Veteriner sağlık teknikerliği bölümü mezunu Yunus Orkin, önceleri ailesinin kışlık beyaz et ihtiyacını karşılamak için kaz yetiştirdiklerini söyledi. Bitlis’te hem kış hem yaz mevsiminin Kars’a göre daha verimli geçtiğini belirten Orkin, Güroymak ve Muş Ovası’nın kaz yetiştiriciliği için elverişli bir alan olduğunu söyledi. İşini büyütüp ekonomik kazanç sağlamak için Tarım ve Orman Bakanlığınca yürütülen ‘Genç Çiftçi’ projesine başvuran Orkin, 30 bin TL destek aldı.
Yetiştirdiği kazları çevre illerin yanı sıra aracı vasıtasıyla Ankara ve İstanbul’daki restoranlara gönderdiklerini belirten Orkin, arazi desteği verilmesi halinde entegre tesisini de kurmak istediğini söyledi. Dünyanın en değerli hayvansal yağlarından birinin kazın içyağı olduğunu da ifade eden Orkin, bunun da kazların kış aylarında yedikleri kardan dolayı olduğunu belirtti.
Bu işin ticaretini yapmaya başlayan Yunus Orkin, devletten aldığı destekle işini biraz daha büyüttüğünü belirterek, “Çocukluktan beri kazcılık hayalim vardı. Bunu da eskiden beri kışlık beyaz et ihtiyacımızı karşılamak için yapıyorduk. Küçük çapta yerli kazlardan oluşan üç-beş tane besliyorduk. Üniversiteyi Bursa’da okudum. Orada oldukça fazla araştırmalarda bulundum. Sonradan memleketime geldim ve Linda ırkı diye bir ırk var, onu getirdik. Bu ırkın hem et verimi hem de yumurta verimi yüksek. Yaklaşık 4 yıldır da bu ırkı besliyorum. Daha sonra Almanya’da Mast denilen bir ırk var, onu getirdik. Bu ırk hem etiyle hem de yumurtasıyla Linda ırkını ikiye katlıyor. Biz kazcılığı bu bölgede yaygınlaştırmak istiyoruz. Yaptığımız araştırmalar sonucunda Muş ve Güroymak Ovası daha iyi kaz yetiştirebilen bölgelerden birisidir. Çünkü hem bizim kışımız var hem de mera alanımız var. Bundan dolayı bu hayvan burada çok güzel yetişiyor. Başta 15 kazla küçük çaplı başladım. Sonradan ufak bir kuluçka makinesi aldım. Kendi çapımda biraz daha büyüttüm. Sonradan ‘Genç Çiftçi’ projesine başvurdum. Sonradan 30 bin TL hibe desteği aldım. Ondan sonra işimi biraz daha büyüttüm. Şu anda niyetim Allah’ın izniyle bütün bu bölgenin civciv ihtiyaçlarını karşılamaktır. Çünkü çok yoğun bir talep var. Yerimiz kısıtlı olduğu için ve fazla damızlık yetiştiremediğimiz için yumurta ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz. Eğer bize uygun bir arsa tahsis edilirse, biz bu bölgede gerçekten bu işi baya bir ileriye götüreceğiz” diye konuştu.
Yıllık kapasitelerinin 2 bin civarında olduğunu da sözlerine ekleyen Orkin, “Yalnız bu sayı devede kulak bile değil, çünkü bizim bu bölge yüz binleri karşılar. Şu anda iki dönümlük alanda bu işi yapıyorum. Bu kadar kısıtlı bir alanda bu kadar işimi büyütebilmem benim için büyük bir şey. Bu konuda baya tecrübeliyiz. Yıllardır bu hayvanı tanıyoruz. Bizim bu bölgemiz Kars’tan da daha verimli bir bölge. Çünkü Kars’ta kış çok uzun sürdüğü için hayvanlar gelişim sürecini tam tamamlayamıyorlar. 7 ve 8’nci ayda hava yeni yeni ısınmaya başlıyor. Hayvan 3 ayda gerekli kiloyu alamıyor. Ama bizim burada 4 ve 5’nci aydan sonra otlaklar yeşeriyor. Hayvan çok daha hızlı bir şekilde gelişiyor verimi yüksek oluyor. Bizim Kars kadar da bir soğuğumuz var, en büyük avantajımız budur. Soğuk ve kar bizim için dezavantaj değil tam aksine kışın hayvanları çıkarıyoruz, kar yediriyoruz. Dünyadaki en değerli yağlardan biri kazın iç yağıdır. Hayvan kışın kar yediği zaman otomatikman kendini sıcak tutmak için yağ oluşumuna başlar. Bu yağda çok kıymetli bir yağdır. Özellikle kolesterol hastaları bu yağı çok tüketirler, tabi pahalı bir yağdır” dedi.