çalması’... Gerçi bu konu Kılıçdaroğlu’nun pek umurunda değil ama örgütün bu ‘gölgeleme’ nedeniyle tepkisi Genel Başkan’a kadar iletildi ve ‘soğukluk’ başladı.

* Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a yolsuzluklarla bindirirken, iki dönem önce Tekin’in Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün yardımcısı iken Suadiye’de bir sinemaya ruhsat vermekten 2.5 yıllık mahkumiyetinin dosyası Yargıtay’da... Bir mahkumiyet halinde durumu partide sıkıntı yaratabileceğinden ‘kenara’ ötelendi. İl Başkanlığı’na yeniden atanmasına ‘soğuk’ bakılıyor şimdilik. Yakın çevresine göre, Gürsel MYK’ya seçilmeyi ve teşkilat başkanı olmayı istiyordu.

* Kurultay’da ‘bizim adayımız Kemal Bey’ diyen İstanbul’un 39 ilçesinden 36’sının bu yöndeki kararını üç gün beklettikten, yani il başkanları toplantısından Kılıçdaroğlu üzerinde ittifak sağlanması görüşünden sonra açıklama yapılması, ardından da Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için son imzayı vermesi Gürsel’in başka bir yanlışı sayılıyor.

* Kurultay’da Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra bir grup gazeteciyle görüşürken “Konuşması çok kötüydü. Çünkü bu konuşma metnini ben kaleme almadım. Benim hazırladığım konuşma metni, dün gece yarısı operasyonu ile değiştirilmiş birileri tarafından... Benim hazırladığım metinde iktidarı hedef alan konuşmalar ve Başbakan’ı hedef alan polemikler yoktu. Muhalefetin M’si yoktu. CHP’nin değişen vizyonunu bundan sonra yapacaklarımızı anlatan konular vardı sadece. Üzgünüm, ben de sizin gibi ilk kez dinliyorum. Şaşkınlık içindeyim. Ne yazık ki medya Kılıçdaroğlu’nu yanlış yönlendirdi” demesi yakışıksız  bulundu.

* Angora Evleri’ne (Baykal’a) gidip adaylık için nabız yoklaması... Mehmet Sevigen’in “bizim adayımız ol” demesi... Baykalcıların onayını alması... PM’ye dayatarak girmesi... Bir başka ‘çizik’ sayılıyor.

* Gürsel Tekin’in “Sayın Kılıçdaroğlu ile biz bir elmanın iki yarısı gibiyiz. Elmanın bir yarısı olmazsa, çürür” demesi, kendisini Genel Başkan’la eş görmesi... gibi unsurlar nedeniyle Genel Merkez  nezdinde ‘itibar kaybı’na uğradı.

Gürsel Tekin’in bu köşede söz hakkı vardır.

(Yalçın Bayer 11 Haziran 2010 Cuma Hürriyet Gazetesi)

Kaynak: www.internethaber.com