Türk-Ermeni İş Geliştirme Konseyi (TABDC) Eş Başkanı Kaan Soyak, Akdamar Kilisesi'nde 95 yıl aradan sonra ilk kez bir günlük ayin yapılmasını barışa giden yolda en önemli adımlardan birisi olarak niteleyerek, ''Van ile Ermenistan arabayla sadece 2 saat sürüyor. Eğer sınırlar bugün açık olsaydı, Ermenistan'dan Akdamar'daki ayine rekor sayıda katılım olurdu'' dedi.
Van, Kars, Diyarbakır illerinin 1000 yıldır İpek yolunu oluşturan en önemli merkezler olduğuna dikkati çeken Soyak, ''1000 yıldır ekonomik açıdan çok canlı olan bölge son 100 yıldır neden fakirleşmiş? Türkiye - Ermenistan sınır kapılarının açılması herkesin ortak arzusu. Halklar arasındaki engeller en kısa zamanda kaldırılmalı ve halkın birbiriyle rahatça görüşmesine ve diyalog kurmasına olanak sağlanmalı. Sınırların açılması için pek yakında girişimler ve gelişmeler bekliyoruz'' diye konuştu.
TABDC Eş Başkanı Kaan Soyak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye halkının dini ve kültür turizminden elde edeceği gelirin dünyanın hiç bir ülkesinde olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
''Doğu ve Güney Doğu Anadolu'daki tarihi kiliselerin, okulların hızla onarılması ve turizme açılması gerekir. Bölge halkına refah getirecek proje turizmdir. Bugün Akdamar Kilisesi'ndeki ayin için Van'a 4 bin kişi geliyorsa, her ay 10 bin kişi de gelebilir, gelen turistler Doğu ve Güney Doğu Anadolu şehirlerimizde köy ve kasabalarımıza da ziyarette bulunabilirler, bundan daha iyi bölgesel ekonomik canlanma olabilir mi?''
Soyak, sınırların açılmasının Doğu ve Güney Doğu Anadolu'daki ekonomik kalkınmaya yardım edeceğini vurgularken, ''Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi hükümete olası bir seçimde oy kaybettirmez, tam tersine kazandırır. Her halükarda Türkiye kazanacak'' dedi.
''1000 yıldır ekonomik açıdan çok canlı olan bölgeler son 100 yıldır neden fakirleşmiş'' sorusunu soran Soyak, Doğu ve Güney Doğu Anadolu iş adamlarından gelen sınırların açılması ve sınıra yakın serbest ticaret bölgesi oluşturulması çağrısına kulak verilmesini gerektiğini söyledi.
TOP HEM TÜRKİYE HEM DE ERMENİSTAN'DA, BÜYÜK ÖLÇÜDE DE RUSYA'DA
Soyak, şunları söyledi:
''Doğu ve Güney Doğu Anadolu'ya her yıl gelebilecek 300 bin turistin gelmesine yıllarca engel olmuşuz. Kars - Gümrü demiryolu Türkiye'yi Orta Asya ve Rusya'ya bağlayan en önemli hat ve kapalı duruyor. Yılda 10 milyon tonluk kapasiteyi atıl bekletiyor ve kullanamıyoruz. Rusya ile Ermenistan arasındaki gümrük birliğini de lehimize kullanmadık, bugün Iğdır'da üretilebilecek bir tekstil ürünü Ermenistan üzerinden Rusya'ya sıfır gümrük ve vergi ile girebilirdi. Ermenistan'ın ABD ile olan ticaretindeki ayrıcalıklardan yararlanmadık. Kullanamadığımızdan ötürü yüz milyonlarca dolarlık kaybımız var. Sınırların açılmasını ve Türk işadamlarının tüm Kafkaslarda serbestçe dolaşmalarını tabii ki istiyoruz.''
Türkiye'de on yıllardır komşu ülkeler ile düşmanlıktan beslenen ve gücünü bu düşmanlıklardan alan büyük ve önemli kesimler olduğunu ifade eden Soyak, ''halkımızı komşu ülkelerden korkutarak, fakir bırakarak kontrolü elden bırakmamak devirleri geçti. Önümüz açık ve daha da açılacak. Türkiye bölgenin en önemli ticaret merkezi haline gelecek'' şeklinde konuştu.
Sınırların açılması için pek yakında girişimler ve gelişmeler beklediklerini açıklayan Soyak, Türkiye - Ermenistan sınırlarının açılmasında topun hem Türkiye hem de Ermenistan'da, büyük ölçüde de Rusya Federasyonu'nun elinde olduğunu söyledi.
Soyak, ''Hem Azerbaycan hem de Ermenistan ile çok yakın ilişkiler içinde olan ve siyasi açıdan her iki ülkeyi de eşit oranda yönlendirme gücüne sahip Rusya'nın isteği olmayan hiçbir gelişme Kafkaslar'da olamıyor'' dedi.
TABDC KAMU DİPLOMASİSİNE AKDAMAR'DA DA DEVAM ETTİ
TABDC olarak her zaman Türkiye-Ermenistan arasındaki ilişkilerinin normalleşmesi için çalıştıklarını anlatan Soyak, Van Akdamar Kilisesi'nde 95 yıl aradan sonra ilk kez bir günlük ayin kapsamında gerçekleşen etkinliklere de destek verdiklerini bildirdi.
Soyak, Amerikan'nın New York şehrinde oturan ve Diasporanın önemli piyanisti Şahan Arzruni'nin TABDC'nin girişimiyle Van'a geldiğini, Van'da kral Arzruni soyundan gelen Şahan Arzruni'nin söz konusu etkinlikler kapsamında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde konser verdiğini bildirdi.
Türkler ve Ermenilerin 1000 yılı aşkın bir süre bir arada yaşadığını ve kardeş olduklarını söyleyen Soyak, Atatürk'ün yeni Türk alfabesi oluşturulması çalışmalarında bir Ermeni olan Agop Martayan'i görevlendirdiğini, Atatürk'ün ise Martayan'a yaptığı bu çalışmalardan ötürü Dilaçar soyadını verdiğini anlattı.