Ani’de mangalcı tehlikesi

Ani’de mangalcı tehlikesi Global Heritage Fund’un raporunda yayınlandı…

“Kaybolan Mirasımızı Korumak” Başlıklı, dünyada korunması gerekli kültürel mirasa ilişkin yayınlanan raporda Türkiye-Ermenistan sınırındaki Ani Harabeleri’nin mangalcı tehlikesiyle karşı karşıya olduğu vurgulandı.

 

Kaliforniya merkezli Küresel Miras Vakfı dünyada yok olma tehlikesi altında bulunan merkezler arasında Kars’taki Ani harabelerini de saydı. Raporda, Ortaçağ mimarisinin temellerini oluşturduğu söylenen ve kimi turistlerin mimarisi ve coğrafi yönüyle “Yüzüklerin Efendisi öyküsünün yaşandığı bölgeye” benzettikleri Ani Harabeleri için en büyük tehlikelerden biri olarak da “mangalcılar” sayıldı.

 

Kaliforniya San Francisco merkezli Küresel Miras Vakfı (Global Heritage Fund) dünyada yok olmanın eşiğinde bulunan 12 kültürel varlığı ele aldığı “Kaybolan Mirasımızı Korumak” başlıklı raporunu geçen hafta yayınladı. Raporda 12 kültürel varlık arasında 5 bin yıllık tarihi geçmişi bulunan “Anadolu Uygarlığı’nın kavşağında” sözleriyle tanımlanan Ani Harabeleri de yer aldı.

 

Raporda şunlar ifade edildi:

 

“Türkiye ve çağdaş Ermenistan sınırında bulunan kentin kalıntıları sıklıkla Ortaçağ Avrupa Mimarisi'nin beşiği olarak adlandırılır. 10 ve 11’inci yüzyıllar sırasında Ermeniler tarafından kurulan ve iskana tabi olan Ani büyük Ermeni uygarlığının eşsiz bir anıtıdır. Birçok Avrupalı gotik tarz katedrallere esin kaynağı olarak hizmet etmiş, düzinelerce eski kilise ve hizmet binası barındırır. Bugün çoğunlukla bir harabe olan Ani büyük fakat trajik bir öykü anlatır, pek çok kez fetihlere uğramış ve Ermenilerin Türk yönetimi altında terke zorlandıkları 14’üncü yüzyılda boşalmıştır. O dönemlerden bu yana Ani insanlara karşı korumasız kalmış ve kendisini yağmacı ve vandallardan korumaya çalışmıştır. Fakat güzelliklerinden çoğu bugüne ulaşmıştır. Harabeler grubunun ana ve en etkileyici binası, 1001 yılında inşa edilen, yörenin bir yüzyıl sonra Avrupa'nın tümünde geniş biçimde kullanılacak olan ünlü gotik tarzının temelini oluşturan Ani Katedrali’dir. Bugün Ani bizlere sadece bir dönemler güçlü ve nüfuzlu Ermeni imparatorluğunu anımsatmıyor, sonraları ortaçağ Avrupa’sının görünümüne esin kaynağı olacak bir mimari tarzın başlangıcını da simgeliyor. Ermeniler sık sık eski topraklarındaki birçok antik harabeyi, kayıp güçlerinin sembolleri olarak anarlar ve koruma güdüsü içinde olurlar. Fakat Ani gibi kent topluluklarının harabeleşmesini durdurmak için şimdi ivedi önlemler almak ve uygun bir koruma çalışmasına başlamak gerekir.”

 

“YETERSİZ YÖNETİM, YAĞMA VE VANDALLIK, İHMAL” OLARAK SAYILDI

 

Raporda, Ani Harabeleri’ne iki sayfa ayrıldı, sitenin karşı karşıya bulunduğu tehditler “Yetersiz yönetim, yağma ve vandallık, ihmal” olarak sayıldı. Rapor Ani Harabeleri’nin “rekonstrüksiyon” adı altında olumsuz sonuçlanan birçok girişime maruz kaldığını, bu girişimlerin anıtların daha da zarar görmesine neden olan pek yaşamsal hatayla birlikte gerçekleştiğini, profesyonel olmayan şekilde yönetilip organize edildiğini iddia etti. Raporda, “yetersiz yönetim” konusunda ise “Ani’nin binaları, bu süreci sadece harabelere değil, tarihi çevreye de en az zarar verecek şekilde sürdürecek yüksek becerili profesyonellere ihtiyaç duyuyor. Ani'ye gelen turistler, bölgenin tarihsel ve kültürel değerine çok az saygı gösteriyor. Koruma altında olmayan bir site olarak Ani, harabelerde piknik yapan düzenli ziyaretçiler, artı yağmacılar ve buraya yasadışı olarak yerleşenlere maruz kalıyor. Ani, Türkler iktidara geldiklerinde Ermeniler tarafından terk edildi ve o dönemden bu yana kente layık olduğu özen gösterilmedi. Durum bugün, Ani’nin asla yönetimlerin bir koruması altında bulunmaması ve bir arkeolojik koruma statüsünün tanınmaması dolayısıyla daha olumsuz hale gelmiştir. Siyasi sorunlar, doğal nedenler ve insan faktörü, fon ve siteye layık olduğu özenin gösterilmesinde eksikliklerin tümü; birlikte Ani’deki eski kent topluluğunun aşırı ölçüde yıkımına katkıda bulunmaktadır. Uygun fonlama ve koruma çalışması Ani’nin güzelliğini gelecek kuşaklar için hala koruyabilir, ancak eyleme şimdi geçilmelidir.” denildi.