Yazılı açıklama yapan Başkan Çalkın, bu ülkenin her vatandaşının tek Devleti olduğunu kaydederek, “Bu ülkenin her vatandaşı topyekun, ülkenin selameti, istikbali için, Vatan dediğimiz toprağı namus bilerek, sahip çıkan, vatanı için nefes alıp veren bireylerdir, adına da Millet denir. Demokrasi ile yönetilir, bunda da behis yok. Yönetim şekli de Cumhuriyettir. Ancak demokrasiyi araç olarak kullanıp emperyalist ve Siyonistlerin vatanı parçalamalarına ön ayak olacak her türlü hamle karşısında, vatan ağır basar! Bu ülkenin her vatandaşının tek Devleti vardır. Kimliklerinin üzerinde yazar.” dedi.
Kayyımların Devletin her daim vatan ve milletinin selameti için görevde olduğunun güven nişanesi olduğunu söyleyen Başkan Çalkın, “Bize demokrasi dersi verenler unutmasınlar ki Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte Türkiye de inkâr, asimilasyon ve benzeri hareketler sona ermiştir. Olağan üstü hal kalkmış, faili meçhul cinayetler sona ermiş, devlet millete eziyet eden anlayıştan hizmet ve hürmet eden anlayışa kavuşmuş ve bölge bugün gelinen noktada gelişmişlik düzeyi oldukça yükselmiştir. Hatta çözüm süreci ile bu iyi niyet tam olarak ortaya konulmuştur. Ancak dertlerinin onların tabiriyle ezilen halkların sorunu değil de, emperyalist ve Siyonistlerin kirli emellerine uymak olduğunu tüm dünya görmüştür. Sırtlarını, kimliğini taşıdıkları, parlamentosuna ve belediyelerine seçildikleri devlete değil de, başka yerlere dayamışlardır. Daha bugün üç şehit verdik. Mücadele kanımızın son damlasına kadar devam edecek tek karış toprağı bu vatanın bir yere gitmez. Bu vatanın birliği beraberliği ve namus kabul edilen tek karış toprağına sözde demokrasi ile neşter vurulmasına devlet izin vermedi buna istinaden atanan kayyımlar Devletin her daim vatan ve milletinin selameti için görevde olduğunun güven nişanesidir.” ifadesini kullandı.
Demokrasinin vatan ve millet için hizmet etmenin bir aracı olduğunu belirten Başkan Çalkın, “Bu araçla bu vatanı şarampole sürüklemeye hangi demokratik hak müstahaktır. Gerek teröre destek verenler gerekse de, hırsızlıkla yolsuzlukla kamuya zarar veren herkese devletin hukuki yaptırımı şarttır. Çünkü demokrasi size gasp etme izni vermez. Hdp, hizmet etmek isteği, hakkını hukukunu korumak isteği seçmenini demokratik yollarla yönetmek istiyor ise, Pkk ya ve Pkk’nın bağlı olduğu dış güçlere değil, kimliğini taşıdığı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kanun ve nizamına göre hareket edecek. O zaman demokrasiden bahis edilebilir. Hep birlikte bu cennet vatana hizmet etmek tüm siyasi partilerin ortak amacıdır. Biri sağdan biri soldan fark etmez, vatandaşına biri yurttaşım der biri milletim der, ama anlamı hep aynıdır.” şeklinde konuştu.
“PKK hem Kürt’ün hem de Türk’ün düşmanıdır.” diyen Başkan Çalkın’ın açıklaması şöyle: “Ortak paydamız Türkiyemiz. Keşke tüm siyasi partiler milli olsalar da siyasi çekişmeler demokrasi bayramlarına dönse ama ne yazık ki silahların konuştuğu ve kalleşçe vatana ihanetin olduğu ortamda demokrasiden ve özgürlüklerden bahis edilemez. Oysaki Kürt’lerin dilini bile yasaklayan, CHP demokrasi bekçisi kesilmiş sanki Seyh Said, Ağrı Zilan deresi, Dersim olaylarının müsebbibi onlar değilmiş gibi bugün pişkin pişkin sebep oldukları Kürt sorununa ve bu sorunu ortadan kaldıran Recep Tayyip Erdoğan a demokrasi dersi veriyorlar.
Kürtler, faşizan anlayışa göre karda yürürken kart kurt ya da kendini Kürt zannedenler diye dönemin meşhur raporlarına girerken, CHP’nin inkâr politikası tek parti dönemleriyle sınırlı kalmadı. Kürt diline, kimliğine ve benliklerine olan düşmanlıklarını her fırsatta dile getiren CHP’liler, ırkçı yüzlerini ifşa etmekten çekinmedi. CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ‘Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz’ sözleriyle dedelerinin yolundan gittiğini gözler önüne sermişti. ,Tayyip Erdoğan Türkiye’sinde Kürt’ler siyasi bir figür haline geldiler ve Cumhuriyet tarihinin en büyük hizmeti ve hürmetiyle karşılaştılar. Bugün artık mesele Kürt meselesi değil, Emperyalist Siyonist PKK ve onun yandaşlarının meselesidir. Yani terör meselesidir. Kürtler bu ülkede yaşayan diğer tüm vatandaşlar gibi, millidirler, bu vatanın, bu milletin ve Kurtuluş savaşının önemli unsurlarındandır.1071 den bugüne İslamiyet ve Vatan çatısında, kardeşlik mühürlenmiş 1000 yıldır kader birliği yapılmıştır. PKK hem Kürt’ün hem de Türk’ün düşmanıdır. Türkü Kürt’ten Kürt’ü Türk’ten ayıran haindir.
Rahmetli Erbakan hocamız, bu sorunun bütün boyutlarını ve sonuçlarını, dolayısıyla nasıl aşılabileceğini nefis bir şekilde özetleyen şöyle bir söz söylemişti vakti zamanında: “Türk ile Kürt’ü ayırırsanız, ne Türk kalır ne de Kürt. Eğer Çanakkale misali birleştirirseniz, ne İngiliz kalır ne de Fransız.” Tek Devlet, Tek Vatan, Tek Millet, Tek Bayrak bilinciyle, biz hep birlikte Türkiye’yiz.”