Kıymetli annelerim, Türk milletinin vazgeçilmezleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum…
Sizler aynı geleceğe inanmış, aynı uğurda sevinmiş, aynı acıya gözyaşı dökmüş; çileli, bir o kadar da şerefli bir milletin, Türk Milletinin tarihe iz bırakmasındaki gerçek fakat isimsiz kahramanlarsınız.
Sizler; dünden bugüne, bugünden yarına yürüyen necip Türk Milletinin garantisisiniz. Tevazu sahibi olmanız tarihin akışını değiştirmedi, değiştirmeyecek…
Bilge Kağan’ın yanında oturduğunuz yıldan, yani Han’ın Hanımı olduğunuz yıldan bu yıla kadar, bütün kahramanları doğuran sizlerdiniz… Ancak Türk kadınının helal sütü ile evlatları ölüme giderdi, siz emzirdiniz ve siz gönderdiniz…
Dede Korkut’u da doğuran bir Türk anasıydı, Satuk Buğra’yı da… Alparslan’ı savaşa uğurlayan da sizlerdiniz… Gözyaşını bazen ilahi bir mühür gibi gönlünüze akıtsanız da da, siz bu millet için asla yılmadınız. Tarihin en büyük kahramanlarını doğuranda sizdiniz, emzirende… Ona sevdalananda, namus ve haysiyetini saklayanda sizdiniz, aziz ve şerefli Türk kadını işte o sizsiniz.
Sadece savaşlarda değil, sevdalarda da hatırlanan, hatırası olan yine sizlersiniz. Dünya sanat tarihindeki en büyük hikâyeleri erkekleriniz sizlere yazmadı mı? Sizler bu kutsal aşka karşılık verirken bütün milletlerin kıskandığı kadınlar olmadınız mı? İlahi emrin kusursuz töremizle buluştuğu günden bu güne ve daha eskilere, erleri tarafından saygı gören tek ana Türk anası idi… Gerçek bir ana, gerçek bir evdeş ve gerçek bir evlat olmanın gururu size cennetin kapılarını açarken, cenneti ayaklar altına alan ana tarifi; işte o da sizlersiniz. Tarihin en zor dönemlerinde erlerini ve evlatlarını savaşa uğurlayan, yollarını gözlerken bazen de kavuşamayan da sizlersiniz...
En kalleş düşmanların bir araya geldiği, yiğitliğin ortadan kalktığı dönemlerde silahı bitmiş, yarası ağırlaşmış, dört bir yandan sarılmış erlerinizin imdadına yetişme vakti geldiğinde, tarih kurtuluş savaşını yazmaya başlamıştı.
O en çetin günlerde, sizler doğurmak, emzirmek, uğurlamaktan öte bir göreve talip olmuştunuz; tarih sizlere erleri ile omuz omuza çarpışma vazifesi verdiğinde siz yine tarihte eşi olmayan bir şey yapmış, başka milletlerin erkeklerini kıskandıracak kadar cengâverleşmiştiniz.
En acı ve ıstıraplı günleri geride bıraktınız, fakat Türk anasının çilesi bir türlü bitmedi… “Cennet anaların ayakları altındadır” ilahi buyruğu nu hak etmek için sanki Yaratan tarafından her fırsatta imtihan ediliyormuşsunuz gibi, yeni karanlık günler milletimizin kapısını çalmaya başladı. Bu kötü günlere dur demek, felakete uğramadan, erlerinizi ve evlatlarınızı kurtarmak için yeni bir vazife daha sizleri beklemekte… Bu yeni vazifeniz; devletimizin yıkımını engellemek, kutlu yarınlara yürümesini sağlamak geleceği kucaklayacak evlatlar yetiştirmektir. Bu duygularla anneler gününüzü kutlar esenlikler dilerim...