Bizim çocukluğumuz,
Kars'ın soğuk ve karlı sokaklarında geçti.
Oyun oynarken, oyun bozanlık ve hile yaptıklarından dolayı
kızdığımızdan çeşitli lakaplar takardık arkadaşlarımıza..
Bunlardan biri de;
sahtekar ve yalancı anlamına gelen
"Naylon marka, Naylon adam"dı..
İklimsel ve ekonomik koşullardan dolayı
büyük şehirlere göçüp giden Karslıların çoğu başarılı oldu.
Zaman zaman düşündüğümde,
hem gitmek için, hem de kalmak için yığınla nedenlerimiz olduğunu hatırlıyorum..
Sonrasını biliyorsunuz zaten;
kalanlardan birisi olarak tükettik hayatımızı burada..
Şimdilerde;
Kars'tan çıkıp, batıda ekonomik anlamda büyüyen
ama Kars'a zerre kadar faydası olmayan
"Naylon Karslılar" furyasına seyirci kalıyoruz..
Kaz ve kete gecelerinde halay başı çekip
kürsüde hayatı dramatize etmek gibi yetenekleri var..
Ana babalarının mezar yerlerini bile unutan bu insanlardan
bırakın bu kente yatırım yapmayı,
bağış bile toplayamazsınız..!
Bazılarının Güney Amerika'dan altın getirip,
Türkiye'de erittikleri iddiası bile var..
Anlayacağınız Kars'ın da bir Reza Zarrab'ı var..!
İstanbul'da semt pazarını kapatıp,
meyve ve sebzeleri vatandaşlara bedava dağıtan Robin Hoodlar bile var..
Bunun bir benzerini Kars'ta göremezsiniz ama.
Kars'ta da bir semt pazarındaki her şeyi satın alıp halka dağıtsalar..
Kaz gecelerinde savurdukları paraların bir kısmını da
3. Lige çıkmaya çalışan Kars 36 Spor'a aktarsalar fena mı olur..?
Bizlerde göğsümüzü gere gere övünsek,
Kars'ın evladı işte böyle olur desek..
"Umut fakirin ekmeği"
En iyisi siz ne yapın biliyor musunuz ?
Gelin şu doğum yerlerinizi değiştirin,
sadece "Kaz ve Kete" gecelerine değil;
Büryan Kebap, Antep baklava, Hatay Künefe, Cağ kebabı
Diyarbakır ciğeri gibi gecelere bile katılın..!
Hem fena mı olur reklam alanınız genişler...
Belki ileride siyasete atılma cürretini bile gösterirsiniz...