Sayın Başkan,
Bu mektubu kentime, hemşerilerime duyduğum sorumluluktan dolayı size yazmak zorunda kaldığımı belirterek söze başlamak istiyorum. Bugün 21 Eylül. Doğada adaletin en yalın haliyle tahakkuk ettiği, yani geceyle gündüzün eşit olduğu bir gün. Aslında ilk bakışta diğer günlerden hiçbir farkı yok. Ama eşitlik ve adaletten söz eden biz insanlar için bu kavramlar bağlamında yeniden düşünmemize vesile olacak bir gün olmasını diliyorum.
Görevi devir ettiğim 1 Nisan 2009 tarihinde konukların huzurunda ifade ettiğim sözlerimi hatırlatmak istiyorum. O gün: ”Makamlar, bizler geçiciyiz, belediyemiz ve Kars bakidir. Bundan sonra Belediyemize ilişkin ne görev düşerse bir telefonunuz yeter.”, demiştim. Aradan geçen iki buçuk yıla rağmen bırakın dönemimde yapımına başlanan bazı hizmetlerin açılışına davet edilmeyi, “bir emeği geçen olarak” yeri geldikçe dönemimizi bile anmaktan özenle kaçınmaya dönük tavrınızı hangi sözcükle nitelemem gerektiğini bilemiyorum. Ama hiç önemi yok. Dünyanın çeşitli yerlerindeki geçmişi unutturmaya dönük kampanyalara karşı halkın tavrı ve takdiri hep öğretici olmuştur. Ne var ki salt unutturulmakla yetinilse iyi. Zaman zaman daha da ileri gidilip tavrınız insafsızca bir karalamaya dönüşüyor. Bu konuda pek çok örnek verilebilir. Ama ben, sadece belediyenin geçmişteki borçlarıyla ilgili zaman zaman kamuoyuna yaptığınız açıklamalara kısaca değinmekle yetineceğim.
Hiç kuşkum yok. Kamuoyuna başka sözler söyleseniz de Belediyemizin 1 Nisan 2009 tarihi itibariyle son iki aylık ödenmeyen personel maaşıyla, özel sektör ve müteahhitlere olan borcunun toplamının bir anonim şirket borcu kadar olduğunu en iyi siz bilirsiniz. Aslında buna en iyi cevabı o gün Muhasebe Müdürü vererek borcun sadece altı milyon TL olduğunu açıkladı Ama miktarı kasıtlı olarak çarpıtıp benden önceki döneme de ait olan kamu boçlarınıda abartarak rakamı 100 trilyon mertebesinde göstermeye yeltendiniz…
Ama çarpıtma ve abartmayı sürdürdünüz…
Üzücü olan bir başka hususta bu borcun kamuoyunca şahsıma ait bir borç olarak algılanması için gösterdiğiniz o “mahir” tavırdı. Biliniyor ki sizde kamuya ait borçlarınızla ilgili herhangi bir ödeme yapmıyorsunuz.
Ama çok şanslısınız Sayın Başkan, çalışmalarınıza engel olan, gelen yardımları engelleyen siyasiler yok ayrıca görüyorum ki İller Bankasından gelen ödenekler, dönemimde gelen ödeneğin birkaç katı. . .
Bunları geçmişi unutanlara hatırlatmak istedim. Ama ya halen sürmekte olan bir başka bilinçli tavra ne demeliyiz. Zira sanki halk sizi Alibeyoğlu Dönemine ilişkin taş üstünde taş bırakmamak için seçti… İtiraz mı ediyorsunuz?
Peki; dönemimizde yapılan doğal taş yolların Başbakanın size de önermesine rağmen sökülmesi, (doğrudur yollar 10 yıldır yapılmış, getirdiğimiz doğalgaz mobese ve diğer alt yapı çalışmalarından dolayı bozulmuştu pekala düzeltilip asfalt diğer bölgelere yapılabilirdi) , üst geçit ve heykellerin kaldırılması, yarım kalmış projelerin durdurulması; ağaç sökme ve dikme makinasının işlevsiz bırakılması aksine parkların, çocuk parklarının ve havuzların kaderine terk edilmesi, yeni otogar inşaatı, mal meydanı, katı atık arıtma inşaatı, Galericiler sitesi, organize besi bölgesi projesinin yarım kalması, restore ettiğimiz hamamlar, Namık Kemalin Evi, Papazın evi, Kadın Dayanışma merkezi, Aynalı Köşk, Kars Sanat Merkezi ve Kent Konseyi binalarının işlevsiz kalması, Kars spor tesisleri, İsmail Aytemiz Spor Sergi Sarayı, beton santrali, kum eleme ocağı, tüm köy minibüsleri için yaptırdığımız katlı otopark işlevsiz kaldı, Kars spor layık olmadığı noktada ve yine Başbakanın direktifiyle meclisimizce alınan kent merkezinde petrol istasyonlarına izin verilmemesi kararının iptal edilerek kent merkezinde tekrar petrol istasyonlarına izin verilmesi büyük bir talisizliktir vb.vb… Bilmem ki bu kentte yaşayan ve sözünü ettiğim hizmetlerden haberdar olanların sesine hiç kulak verme lütfünde bulundunuz mu? Uygulamalarınız Kars için çok üzücüdür.
Bitmedi… Emeğe bakışınız çok hoyrat
Çalışana karşı tavrınız acımasız. Döneminizden önce Belediye giren personeli bir başka ülkenin vatandaşı gibi görüyorsunuz. Hatırlatmak isterim: Bende görevi, MHP’den devir almıştım. Her şey Belediyede çalışanlar n yakın tanıklığında gerçekleşti. O günün çok zor ve sınırlı olanaklarını bireysel girişimlerimle yararak kısa bir süre içerisinde personelin, 5 yıllık birikmiş ikramiyelerini, 8 aylık maaş ve ücretlerini ödedim. İktidarın son birkaç ay içerisinde müstehak olduğumuz tahsisatı kesmesiyle oluşan darboğazdaki kimi aksamalar hariç; on yıl boyunca maaş ve ücretlerde hiçbir aksama olmadı. Belki de en önemlisi, personel arasında hiçbir ayrım yapmadım. Herkese eşit mesafede durdum. Hiçbir mağduriyete kayıtsız kalmadım. Çalışanların sendikal haklarını ve örgütlü mücadelesini destekledim. Hakkı esirgenen kadrosu verilmeyen kalmadı.
Pek ya şimdi…
Önce onlarca Beltaş çalışanını sokağa attınız. Şimdi diğer Belediye personeli diken üstünde. Kimi çalışanlar bunalım içerisinde. Farklı gözle bakılanlar, üstü çizilenler tedirgin. 300’ün üzerinde personelin başka kamu kurumlarına aktarılması gündemde…
Sayın Başkan,
Bu insanlar yıllarını belediyeye verdiler. En zor koşullarda büyük özveriyle çalıştılar. Pek çoğu önemli mağduriyetler yaşadı. Şimdi ise görece daha istikrarlı bir yaşam kurdular. Ancak tekrar başa dönecekler. Yeniden savrulacaklar. Tutunamayanları zor bir dönem karşılayacak. İlköğretimde, ortaöğretimde okuyan çocuklarının karşı karşıya kaldıkları psikolojik travma kabul edilir nitelikte değil. Zira, başka kurumlara aktarılan personelin pek çoğu ilçe ve köylerde çalışmak zorunda kalacak. Lütfen gelin kararınızı yeniden gözden geçirin. Aileleri parçalamayın, birazcık Allah korkusu varsa kalpleri kırmayın. Klasik deyimiyle “insanı yaşatın ki” birlik beraberliğimiz kardeşliğimiz devam etsin ve Kars baki kalsın.
Başka kurumlara göndereceğiniz personelin yerine yenilerini almayı planladığınız iddia ediliyor. Eğer böyleyse unutmayın bu bir kıyım olacaktır.
Sayın Başkan,
İddialar doğruysa tarih sizi affetmeyecektir. . .
Naif ALİBEYOĞLU