Adalet İçin Buradayız

6111 sayılı Torba Yasası’nın uygulaması çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı İl ve ilçe Müdürlüğü emirlerine “sürekli işçi kadrolarında” gönderilen işçiler, sendikamıza üye oluyorlar.

Kars İlinde Hak-İş/Öz Büro iş Sendikası Genel Başkanı Muharrem Özkaya, Milli Eğitim Müdürlüğünde çalışan işçiler bir araya geldi.

Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Muharrem Özkaya, “Kars Milli Eğitim Müdürlüğünde çalışan işçilerin 75’den fazlası bize üye oldular. Bu ülkede hukukun olduğuna inanıyoruz ve Hukuk Milli Eğitim Müdürlüğündeki çalışan işçilerin yanındadır. Bu sorun çok kısa bir süre içerisinde çözülecektir. İşçilerde, ‘Başkanım siz Kars’a gelip bu olayı çözme hususunda samimi gayret gösterdiniz.’ şeklinde teveccühlerini gösteriyorlar. Görüştüğümüz tüm işçilerin tamamına yakını bizi takip ediyor. Lütfen bu sorunumuzu, İster görüşmeler yoluyla olsun ister dava yoluyla olsun çözün. Biz sizin samimi gayretleriniz sebebiyle sizin yanınızdayız.” diyorlar.

Cuma günü Erzurum İş Mahkemesinde dosyayı incelediklerini de belirten Özkaya, “Pazartesi de Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma sosyal Güvenlik Bakanlığı nezdinde bu sorunu anlatıp yazılı olarak dilekçelerimiz verdik. Noter aracılığıyla 2011 yılında imzalana Toplu İş Sözleşmesinin derhal uygulanması için ihtarlarımızı çektik. Çok kısa bir süre içerisinde Milli Eğitim Müdürlüğünde çalışan işçilerin 2011 yılı Toplu İş Sözleşmeleri uygulanacaktır. Çok kısa bir süre içerisinde gerek Kars’ta gerek Tüm Türkiye de çoğunluğu alacağız.” dedi.

Konuyla ilgili Kafkas Haber Ajansı’nın ( KHA ) sorularını da cevaplayan Özkaya şunları söyledi:

“İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne geçen yaklaşık 250 arkadaşımızın üye kayıt işlemleriyle ilgili olarak Kars’ta bulunmaktayız. 6111 Sayılı torba kanun ile ilgili olarak Türkiye genelinde şu ana kadar il milli eğitim müdürlüklerinde iş başı yapmış yaklaşık 12, 13 bin işçi var. Biz bu 12, 13 bin işçiden sendikamıza 5500 üye kaydettik. Kars’ta ise 250 arkadaşımız var bu 250 işçi arkadaşımızdan bu saat itibariyle 85’ini kaydetmiş bulunuyoruz. Bugün itibariyle de bu sayının 100’ü aşacağını düşünüyorum. Milli eğitime geçen işçiler torba konunda belirtildiği üzere ayrıldıkları belediyelerinden mevcut toplu iş sözleşmeleriyle geldiler. Dolayısıyla toplu iş sözleşmeleri yenisi yapılıncaya kadar yürürlükte kalacaktır ama gelen arkadaşlarımızın içerisinde toplu iş sözleşmesi bulunmayan, hala asgari ücretle gelen işçi arkadaşlarımız var. Milli eğitim il ve ilçe müdürlüklerinde yetki almış bir işçi sendikası bugün itibariyle bulunmamaktadır. Bu iş kolunda şuan üye kaydeden üç tane sendika var. Bunlardan ikisi Türk-İş’e bağlı birisi de benim Genel Başkanlığını yaptığım Hak-İş’e bağlı Öz Büro İş Sendikası’dır. Her üç sendikanın da şu anda yetkisi yok ve her üçümüzde yetki almak adına gayret gösteriyoruz. Bu anlam içerisinde arkadaşlarımıza kendimizi anlatıyoruz. Kars’ta özel bir sorun var, ben de bu nedenle Kars’a geldim. Kars’ta Milli Eğitim’e geçen işçi arkadaşlarımıza 23 Mart 2011 yılında imzalanan toplu iş sözleşmesi halen uygulanmamaktadır.

Kars’ın İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalışan arkadaşlar 2010 yılındaki ücretleriyle çalışıyorlar. Bu manada da çok ciddi bir mağduriyet söz konusudur. Ben geçen hafta 3 gün Kars’ta kaldım ve İl Milli Eğitim Müdürümüz ile bunun ile ilişkin herkesle görüştük, işçi arkadaşlarımızla toplantılar yaptık ve bu sorunun çözümü Kars’ta değil, bu sorunun çözümü Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ankara’da uygulamayı başlatması lazım. Biz Pazartesi günüde Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratları ile görüşmeler başlattık. Sendika olarak sendikamıza üye olan 75’ten fazla işçi arkadaşımız için de noterden Kars İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne de ihtar çektik. Burada küçük bir yorum hatası var. Deniliyor ki; ‘Belediye zamanında imzalanmış sözleşmenin belediye gelirlerinin yüzde 30’unu aştığı gerekçesi ile toplu iş sözleşmesi uygulanmıyor. Oysa 5393 sayılı kanunun 49. maddesine aykırı bir toplu iş sözleşmesinin müeyyidesi geçersizlik değildir. Toplu iş sözleşmesi belediye gelirlerinin yüzde 30’unu aşabilir, eski işçilere yapılan zamlar nedeniyle bu oran aşılabilir. Kanunun kendisinde bu oranın aşılması halinde nasıl bir sonuç uygulanacağı belirtilmiştir o da sadece yeni işçi alımı yasaklanmıştır. Dolayısıyla burada bir yorum hatası var. Biz şu ana kadar sosyal diyalogla taraflarla bu sorunu çözmeye çalışıyoruz ve çözüm için epeyi bir mesafe kat ettik. İnanıyorum ki çok kısa süre içerisinde de Kars İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalışanlar 2011 yılında imzalanmış olan toplu iş sözleşmelerine kavuşacaklardır.

İşçi arkadaşlarımız yoğun bir şekilde sendikamıza üye oluyorlar, bizi bir haftadır tanıyorlar, gayretlerimizi görüyorlar. Dolayısıyla onların ilk yapacakları iş bizim sendikamıza üye olmaktır. Üye olmayan vatandaşlarımız açısından onların da itiraz dilekçelerini hazırlıyoruz, o itiraz dilekçeleriyle milli eğitim il müdürlüklerine itiraz dilekçelerini vermeleri gerekmektedir. İhtilafın özü teknik bir hukuki yorumdan kaynaklanıyor ve bu yorumu yapacak merci de Milli Eğitim Bakanlığı’nın üyesi olduğu Kamu İşveren Sendikası veya Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’dır. Her iki kurumunda yorumları hukuka uygun olarak işçilerden yana olacaktır çünkü burada tereddüt etmeyi gerektirecek bir durum yok. 15 aralık itibariyle işçi arkadaşlarımın bu toplu iş sözleşmelerini kavuşmuş olmaları gerekiyor. Biz bunun mücadelesini veriyoruz ve çok kısa bir süre içerisinde de bunun neticesini alacağız.

Ben 15 yıldan uzun bir süredir işçi sendikalarının mutfağında çalışıyorum. Toplu iş sendikası müzakerelerinde bulunuyorum, onların davalarını takip ettim. Dolayısıyla işçi sendikalarının buna ilişkin olarak işleyen mekanizmalarını biliyorum. İşveren mekanizmalarını biliyoruz, dolayısıyla sosyal diyalog gibi etkili bir icadımız var bu sorunun çözümü de yine sosyal diyalogla olacaktır. Hukukun doğrusu anlatıldığında insanlar hukuka teslim oluyorlar. Bu konuda da insanların hukuka uyacağından da hiçbir şüphem yoktur. Anlattığımız herkes evet haklısınız diyor ama konu yargıya intikal etmiş, yargının sonucu beklensin, beklenmesin tartışmaları var. Burada yargının sonucunu beklemenin hiçbir gereği yok. İlgisiz bir dava açıldığında bir davada sonucunun beklenmediği gibi burada da yapmamız gereken koskoca Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir hukuki yorum ile toplu iş sözleşmelerinin işçilerine uygulanması lazım. Bu durum son derece basit ama bu sorunun çözümü Kars İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde değil, bu sorunun çözümü Ankara’da.

Belediye ile işçiler arasında yaşanan sıkıntılar olduğunda burada değildim ve bilmediğim konularda da yorum yapmak istemiyorum ama bir şey biliyorum ki Kars İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu sorunu çözmek adına candan mücadele veriyor. Kendilerine hukuki bir dayanak olduğunda da derhal bu yanlıştan döneceklerini ve derhal hukukun gereğini yapacaklarını bize ifade ettiler. Dolayısıyla önemli olan geçmişte ne yapıldığı değil, bugün ne yapıyoruz ve bu sorunu nasıl çözeceğiz. Biz bu sorunun nasıl çözüleceğini biliyoruz ve bu sorunu o çözüme ilişkin olarak da çok yakın bir noktaya getirdik, inşallah bizim bu çözümümüz diğer işçi arkadaşlara da örnek olur. Ben yapamayacağım sözleri vermeyi sevmem ama bir şeye inanıyorum bu sorunu biz çözeriz ve çözüme de çok yakınız.”