İşte Yıldırım Öztürkkan'ın kaleminden "ANI HARABELERİ’NDE PARATONER REZALETİ"
Anı Harabeleri’nde geçen aylarda iki eski esere “Paratoner” takıldı. Yine bu sütunlarda ikaz ettik, biraz iyileştirme yapıldı ; ama biri boşa yapılan bir paratoner, diğeri de “yıldırım vurup yıkması” için yapılan paratoner oldu . Koruyalım derken, yıkmak için paratoner taktık. Boşa takılan paratoner (Resimli Kilise) tam bir Karadeniz fıkrası gibi, binanın en üst uç noktasına takılması gereken paratoner 3-4 metre alt tarafında bir bayrak direği gibi dikildi. Hani resmi daire önlerine bayrak dikilir ya işte onun gibi. Fotoğrafta görülüyor.
Diğeri ise : Anadolu’nun incisi olan Manuçahr Camii… Yapıldığı günden bugüne Ermeni’nin gözüne batmış 1892-1920 yılları arasında ilmi kazı yapacağım diye adeta kültür terörüne maruz kalmış olan bu camii önce duvarların arası kaba taşlarla örülmüş sonra müze yapılmış, daha sonra Ermeni Papaz Ebul Muameran Camii’yi her gün alttan bir sıra taş sökerek 1895 yılbaşında dinamit koyarak yıkmış. Sonra Manuçahr Cami’ye yönelmiş kuzey duvarı da bayağı oyulmuştur. Günümüze Türk’ün bir mührü olarak damgasını vurmuştur… Fakat korumak için yapılan bu paratoner maalesef yıkılmasına sebep olacaktır ; çünkü hatalı yapılmıştır.
1. Hata : sivri uçtan çıkan bakır iletken hiçbir şeye temas etmeden direk toprakla irtibatlandırılmalıdır.Oysa fotoğrafta görüldüğü gibi sivri uçtan bakır iletken, Minareye çatı görevi olan çelik konstrüksiyona sarılarak indirilmiş.
2. Hata : Camiinin üstünü örten çatısına temas ederek indirilmiştir. Toprağa da ne şekilde gömüldü, bakır ızgara yapıldı mı, tuz serpildi mi oda işin diğer yönüdür.
Resimli Kilise, paratoner nerede, şimşek nereye çakıyor…