Ahıska sürgünün 66. yılı...

Ahıska Sürgününün 66. yıldönümü nedeniyle Kars’ta bulunan Posoflular Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nden açıklama yapıldı.

Kars Posoflular Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Topçu, “Ahıska, Posof ilçemizin hemen bitişiğinde yer alan, Gürcistan sınırları içinde kalmış bir Türk yurdudur. 1921’den beri Gürcistan’a bağlıdır. Ahıska’da Ahıska Türkleri yaşamaktaydı. Ahıska ahalisi içinde az sayıda Terekeme, Hemşin ve Kürt olmakla beraber genel olarak Kıpçak asıllıdır. Ahıska’da Kıpçakların varlığı milattan önceki yıllara kadar gider. Gürcü vakanüvisler M.Ö. 4. yüzyılda Kür nehri boyunda Buntürk ve Kıpçak adlarında iki Türk kavminin bulunduğunu kaydederler. Büyük İskender Kafkasya’ya geldiğinde Kıpçaklarla karşılaşır." dedi. O dönemde Roma yazıcılarından Plinius (MS. 23-79) da bölgede Kıpçakların bulunduğunu yazdığını da belirten Başkan Topçu, " Ahıska, 1267’de Atabeyler Beyliği adı altında yaklaşık 300 yıl beylik olarak yaşamış, 1578’de bölgeye Osmanlı Devleti gelince Osmanlı’nın bir eyaleti olmuştur. 1829 yılında bölgeye Rusya’nın gelmesinden sonra katliam ve sürgünler başlamıştır. 1829 yılında Ahilkelek ve civarında 80 bin Müslüman katledilmiştir. Osmanlı-Rus savaşı döneminde 120 bin kişi Anadolu’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Rusya ile yapılan 1829 Edirne Antlaşmasıyla Ahıska merkezli Çıldır eyaleti parçalanmıştır. Bölgede, Ahıska dâhil on ilçe Ruslara bırakılmıştır. 16 Mart 1921 Moskova Antlaşması da bu parçalanmayı sürdürmüştür. Böylece Bedre, Azgur, Hırtız, Ahilkelek, Cecerek, Ahıska, Altunkala (Kobliyan) ve Maçahel’in bir kısmı Gürcistan’da kalırken Posof, Ardahan, Çıldır, Göle, Şavşat, Oltu, Narman ve Artvin gibi yerler Türkiye’de kalmıştır. " şeklinde konuştu.

 

Dernek Başkanı Mehmet Topçu açıklamasına şöyle devam etti: "Ahıskalılar hiçbir suçla itham edilmedikleri halde, 2. Dünya Savaşı içinde 14 Kasım 1944 günü Sovyetler Birliği içinde dağıtılmış, Ahıska’da hiçbir Türk ve Müslüman bırakılmamıştır. Evlerine Gürcü ve Ermeniler yerleştirilmiştir. Türkiye’nin uzun yıllar onlardan haberi olmamıştır. Sovyetler Birliği dağılınca “Mesket Türkleri” olarak adları duyuldu. Sonradan “bizim Ahıskalılar” oldukları anlaşıldı! Ana yurtlarına dönmelerine 1944’ten beri izin verilmeyen Ahıskalılar adeta ortada kalmışlardır. Eski Sovyetler Birliği’nin 13 Cumhuriyetinin 264 farklı bölgesinde zor koşullarda ikamete zorlanmışlardır. Vatanları olan Ahıska’ya dönmek isteyen, nüfusu yarım milyon civarında olan bu halkı ve sorunlarını insan hakları ve demokrasi örgütleri nedense görmemekte ve duymamaktadır!

 

2007 yılında Avrupa Parlamentosuna üye olmak isteyen Gürcistan’a Ahıskalıların vatanlarına dönmesine izin vermesi kaydıyla üyeliğe kabul edildi. Ancak Gürcistan sürekli zorluklar çıkararak insanların evlerine dönmesine izin vermemektedir. Kişisel çaba ve zorlamalarla Ahıska’ya yerleşen 40 aileye ise birçok güçlük çıkarmakta, Gürcistan’ı terk etmeleri için her türlü baskı ve zulüm uygulanmaktadır. Oysa vatansız bırakılmış onbinlerce Ahıskalı evlerine dönmek istemektedir.

 

14 Kasım 1944’de iki saat içinde evlerinden toplanan ve sürgüne gönderilirken yolda açlık, hastalık ve kış koşullarında ölen binlerce kardeşlerimizi sürgünün 66. yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz. Ülkelerimiz arasında iyi ilişkiler olmasına rağmen, Gürcistan Devletinin ata topraklarına dönmek isteyen Ahıskalılara karşı inatla uyguladığı insanlığa sığmaz, insan haklarına ve demokrasi anlayışına ters düşen ilkel politikalarını kınıyoruz.

 

Ahıskalılar Gürcistan Devletinin ırkçı politikalarının insafına terk edilemez. Ahıska Türkleri Gürcistan’dan bir lütuf beklememekte, sadece zorla sürüldükleri vatanlarına dönmek istemektedirler. Millî ve insanî meselelere duyarlı olan Karslı hemşerilerimizi Ahıskalıların haklı mücadelesine destek olmaya, bu konuda başta hükümet olmak üzere, siyasi kuruluşları etkilemeye, kamuoyu oluşturmaya ve manevi varlıklarıyla Ahıskalıların yanında olmaya çağırıyor, sivil toplum kuruluşlarını konuya ilgi göstermeye davet ediyoruz."