Arı’nın baş ve kuyruk kısmında iki ayrı koloniden ürettiği yaklaşık 5 kiloluk bal, önümüzdeki günlerde açık artırma usulüyle satışa sunulacak.
Yücel Üzeyir, eski adı Çamik olan Susuz ilçesinin Doyumlu köyünde ikamet ediyor. Susuz ilçesine 25, Kars’a 45 kilometre mesafedeki köyünde asıl işi ressamlık ve heykeltıraşlık olan Üzeyir, gelir kaynağını da arıcılıkla sağlıyor. 350 kovanda Kafkas arkı arıdan bal elde eden Üzeyir, çevreye olan duyarlılığını da dünyada bir ilk olan sanatla üretimin buluştuğu arı heykeliyle ortaya koydu. Uzunca bir süredir üzerinde çalıştığı heykelle dünyaya barış mesajları vermek istediğini belirten Üzeyir, köyün girişine kurduğu heykel üzerinde yaklaşık 1 yıl çalıştı.
BAL ÜRETEN HEYKEL KÖYÜN GİRİŞİNE KURULDU
En altta ağacı tutmuş insan eli, en üstte endemik bitki ve Ana Kraliçe Kafkas Arı figürü bulunan heykelin gövdesi demirden yapıldı ve ağacı simgelediği için de yeşile boyandı. 2 metre uzunluğunda 80 cm genişliğinde tahtadan yapılmış içi oyuk Ana Kraliçe Kafkas Arı Heykeli artık bal üretiyor. Kars’a özgü Kafkas arısı, içerisindeki iki kolonide yaklaşık 5-6 kg civarında bal üretiyor. Bu heykelle psikoloji, ekoloji ve biyoloji ön plana çıkaran heykelle; savaşın dünya ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri, barışa duyulan özlem ve endemik bitkilerden yayılan olumlu etkileri anlatılıyor.
KUR’AN’DAN AYET İNCİL’DEN DE ÖZDEYİŞ TALEBASI ASILDI
Heykeli ziyaret edecek olan yerli ve yabancı turistler için de Kur’an-ı Kerim’den ayetler, İncil’den de özdeyişler yazılı tabelalar asıldı. Kur’an’da, Nahl suresi 16 / 68 – 69. ayetler “Rabbin, bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin.” Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır.” yazılı tabela ile “Arı’ya bakıp onun ne kadar çalışkan olduğunu ve ne büyük titizlikle çalıştığını gör. Onun ürününü krallar ve insanlar şifa bulmak için kullanırlar; O herkes tarafından sayılır ve beğenilir. Vücut bakımından zayıf olduğu halde, bilgeliği onurlandırması sayesinde yüceltilmiştir” (Özdeyişler 6:8a) tabelası asıldı.
SANATLA ÜRETİM DÜNYA’DA BİR İLK KEZ BU HEYKELLE ORTAYA KONULDU
10 bin yıllık Urartu dönemine ait kaya resim araştırmalarını da yürüten ressam Yücel Üzeyir, Doyumlu köyünün yoğun bitki ve çiçek örtüsüyle, endemik bitkilerle kaplı, tarihi dokusunun yanında Kafkas arı ırkının yoğunlukta kanat çırptığı geniş arazilere sahip bir köy olduğunu söyledi. Bal üretiminin yoğun olduğu köyde Allah’ın büyük bir lütfü olan bu güzellikleri tüm dünyaya yaymak istediklerini belirten Üzeyir, birçok medeniyete de ev sahipliği yapmış olan köyde şimdilerde ise Kafkas Arı ırkını ön plana çıkarmak için harekete geçtiğini kaydetti. 7 metreyi bulan gövde ve yaprak kısımları demirden, arı ve insan eli ise 460 yıllık çam ağacından yapılan bu çalışmanın sanatla üretimin bir arada olmasıyla Dünyada bir ilk olduğunu ifade eden Üzeyir, heykel çalışmasında insan ve çevre işbirliğinin ürünü olarak da balı öne çıkarmayı hedeflediğini vurguladı.
AMAÇ; DÜNYAYA ARININ ÖNEMİ ANLATMAK
Sanatındaki amacının öncelikle dünyada arının önemi ve Kafkas Arı ırkının bilinirliğini yükseltmek olduğunu aktaran Üzeyir, “Arılar mucizevî yaratıklardır. Bu kadar faydalı ve gizemli bir hayvan yoktur. Arılar olmasa bitkiler çoğalmaz. Aynı zamanda bitki ve insan olamaz. Bitkilerin döllenmesinde büyük bir rol oynayan arılar eğer yok olursa dünyada 3 canlı gurubunu tehdit eden krizin habercisi olur. Çünkü arılar 100 binlerce bitki türünün çoğalmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda insanoğlunun gereksinimini karşılıyor. Artık biz insanlar arıların küçük böcek olarak yaşamın devamı için görevlendirilmiş kutsal bir hayvan olduğunu anlamak zorundayız. Bu yüzde arıların önemi bütün dini kitaplarda yerini almıştır. Kur’an’da sure: 16: 68 .69 - İncil’de özdeyişler 6 : 8 a’da arının öneminden bahsedilmiştir.” dedi.
DOĞAYA YÖNELİK TEHDİTLER HAKKINDA FARKINDALIK OLUŞTURMAK İSTİYOR
Doğaya yönelik tehditler hakkında farkındalık oluşturmayı da hedeflediğini dile getiren Üzelir, “Ayrıca yaptığım bu sanatımın çalışması savaşın olumsuz etkilerini ortaya çıkarmaktadır. Dünyamızda sürekli olarak savaşlar yaşanmakta ve bu savaşlar nedeniyle doğa ve insan hayatı tehdit edilmektedir. Vuku bulan bu şiddet olayları insan yaşamını katlanılmaz hale getirirken bu olaylara bağlı olarak doğanın tahrip edilmesi ise telafisi imkansız sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Savaşların kullandığı teknoloji ne olursa olsun, hangi kriterlere göre değerlendirse değerlendirsin doğası gereğince tahrip edecidir. Bu yüzden biyoloji, ekoloji, psikoloji yıkımlar ortaya çıkarmaktadır. Çernobil faciası da bunun bir örneğidir.” diye konuştu.
ÇAMİK BALININ MARKA DEĞERİNE DE DİKKAT ÇEKİYOR
Susuz ilçesi Doyumlu (Çamik) Köyü’nün bal ürününün marka değerini yükseltmeyi de amaçladığını aktaran Üzeyir, “Arıcılık yapmama rağmen Kars bölgesinin Kafkas arılar tarafından üretilen bal ürünün yeterince değerlendirilmediğini görmekteyim. Bununla ilgili ses getirilecek faaliyetler, organizasyonlar ne yazık ki tertip edilememiş. Doğanın sesi olan eserimiz Doyumlu (Çamik) Köyü’nün sahip olduğu bal üretimi son derece önemlidir. Bu bal ürününde endemik bitkilerle çeşitlenmiş flora zenginliği ve Kafkas arı ırkının bilinirliği de bir gerçektir. Bal üretimi; ekonomik açıdan ve gelecek nesillere bırakılacak miras bakımından da bölgede katma değer oluşturmaktır.” şeklinde konuştu.
KAFKAS ARISININ ÖZELLİĞİ
Üzeyir daha sonra şunları söyledi:
“Kafkas arısı dilin uzun olduğu için endemik bitkilerin derin tüpünden kaynağı aldığı için bala değer katmaktadır. Bu heykelde iki koloni mevcuttur. Biri göğsün üst kısmında yani baş tarafında diğeri de karın bölgesinin alt kısmında bulunuyor. Arılar böylelikle heykelin hem üstünde hem de alt kısmında çalışmalarını sürdürüyor. Şu an 5-6 kilo arası bal üretilmekte. Önümüzdeki ayın 20’sin de balı satmayı düşünüyoruz. Fiyatı henüz belirlemedik ama açık artırma usulüyle satacağız. Açık artırma ile satılmasının özelliği ise sanatla üretimin bir araya getirilmesinden kaynaklanmakta ve balın kalitesinden ortaya çıkmakta. Aynı zamanda da Kars balının özelliğini ortaya koymak ve arıların hiçbir katkı olmadan kendi kendilerine bu balı yapıyor olmasıdır. Hiçbir işlem yapılmadan sadece arıların kendi emekleriyle ortaya çıkan baldır. Bu yüksek rakımlı coğrafyadan aldığı üründür. Anzer balında metrede 5 çiçek düşüyorsa bu bölgede ise metreye 10 çiçek düşmekte. Onun için Anzer balından da kıymetlidir.”
ÜRETİME DUYULAN SAYGIYI İFADE EDİYOR
Köylülerden Yakup Uzar da, “Yücel bey güzel bir eser ortaya çıkarmış. Arının çiçeği, dalı tutan eli, arının sırtının, elinin, belinin ve kanatlarının ayrıntıları da oldukça güzel işlenmiş. Bende köye geldiğimde heykeli gördüm ve gelip inceleyip fotoğraflarını çektim. Arının o ince ayrıntılarına baktım. Bir bilinç oluşturmak için güzel düşünülmüş bir çalışma. Aslında heykele baktığınızda el, zeytin dalı uzatmış gibi sevgiyi, barışı ve insanlığı anlatıyor. Elin uzattığı çiçeğin üzerinde arının bal yapması da üretime duyulan saygıyı bence ifade ediyor. Heykeldeki görsel güzellik ve köye doğru olması köy halkının da büyük bir sevgisini kazandı.” dedi.
Köylülerden Güven Üzeyir ise, “Yücel Üzeyir’in asıl amacı; insanların çevreye vermiş olduğu zararların; hayvanlara da, canlılara da bir etkisinin olduğunu göstermektir. Rakım olarak yüksek bölge olduğu için metrekareye 10’un üzerinde çiçek düşüyor. O’nun da zenginliğini arılar bala taşıyınca balın değeri de daha önemli olur.” diye konuştu.