Abdullah Necli ve Hat Sanatı

Abdullah Necli Hat Sanatı’nı 2’nci kez Kars ile buluşturdu...

Kars Şeker Fabrikası Müdürü Abdullah Necli’nin, ahşap yakma ve dağlama tekniği yaptığı ve bu yıl Kars’ta ikincisi düzenlenen ‘Hat Sanatı’ resim sergisinin açılışı yapıldı. Geçen yıl Kars’ta ilk defa Necli tarafından icra edilerek sergilenen ‘Hat Sanatı Resim Sergisi’nin bu yıl da ikincisi düzenlendi.

Kars Belediye Başkan Yardımcıları Ferit Yenice ve Taner Turan’ın da katılımlarıyla yapılan açılışta, serginin açılış kurdelesini Kars Şeker Fabrikası Müdürü Abdullah Necli Başkan Yardımcıları ile birlikte kesti. Serginin açılışına Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Çalkın, Karslı Fotoğrafçı Yıldırım Öztürkkan, Karslı Fotoğrafçı Vedat Akçayöz ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Açılış sonrası Şeker Fabrikası Müdürü Abdullah Necli tarafından Kars Belediye Başkan Yardımcıları Ferit Yenice ve Taner Turan’a eserlerinden birer hediye takdim etti. Kars Kent Konseyi’nde katılımcıların büyük beğeniyle gezdiği sergide göz ve alıcı ve birbirinden güzel çalışmalar yer aldı.

Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatı olan İslâm’da hat sanatı hakkında bilgiler veren Kars Şeker Fabrikası Müdürü Abdullah Necli, “Hat, Arapça çizgi demektir. Hat sanatı Arap harflerinin 6. yüzyıl ila 10. yüzyıl arasında geçirdiği bir gelişme dönemiyle ortaya çıkmıştır. Devamı hattı daha güzel şekillerde, değişik kurallar çerçevesinde yerine ve zamanına göre geliştirmek olmuştur.” dedi.

Şeker Fabrikası Müdürü Abdullah Necli, bu sanata nasıl başladığını ve bu sürece nasıl geldiğini ise şu ifadelerle anlattı: “Okul yılarında el işi derslerimiz vardı. Orada buğday sağıyla ayet hadis yapmaya başladım. Pirinç çuvalları üzerine, sonra bayanların kullandığı saten üzerine boya ve yaldız şeklinde resim figür ve hat sanatı yaptım. Sonra Ankara’da oğlum var adı Hasan. O bir yerden yakma makinesi bulmuş. Baba sen bunu yaparsın dedi. Küçük oğlumda bilgisayardan programlar hazırladı. Furkan asker şuan. 4. yılım bu sene. Ben buraya Afyon’dan geldim şeker fabrikasından. Orada başlamıştım. Burada ilerlettim. Bu sene daha muhteşem eserler var. Kars halkının ilgisinden çok memnunum. Burada kültür halen varlığını koruyor. İnsanlar sergilere alaka gösteriyor. Bizde bundan yararlanmak suretiyle sergimizi açtık. Fethiye Camii en son yaptığım eser. Yıldırım Öztürkan beyin hazırladığı. Geçen sene de Harakani Hz. gece görüntüsü vardı Özgen Beşli’nin. Bu sene Yıldırım beyinkini çalıştım. Facebook’ta da sayfam var. Orada çok büyük beğeni alıyor. Fethiye Camisinin iki tane kulesi var. Birisi yıkılmış. Ben onu bir daha hayata geçirmek canlandırmak, Kars halkının istifadesine sunmak istedim. Benim için en önemli olan eser Hz. Harakani evliyamızın fütüvvet ağacıdır. Ben bunu istiyorum. Karslı, ülkemizde ki gençler bu bilsinler. Fütüvvet ağacı üzerinde ki fikirleri hayata geçirelim, ona dikkat çekelim. Valimiz Günay Bey’in de çok emeği var bu işte. Çeşitli materyaller üzerine çalışmalar yapılıyor şuan da. Sarıkamış’ta ki obsidyen taşının üzerine yapılıyor, gurur duyuyorum. Türkçeye çevirdik biz üniversitenin ifadesiyle.”

BİZ VARLIĞIMIZIN FARKINA VARALIM

Necli, konuşmasına şöyle devam etti:

“Karşı çıkanlar oldu ama ben şunu diyorum. Ben Arapça yazı okuyabiliyorum hat sanatıyla da ilgilendiğim için bu sanata ilgi gösterdim. Ama bundan istifade edemeyenler var. Bunu şöyle düşünelim. Kuranı Kerim var. İnsanlar namazda Fatiha’yı okuyor, ihlâs’ı okuyor ama çoğumuz Türkçesini bilmiyor. Bu bir gerçek. Harakani Hz. fütüvvet ağacından istifade etmek için de Türkçeye çevrilmiş olması lazımdı. Ona bazı Türkçe anlamların yüklenmesi lazımdı. Mesela ‘İsar’ diye bir kelime var. bu Avrupalıların bize dikte ettiği empati. Oysa bizde 900 yıl önce vardı. Hasan Harakani Hz. o ağacın bir yaprağına onu koymuştu. Diyor ki; bir liranız varsa, karşınızdakinin de ona ihtiyacı varsa ona verin. Side olmamasına da şükür edin. Herkesin yavaş yavaş bildiği diyor ki; bu dergâha kim gelirse gelsin ekmeğini verin inancını sormayın. Biz bunlara dikkat edersek ülkemizde birbirimizle çok iyi geçiniriz. Kardeş oluruz, dost oluruz bu bizde zaten var. Biz varlığımızın farkına varalım. Ben bunu istedim. O yüzden bu sene yine Harakani Hz. Fütüvvet ağacıyla ilgili eserler var. İnşallah faydalanacak insanlarımız.”

Fotoğraf Sanatçısı Yıldırım Öztürkkan ise sergi hakkındaki düşüncelerini dile getirerek, bu girişimi nedeniyle Abdullah Necli’yi tebrik etmek gerektiğini söyledi. Öztürkkan, “Evvela Abdullah beyi takdir etmek lazım. Benim fotoğraf sanatçısı olmam hasebiyle Abdullah Bey çok önemli bir hat sanatçısı. Bunu bir değerlendirmek lazım. çok iyi bir ressam ve çok iyi bir görüş açışı var. Yakma sanatında da önemli bir usta. Ve bu yakma sanatı ayriyeten çok büyük bir sabır ve özveri isteyen bir şey. Biliyorsunuz sabırla sınamış bir Eyüp Peygamber var. Mübareğin ayaklarında yara çıkar. Yaralar bile kurtlanır. Giderken bu kurtlar düşer. Kaldırır etekleri yaranın üzerine koyar der ki; sizin rızkınız da buradandır. Böyle bir sabır ve metaneti gösteren peygamberi eşdeğer görüyorum. Çünkü yaptıkları yaktıkları şeyler sabır göstergesidir. En ufak bir hatada belki aylarca belki günlerce çalıştığınız eser bir anda yok olabilir. Onun için bu yakma sanatı da apayrı bir özenlik istiyor, apayrı bir sabır istiyor, apayrı bir düşünce istiyor, apayrı bir güzellik istiyor. Abdullah Bey de bunların hepsini görmek mümkün. Burada eleştirilecek değil takdire şayan eserleri görmemiz Kars gibi bir yerde böyle bir sanatkârın olması bana göre bir şanstır.” şeklinde konuştu.