Ayhan Bilgen : "Kars'a Hizmet İçin Projelerimizle Geliyoruz..."

HDP’den istifa ederek Türkiye’nin Sesi Partisi’ni kuran Ayhan Bilgen, Kars Belediye Başkanlığı için bağımsız aday oldu.

HDP Kars Milletvekili iken görevinden istifa ederek Kars Belediye Başkanlığı’na aday olan ve kazanan daha sonra yerine kayyım atanan Ayhan Bilgen, Kars'tan bağımsız belediye başkanı adaylığı için seçim kuruluna başvurdu.

Bağımsız Kars Belediye Başkan Adayı Ayhan Bilgen, gazetecilere yaptığı açıklamasında şunları söyledi: “Dün itibariyle Kars’tan Bağımsız Belediye Başkan Adaylığımızı açıkladık. Biz parti olarak ta Türkiye’de bağımsız adayları destekleyeceğimizi söylemiştik. Artık Türkiye’de partilerin keyfi yaklaşımıyla şehirleri cezalandırılmasına izin vermeyeceğimizi ifade etmiştik. Bu duygularla işte Van’dan Çorum’a, Eskişehir’den Uşak’a kadar Türkiye’nin her yerinde bağımsız adayları destekleyeceğimizi belirtmiştik. Kars’ta da hem Belediye Meclisi için Durukan Çelebiler, hem İl Genel Meclisi için Didem Hanım bağımsız adaylıklarını koydular. Tabii ki bugün akşama kadar bağımsız adaylığını koyan arkadaşlarımız olursa, eğer bizim belediyecilik anlayışımızla, yerel yönetimler anlayışımıza uygun isimlerse onları da destekleyeceğiz. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Kars’ta da bu tavrımızı devam ettireceğiz.

TÜRKİYE’DE SİYASETİN PARTİLER TARAFINDAN MANİPÜLE EDİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ

Türkiye’de siyasetin partiler tarafından manipüle edildiğini düşünüyoruz. Partilerin çıkarlarının, şehrin çıkarının ve ülke çıkarının üzerinde olmaması gerektiği kanaatindeyiz. Elbette ki bu bir hizmet yarışıdır. Siyasi partilerden aday olan diğer belediye başkan adaylarına da başarılar ve kolaylık diliyoruz. Bağımsız adaylıklarını ilan edenleri de cesaretlerinden dolayı tebrik ediyoruz. Ama siyasi partilerdeki yozlaşma, çürüme ve özellikle bizim gibi şehirlerde kutuplaşmanın, kamplaşmanın şehre en büyük zararı ve en büyük bedeli ödettiğini düşünüyoruz. Biz Kars’ta özellikle yani son ana kadar yaptığımız ziyaretler, kanaat önderleriyle sivil toplum örgütü temsilcileriyle yaptığımız görüşmelerde şunu gördük; bu şehir değerli arkadaşlar artık ne yağmaya ne de kavgaya geçit vermek istemiyor. Kars’ı yağma ve bu kavgadan koruyacak, uzak tutacak bir belediyecilik anlayışını hayata geçirmek istiyoruz. Elbette bütün adaylar projelerini anlatacak ve vaatlerini sunacaklar. Biz bir buçuk yıl boyunca yaptıklarımızı, yapabileceklerimizi bütün imkânsızlıklar içerisinde ortaya koyduğunuzu anlatacağız.

BENİM BİR BUÇUK YILLIK BELEDİYE BAŞKANLIĞIM BİR GÜVEN OYLAMASI OLACAK

Bunun için bizim açımızdan 31 Mart seçimleri partilerle adayların yarışıdır. Bizim bir buçuk yıllık uygulamamızı bir güven oylaması olacak ve bir referandum olacak. Eğer Karslılar bütün kesimleriyle bütün partileriyle bizim bir buçuk yıl boyunca yürüttüğümüz belediyecilik anlayışını olumlu buluyorlarsa ve destekliyorsa o güvenoyu bizim yeniden bu yetkinliği kullanmamızın ve bu şehre hizmet etmemizin önünü açacaktır. Bunu kolaylaştıracaktır ve bunu sağlayacaktır. Biz bir buçuk yıl boyunca bu şehirde en azından ayrımcılık yapmamayı, ırkçılık yapmamayı, kimseyi inancından dolayı dışlamayı galiba başardık. Dolayısıyla oy veren - vermeyen ayrımı yapmadan, parti ayrımı yapmadan bütün kesimleri hizmetten eşit faydalanması konusu bizim açımızdan önemli bir kazanımdır. Bu konuda geri adım atmaya bu konuda yeniden bir şehri başa döndürmeye, yeniden korkularla insanları birbirine düşürmeye izin vermek istemiyoruz.

KARS’TA KENDİMİZLE YARIŞACAĞIZ

Bu anlamda asla kavga siyasetine prim vermeyeceğiz. Seçim kampanyası boyunca da insanların etnik kökeninden, inancından, siyasi, görüşünden dolayı bir kutuplaşmanın olmaması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Biz bu açıdan hani Kars’ta kendimizle yarışacağız. Yani hemşerilerimiz, yurttaşlarımız bu şehrin yeniden bir canla, yeniden bir umutla, adeta küllerinden doğması, yeniden ayaklarının üzerine kalkması, şehrin ticaretinin canlanması, şehrin temizliği, tarihi dokusunun görünür olması konusunda aldığımız mesafeyi takdir edecektir ve değerlendirecektir.

KAVGAYA VE YAĞMAYA GEÇİT VERMEYECEĞİZ

İkinci kazanımımız da nasıl kavgaya yer vermediysek yağmaya da vermeyeceğiz. Şehirde kucaklaşmayı, barışı birlikte yaşamı nasıl bu bir buçuk yıl boyunca hissettirdiysek; aynı şekilde şehrin kaynaklarının da talan edilmesine, birilerine peşkeş çekilmesine, işte birtakım partiler tarafından kendi yakınlarına ve yandaşlarına servis edilmesine bizim vermedik. O bizim partimiz de olsa, bizim mensubu olduğumuz çevrede olsa, etnik köken de olsa, inanç da olsa, bu yola asla fırsat vermedik yine demeyeceğiz. Bu şehir hepimizin, herkes vergi veriyor, hepimizin bu şehirde dedelerinin kanı var. Dolayısıyla da bu şehrin kaynaklarını korumak da hepimiz için bir vatan sevgisi göstergesidir. Şehrin kazanımlarına değer vermektir. Şehrini seven ülkesini sever. Bu yağmaya bu talana izin vermemelidir. Seçim kampanyası boyunca iddiamız ve ilkemiz kavgaya yer vermeyeceğimiz gibi yağmaya da izin vermemek olacaktır.

Bizim bağımsız adaylar konusunu aslında; şehrin çıkarlarını parti çıkarlarının üzerinde görmemiz ilgili bir tercihtir. İkincisi de tabi projelerle ilgilidir. Yarın önümüzdeki haftadan itibaren doğrudan aday listeleri kesinleştikten sonra yani YSK kesin liste yayınladıktan sonra, sahada çalışmalarla yani bu yani 3 buçuk yıllık kaybın, 3 buçuk yıl boyunca yani belediyedeki işler örneğin yani gelir- gider durumunu hangi noktaya geldiğini, bütün bunları daha ayrıntısıyla görüp bir somut planlama yapacağız.

ASLA RÖVANŞİST YAKLAŞIM İÇERİSİNDE OLMAYACAĞIZ

Kim bu şehirde bir taş üstüne taş koymuşsa, bizden önceki belediye başkanları ve bizden sonraki yani valiliğin yönetimi döneminde de asla rövanşist yaklaşım içerisinde olmayacağız. Kim güzel bir şey yapmışsa bu şehre bir araç getirmişse, bir yol yapmışsa, biz gayet tabii buna teşekkürle ve takdirle yaklaşacağız. Bugüne kadar şehre hizmet eden bütün belediye başkanlarının da katkısını ve desteğini almaya çalışacağız. Bugün yarışacağız, belki seçimde rekabet edeceğimiz diğer partilerin ya da bağımsız belediye başkan adaylarının da seçimden sonra birlikte şehre hizmet etmek üzere desteklerini ve katkılarını isteyeceğiz.

GÜNEŞ ENERJİSİ PROJESİNİ KARS’TA HAYATA GEÇİRECEĞİZ

Türkiye genelinde güneş kentler projesini ana proje olarak sunuyoruz. Kars, güneşle en erken tanışan Anadolu şehirlerinden birisidir. Hatta belki birincisi bazı ilçeleri itibariyle güneşi ilk gören, güneşle ilk buluşan, her gün güneşle hayata yeniden başlayan bu şehrin güneşten çok daha büyük istifade etmesi gerekiyor. Soğuk bir şehirdeyiz ama buna rağmen güneşi görme açısı itibariyle de aslında güneşten en çok faydalanma imkanı olan şehirlerden birisiyiz. Biz bununla ilgili yani belediye başkanıyken de bir takım projeler için kaynak bulmak üzere görüşmeler yapmıştık. Kars’ın buna çok uygun şehirlerden birisi olduğunu söylemişlerdi. Şimdi değerli arkadaşlar daha güçlü biçimde özellikle Orta Doğu teknik Üniversitesinde o güneş kentlerle ilgili çalışmalar yapmış 17 akademisyen var. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Doçent Hocamız Çetin Göksu başkanlığında bizim için bir özel proje hazırladılar. Bu güneş kentler projesinin uygulandığı ilk şehirden birisi Kars olsun istiyoruz. O 17 akademisyenin hazırladıkları proje; yani güneşle ısınma, güneşle sera, güneş müzeleri, güneş kültürünün hayatta daha egemen hale gelmesi gibi. Bütün başlıklarıyla ve ayrıntılarıyla önümüzdeki haftalarda zaten paylaşacağız. Güneşle erken buluşan bir şey güneşten daha fazla istifade ederek, yakıt masraflarını en aza indirilmesi konusunda belirleyelim. yerel yönetimlerin öncülük etmesi diğer kurumlarla birlikte uluslararası destek de alarak ve ekolojik açısından özellikle atık üretimini azaltmak açısından en önemlidir. Tabii şehrin ekonomisini canlandırmak için şehre büyük bir imkan büyük bir kaynak oluşturacağını düşünüyoruz.”