Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kars Milletvekili ve Parti sözcüsü Ayhan Bilgen, 1 Kasım’da yapılacak olan yenilenen genel seçimler için memleketi Kars’a gelerek seçim startı verdi.
Ak Parti Kars Milletvekili adayları Ahmet Arslan, Selahattin Beyribey ve Suat Ögel ile birlikte aynı uçakla Kars’a gelen Bilgen, VİP salonunu kullanmayarak yolcular ile birlikte alandan ayıldı.
Bilgen, alandan ayrılmadan önce yolcu salonu çıkışında gazetecilere açıklamada bulunduktan sonra soruları cevaplandırdı. Her zaman olduğu gibi bugünde VİP salonunu kullanmamak gerektiğini belirten Bilgen, HDP olarak tüm ülkede olduğu gibi Kars’ta da gündemlerinin seçimin sağlıklı gerçekleşmesi ve seçim güvenliğinin sağlanması olduğuna dikkat çekti.
Bilgen açıklamasında, 1 Kasım‘da sandıktan çıkan sonuçtan daha önemli olan durumun öncelikli olarak, kimsenin hayatını kaybetmediği, daha fazla kanın dökülmediği, çocukların babalarının tabutlarına sarılmak zorunda kalmadığı, anaların çocuklarını aramak zorunda kalmadığı bir ülkeye kavuşmak olduğunu söyledi.
1 Kasım seçiminin bu temennilere bir vesile ve bir fırsat olmasını dilediklerini de belirten Bilgen: “Böyle temenni ediyoruz. Ama ne yazık ki hala ciddi bir çatışmasızlık ortamına kavuşamamış olmamız hepimizi tedirgin ediyor. Bir taraftan güvenli bölgeler ve sandığa ulaşma ile ilgili ciddi kaygılar söz konusudur. Şimdiden sandık birleştirme girişimleri var. Yani bu durum, seçmenin iradesinin yansımasının önünde ciddi bir tehdit ve ciddi bir engel oluşturuyor. Yine güvenlik nedeniyle bazı köy ve yaylaların boşaltılması, Kağızman’da da bu yönde girişimlerin inisiyatiflerin başlamış olması bizim açımızdan endişe vericidir. Gerek ki siyasette hiçbir baskının seçmen iradesi üzerinde kalmadığı bir atmosfer, demokrasinin tek güvencesidir ve barışın tek teminatıdır. Dolaysıyla sandığa seçmen iradesi ne yönde tezahür ederse etsin buna saygılı olmak, bunun gereğini yapmak ne yazık ki 7 Haziran’da kaçırdığımız bir fırsattı. Seçmen, toplumun birlikte yaşamayı aynı zamanda birlikte yönetme biçiminde, yani siyasete taşıma iradesini gördük. Elbette her parti tek başına iktidar olmak isteyebilir. Eğer sandıktan uzlaşarak, koalisyon kurarak yönetme tablosu fotoğrafı çıkmışsa, siyasetçi buna uygun davranmak zorundadır. Kendi beklentilerini topluma dayatma hakkı hiç kimseye ait olamaz. 7 Haziran’da kaçırdığımız fırsatı 1 Haziran’da hayata geçirmek, yani bir biçimde Türkiye’nin acil demokratikleşme sorununu, anayasa sorununu, barış ihtiyacını, gelir adaletindeki çarpıklığı bütün bu hizmet ihtiyacı gibi sorunları çözebilmek için siyasi sorumluluk üstlenmek zorundayız. Ama siyaset sadece kendi çıkarları için bir rol, bir tavır, bir tutum geliştirdiğinde bunun bedelini sadece siyasetçiler değil bütün toplum çekiyor” dedi.
KAMU KAYNAKLARI, HER HANGİ BİR PARTİ LEHİNE KULLANILMAMALIDIR!
Bilgen yaptığı açıklamada ayrıca kamu kaynaklarının her hangi bir parti lehine kullanılmamasının da altını çizerek, özellikle de bürokrasinin tarafsızlık ve yansızlık konusunda hassasiyet göstermesini son derece önemsediklerini de ifade etti.
Seçimde tüm partilere başarılar dileyen Bilgen: “Yani bugün bizimle birlikte AKP’nin de adayları aynı uçakla ilimize geldi. Biz herkese başarılar diliyoruz. Centilmence dürüst, adil ve barış içerisinde bir seçim olması temennimizi paylaşıyoruz. Ama kamu bürokratlarının, idare amirlerinin bir siyasi partinin adaylarını karşılama töreninde böylesine bir rol oynaması, böyle bir pozisyon almasının hiçbir şekilde kabul edilebilir tarafı olamaz. Her parti, iktidara da gelir, muhalefete de düşer. Ama memurun görevi, halka hizmet etmektir ve kim hangi partide olursa olsun tarafsızlığını yansızlığını göstermek zorundadır. Yazık ki bu tutumlar, bu alışkanlıklar, bu davranışlar, partizan refleksler, bu ülkeyi kamplaştıran, bu ülkede ayrımcılığı, haksızlığı pekiştiren fotoğraflardır. Yani bu konuda herkesin sorumlu ve hassas davranması gerekir. Eski alışkanlıklarını, eski partizan reflekslerini terk etmeyi başka bir siyasal ahlakla davranmayı öğrenmeyi başarması gerekiyor.
Yani bugün siz bir partinin karşılama töreninde alkışçılık yapmaya kalkarsanız yarında bir başka parti iktidar olduğunda o zaman size gidecek yer aramaya başlarsınız. Yani bürokratların sorumlu davranmadığı bir yerde alt derecedeki memurlarında vatandaşa eşit davranmasını dürüst davranmasını bekleyemezsiniz ve bunu sağlayamazsınız. Halkın vergisiyle maaşını alan memurların bu konuda özen ve hassasiyet göstermesi, şehre saygının gereğidir. Aslında seçmene, vatandaşa saygının gereğidir. Ama aynı zamanda hukuk sorunu olduğunu da görmemiz gerekiyor. Burada sadece şehrin idari amirlerinin, kamu kurumunun temsilcileri ahlaki sorumluluğunu beklemiyoruz. Böyle davranış kimin lehine sergilenirse sergilensin, hangi parti için sergilenirse sergilensin. Böyle şeylere fırsat vermeme konusunda özen göstermesi gerekiyor. Seçimin adil ve eşit olması, birazda bu kaynakların nasıl kullanıldığı, bu konudaki bu pozisyondakilerin nasıl davrandıkları ile ilgilidir. Biz Karslı hemşerilerimizin de bayramını kutluyoruz. Bayramın, bütün dünya için, Ülkemiz için, Ortadoğu için barışa vesile olmasını diliyoruz. Seçimlerin de daha onurluca, kardeşçe birlikte yaşayabileceğimiz bir ülke için fırsata dönüşmesini temenni ediyoruz.” İfadelerini kullandı.