Bu balın kilosu 10 bin TL

Kars’ın Susuz İlçesi’ne bağlı Doyumlu Köyü’nde ressam- heykeltraş Yücel Üzeyir tarafından 460 yıllık çam ağacından yapılan 7 metre yüksekliğindeki ‘Kafkas Arı Heykeli’ndeki kovana yerleşen arıların verdiği 5 kilo balın bir kilosu için müzayede düzenlendi.

Açık arttırma ile satışa sunulan Kars balı Metro Marketler Zinciri tarafından 10 TL’ye satın alındı. Satın alınan baldan elde edilen gelir eğitim ve şehit aileleri derneklerine bağışlandı.

Kars’a 45 kilometre uzaklıktaki Doyumlu Köyü’nde yaşayan Yücel Üzeyir’in, geçen yıl 460 yıllık çam ağacından yaptığı alt kısmında çiçeği tutmuş el, en üstte endemik bitki ve ortada ana kraliçe kafkas arı figürü bulunan ‘Kafkas Arı Heykeli’ bu yılın Temmuz ayında köyün girişine kuruldu. Gövdesi ve ana kraliçe arının oturtulduğu papatya çiçeği demirden, diğer kısımları çam ağacından yapılan heykelde bir ilki gerçekleşti. Heykelde 2 metre uzunluğunda 80 santim genişliğinde tahtadan yapılmış içi oyuk ana kraliçe maketi içerisinde 2 koloni oluşturan kafkas arıları yaklaşık 5 kilo bal üretti.

BU DA BALLI MÜZAYEDE

Üretilen balların açık artırma usulü ile satışı için Turizm Oteli Grand Ani’de müzayede düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programa; AK Parti Kars Milletvekili Adayı Ahmet Arslan, CHP Milletvekili Adayı Saffet Özdemir, İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Şube Müdürü Veteriner Hekimler Odası ( VHO ) Başkanı Vargın Boy, Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mitat Şahin, Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fuat İncesi, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı İlhan Koçulu, Alankuş Danışmanlık Genel Müdürü Evren Alankuş, bal üreticileri ile bal ve kaşar satışı yapılan işyeri sahipleri katıldı. Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta ile MHP Milletvekili Adayı Erkan Koçulu’nun da çelenk gönderdiği programda yerel peynir üreticiliği ve Kars balının önemi anlatıldı.

18 TESCİLLİ BAL PAKETLEME MARKAMIZ BULUNUYOR

İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Şube Müdürü Veteriner Hekimler Odası ( VHO ) Başkanı Vargın Boy, ““Bu programı düzenleyen Yücel Üzeyir’e çok teşekkür ediyoruz. Çünkü ilimizin bu tür girişimlere ihtiyacı var. Kars denince aklımıza birkaç ürün geliyor, bunlardan bir tanesi de baldır. İlimizde 18 tane tescilli bal paketleme markamız bulunuyor olmasına karşın ürünlerimizi yeterince tanıtamıyoruz. Türkiye genelince Kars balı biliniyor ama bu ürünümüzü tüketicilerimize yeterince ulaştıramadığımızı düşünüyorum. Ulusal pazarlarda sadece bal da değil, kaşar ve et konusunda da bu tür organizasyonlara ağırlık vererek daha iyi tanıtmamız gerekmektedir.” dedi.

TERÖR KINANDI

Müzayedeyi düzenleyen ressam- heykeltraş Yücel Üzeyir de, Kafkas Arı ırkının özellikleri, Kars balının dünyadaki yeri ve heykelde üretilen balın özelliklerini anlattı.

Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mitat Şahin, Ankara’da yaşanan terör saldırısını kınayarak sözlerine başladı. Şahin, “Ülkemizde çok üzücü bir terör olayı yaşadık. Terörün her türlüsünü içtenlikle lanetliyorum. Bugünlerde her şeyden daha fazla birlik ve beraberliğe ve sabra ihtiyacımız vardır. Türkiye insanları olarak bu birliği, beraberliği sağlayacağımıza inancım tamdır.” dedi.

PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMLERİ

Üretimde başarılı olmanın sırlarına da değinen Şahin, “TÜBİTAK’ın araştırmasıyla Japonya’da ‘Problem Çözme Yöntemleri’ adında yaklaşık 70 sayfalık bir kitap hazırlanmış ve çocuklara okutuluyor. Daha probleme başlamadan önce dünyadaki insanları başarılı olma konusunda kriterize etmişlerdir. Bunlardan birisi iç çeken, bizim tabirimizle ah, vah eden insanlardır. Biz burada konuşuruz, arkadaşımız heykel yapar. Sonra hemen başlanır, ‘Ah ben olsaydım şöyle yapardım, böyle yapardım.’ Ama hayatının kontrolü elinde değil ve harekete geçmez. Bir diğer tip vardır  muhalif bir toplum bizim toplumuzu özetliyor. Her şeyi eleştirir, en mükemmel projeyi getirin olumsuz birkaç durum bulur ve hep konuşur. Birazcıkta başarısız olduğunuzda, ‘Ben demiştim, gördünüz mü’ mantığıyla yaklaşarak problemi çözme dışında problem üreten tiplerdir. Diğer bir tipleme ise hayalperesttir. Yeni fikirler ileri sürer ancak fikir sürmekle kalır, harekete geçmez. Her şeyin en idealini yapar, bir türlü zahmete girme derdi yoktur. Diğer bir tip ise üteşebbis olanlardır. Bunlar problemler konusunda, çözüm konusunda endişelenmezler ve olumsuz düşünceleri yoktur. Bir şeyler ters gittiğinde hemen harekete geçer, koşturur, zikzaklar çizer ama sonunda hedefine ulaşır. Onların yaşam çizgileri genellikle zikzaklıdır. Özellikle arzu edilen diğer bir insan tipi ise problem çözen insan tipidir. Problemi gördüğü zaman bir adım geriye çekilir, meseleyi anlamaya başlar ve sonra mükemmel bir plan yapar. Ardından harekete geçer ve aşama aşama sonuca ulaşır.” diye konuştu.

BUNLAR YAŞAMIMIZIN GERÇEKLERİ

Türkiye’de son yıllarda toplum olarak olgunlaşma yaşımızın çok düştüğünün söylendiğini de hatırlatan Şahin, “Gelişmiş Avrupa ülkelerinde olgunlaşma yaşı 18-19 iken, bizim ülkemizde 30’lu yaşlara dayanmıştır. Yani bizim 30 yaşındaki gencimiz gelişmiş bir ülkedeki 20 yaşındaki kadar problem çözemiyor. Bunlar yaşamımızın gerçekleri. Bu durumda nasıl üretken olacağız, problemleri nasıl çözeceğiz noktasında biraz örnek almamız gerekmektedir.” şeklinde konuştu.

YÜCEL ÜZEYİR BEYİ KUTLUYORUM

Yaptığı örnek çalışmayla sanatla üretimi birleştiren Yücel Üzeyir’e teşekkür eden Prof. Dr. Mitat Şahin, “Bugün burada Ressam, Heykeltıraş ve Arıcı özelliğiyle bilinen ve Arıcı olarak bizlere örnek bir projeye imza atan Yücel Üzeyir beyi kutluyorum. Toplumda bir farklılık yapma peşinde ve bu yönde çok güzel çalışmalar yürütüyor. Bize düşen de bu arkadaşımıza desteklerimizi esirgememektir.” ifadesini kullandı.

FARKLILIKLARA KUCAK AÇILMALI

Toplumun geleceğinin farklı düşünen insanlara bağlı olduğunun unutulmamasını isteyen Prof. Şahin, “İçimizde ne kadar farklı düşünen insan varsa bizler toplum olarak o kadar çeşitli ve başarılı oluruz. Arılar ekosistemimizin önemli bir parçasıdır. Bugün burada toplanmamızın amacı yerel ürünlerimizi geleneksel kültür ile de yansıtan önemli bir kısal kalkınma aracıdır. Atalarımızdan aldığımız bu miras yerel üretim kültürünü muhafaza ederek, ya da asılına uygun olarak bizden sonraki nesillere aktarırsak başarılıyız demektir. Gelecek için daha yaşanılır, daha sağlıklı bir dünyanın korunmasında temel prensip geleneksel üretim kültürünü korumaktır. Aynı zamanda bu durum mikro düzeyde kalkınmanın da yolunu açıyor. Bunun yanı sıra marka değer haline getirmek, aranır ürün veya tüketiciler tarafından tercih edilen ürün haline getirmek önemlidir.” dedi.

EMEĞİN BALDAN TATLI OLDUĞUNU GÖRDÜK

Sıra dışı ve farklı düşüncelerle elde edilen Kars balının ne kadar önemli ve değerli olduğunu bu anlamlı toplantıyla gördüklerini belirten Şahin, şöyle konuştu:

“Emek baldan tatlıdır vurgusunun yapıldığı bu toplantıda sıra dışı ve farklı düşüncelerle üretilmiş Kars balının 1 kilogramı için takdir edilen bedeli öğrenmeye çalışacağız. Burada takdir edilen bu bedel Kars coğrafyasının bitkilerine, emeğine gösterilen kıymeti belirlemeye düşüncesidir. Doğu Anadolu’nun Alpler’i diye nitelendirdiğimiz bir coğrafyada yaşıyoruz. Hayvansal ürünleriyle ilimiz her geçen gün ünlenmektedir. Çünkü doğal bir çevrede yaşıyoruz, endüstriyel, kimyasal atıklarımız yoktur. Bunu bir şans olarak kullanabilmemiz gerekiyor. Bu kırsal kalkınmayı sağlarken aynı zamanda toplumda dengeli kalkınmanın da yolunu açıyor. Yerel ürünler kimseyi trilyoner etmiyor ama herkesi evine ekmek götürecek kadar ürettirebilen ve insanların yaşam standartlarını belli bir seviyeye getiren yerel ürünlerin korunması ve pazarlanmasıdır. Coğrafyamız bitki örtüsü bakımından oldukça farklıdır. Kars, İran Turan Yolu üzerindedir. Bitkilerimiz bu bölgede trans Kafkasya özelliği göstermektedir ve 1600’den fazla çiçekli bitkiye sahip olduğu düşünüldüğünde bizim balımızın şifalı, doğamızın özellikle çiçekli bitki açısından çok zengin olduğu bir gerçek. Biz bu değerlerimizi pazarlamayı bilmeliyiz. Pazarlarken de hem standartlarımızı koruyacağız, hem ıslah edeceğiz, hem geliştireceğiz. En önemlisi de bizim toplumda farkındalık oluşturmamız gerekiyor.”

KARS’IN ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ

Şahin daha sonra şunları söyledi:

“Bu manada Kars, ürün çeşitliliği ve hayvansal üretim çeşitliliği bakımından çok fazla yöresel ürüne sahiptir. Bu ürünlere sahip çıkmanın ve kar elde etmenin en önemli yolundan biri farkındalık oluşturmak, diğeri ise tescilletmektir. 3 yıldır Kars Kaşarı üzerinde çalışmalar yürüttük ve bu çalışmanın finansını Serhat Kalkınma Ajansı SER-KA sağladı. Aynı zamanda bu çalışmayı yürüten arkadaşlarımız çok heyecanlı ve istekliydiler. Projenin yürütücülüğünü Kafkas Üniversitesi adına ben yaptım. Projenin patent ayağında takibini de Alankuş Danışmanlık adına Evren Alankuş üstlendi. Buradan kendisine ve SER-KA’ya bir kez daha teşekkür ediyorum. Sevinerek söylemeliyim ki uzun ve yorucu çalışmalar sonucunda geçen hafta Patent Enstitüsü tarafından aradılar ve Kars Kaşarı’nın patentinin hazır olduğunu ve önümüzdeki haftalarda geleceğini bildirdiler. Benim burada temennim bu tür belgelerin duvarları süsleyen belge olması ötesine geçebilir ve işlerlik kazandırabilirsek Kars ekonomisinde önemli bir yerinin olacağını düşünüyorm.”

KARS, TÜRKİYE’NİN ARICILIKTA ÖNDE GELEN İLLERİNDEN BİRİDİR

Alankuş Danışmanlık Genel Müdürü Evren Alankuş ise, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Kars’ın Türkiye’nin arıcılıkta önde gelen illerinden biri olduğunu söyledi. Arıcılıkla ilgili bilgi veren Alaknuş, “Arıcılık, bitki örtüsünün elverişli olması ve ekonomik giderinin çok fazla olmaması nedeniyle kırsal kalkınmada en önemli gelir kaynaklarından birisidir. Kars Balı, coğrafi işarete aday ürünlerden olup. coğrafi işaret süreci Kars Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından başlatılmış, SERKA tarafından finanse edilmiştir. Süreç şahsım tarafından takip edilmektedir. Bu çalışmayla Kars il merkezinden ve ilçelerinden toplanarak Hacettepe

Üniversitesi’ne gönderilen 100 bal örneğinin melitopalinolojik, kimyasal ve fiziksel özellikleri belirlenerek bölge ballarının içeriğinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Ayrıca, çalışmayla birlikte elde edilen verilere bölge arıcılarının dikkati çekilerek daha kaliteli ve güvenilir balın üretilmesi konusunda arıcılara bilimsel anlamda eğitim desteği de

verilmiştir. Böylece Kars ilinde arıcılığın daha bilinçli bir şekilde yapılarak arıcılıktan en iyi şekilde verimlilik alınmasına katkı sağlanacak ve bölge ekonomisiyle beraber ülke ekonomisine ek gelir olacaktır.” ifadelerini kullandı.

BUGÜN, SANATLA EMEĞİN BİR ARAYA GELİP ARI MAKETİNİN İÇERİSİNDE BÜTÜNLEŞTİĞİ VE HAK ETTİĞİ DEĞERİNİ BEKLEDİĞİ BİR GÜNDÜR

Alankuş konuşmasını şöyle tamamladı:

“Balın içeriği; bitki kaynağındaki farklılıklardan, iklim koşullarından ve çevresel faktörler ile arıcılık yöntemlerinden etkilenebilmektedir. Balın bileşenlerini su, protein, karbohidratlar, mineral maddeler, aminoasitler, çeşitli vitaminler, organik asitler ve enzimler oluşturmaktadır. Bu aşamada 100 bal örneği Hacettepe Üniversitesinde değişik tekniklerle fiziksel ve kimyasal olarak incelenmiş, elde edilen verilerle TPE başvurulmuş, süreç devam etmektedir. Bu çalışmada balın doğal olup olmadığının bilinmesi adına analizler sırasında polen teşhisinin yanı sıra 10 gram baldaki toplam polen sayısı (TPS-10) değerleri de hesaplanmıştır. Hesaplamalar sonucunda 10 gram baldaki toplam polen sayısı minimum; 226, maximum; 481157 ve ortalama 31 678 olarak belirlenmiştir. Günümüzde bal ile ilgili en önemli problemlerden biri bu alanda yapılan hilelerdir. Yapılan yanlış uygulamaların başında arının şeker şurubu ile beslenmesi veya bala invert şeker şurubu, yüksek fruktozlu mısır şurubu, glukoz şurubu, sakkaroz şurubu gibi çeşitli şeker şuruplarının ilave edilmesi gelmektedir. Şekerli ballar arıların şeker şurubuyla beslenmeleri neticesinde elde edilen ballar olup arı çiçeğin nektarı yerine hemen kovanın önüne konmuş olan şeker şurubundan katkılı bal imal etmektedir. Bu şekilde üretilen ballar doğada var olan çiçeklerin özünü ve çiçekten gelen doğal kimyasal özellikleri taşımamaktadır. Bir ürün üzerine coğrafi işaret almak ya da tescillemek uzun ve yorucu bir süreç olmasına rağmen yöre üreticilerini ve genelde tüketicileri de koruyan kırsal bir kalkınma aracıdır. Doğası ve hayvansal ürünleriyle ünlü olan Kars ilimizin ürünlerini tanıtmak, doğallığını korumak gelecekte il ekonomisinde mikro kalkınmanın anahtarı olacaktır. Bu gün burada sanatla emeğin bir araya gelip arı maketinin içerisinde bütünleştiği ve hak ettiği değerini beklediği bir gündür. Emek Baldan Tatlıdır sloganıyla başlayan bu müzayedenin Kars Balı için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

550 BİTKİDEN YAKLAŞIK OLARAK 400 TANESİ BAL VEREN BİTKİDİR

Kars Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fuat İncesu da, “Bugün bir üreticimizin sanatını da kullanarak ortaya çıkardığı eser için buradayız. Bu eseri aynı zamanda ürüne de dönüştürmüş ve Kars balına katkı sağlayacak bu girişimde bulunmuş olduğu için kendisini tebrik ediyoruz. İnşallah Arıcılar Birliği olarak ilerleyen zamanlarda bu tür girişimler için daha büyük destekler sağlamayı planlıyoruz. Kars arıcılığından bahsedecek olursak coğrafyamda bitki florasından dolayı yaklaşık bin üyeyle Kars Arı Yetiştiriciler Birliği olarak faaliyetteyiz. Balımızın en en belirgin özelliklerinden bir tanesi coğrafyamızda sanayinin, gübrelemenin, ziraat ilaçlamalarının olmayışıdır. Tamamen doğal bitki florasına sahip olması ve mera ağırlıklı bal üretiminin olmasıdır. Böyle olunca da balımızın ayrı bir değeri oluyor. Hacettepe Üniversitesi ile yapmış olduğumuz çalışmada 550 çeşit bitkinin toplanarak Hacettepe Üniversitesi’nde istatistik olarak incelenmiştir. Bu 550 bitkiden yaklaşık olarak 400 tanesi bal veren bitkidir. Bu da demektir ki balımızın değeri bir kat daha artıyor. Diğer yerlerde üretilen balların tek çeşitli veya kestane, ormangülü veya narincik olarak bilinmesi dışında bizdekinin tamamen çiçek balıdır ve çok değerlidir. Bu tür organizasyonlarla balımızı Türkiye’ye, dünyaya tanıtarak, yapılmış olan çalışmalar sonuç verdiğinde, bu değerimizi dünya markası haline getirmeyi planlıyor, bu girişiminden dolayı Yücel Üzeyir’i kutluyor, çalışmalarının devamını diliyorum.” açıklamasını yaptı.

AHMET ARSLAN BALLI MÜZAYEDE DE KONUŞTU

Programa katılan AK Parti Kars Milletvekili Adayı Ahmet Arslan da bir konuşma yaptı. Arslan, yerel mutfak ürünlerinin değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Bu ürünlerimize en iyi katkıyı ve desteği sunmalıyız. Bizler bu konuda üzerimize düşenin fazlasını yapacağız. Bundan önce Kars balı ve kaşarının patent çalışmalarında gerekli desteği verdik yine vereceğiz ve el ele Kars balı ve kaşarını dünyaya tanıtacağız. Bu anlamda üniversitemize, Evren Alankuş’a, Yücel Üzeyir kardeşimize ve diğer emeği geçenlerin hepsine teşekkür ediyoruz.” dedi.

ORTAYA KONULAN GAYRETLER ELBET MEYVESİNİ VERİR

Arslan, “Özellikle Kars Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fuat İncesu’yu tebrik ediyorum. Milletvekilliği yaptığım dönemde de biliyorum ki ilimizde arıcılığın, ilimiz balının öne çıkması adına olağanüstü gayretler gösteriyorlar, göstermeye devam ediyorlar. Mithat hocam başta olmak üzere üniversitemizin bu işlere el vermesi, iş birliği yapmasının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz ve kendisine de üniversite adına teşekkür ediyorum. Yücel Üzeyir arkadaşımız, Kars-Ardahan-Iğdır Tanıtım Günleri’nde de Kars’ı balıyla, arısıyla tanıtabilmek adına olağanüstü bir gayret gösterdi ve oradaki ilginin de şahidi olarak kendisine teşekkür ediyor, tebrik ediyorum. İlimizin değerlerini öne çıkarabilmek adına, standartlaştırmak ve belgelemek adına ortaya koyduğu gayretten ötürü Evren Alankuş’a da ayrıca teşekkür ediyorum.” dedi.

STANDARDI YAKALAMAK GEREK

Kars balının standardı yakalaması için verilen tüm emekleri saygıyla karşıladığını beliren Arslan, “Kars’ın balı, kaşarı çok meşhur, çok meşhur da vermek istediğiniz yerdekiler bir standart istiyorlar, bir süreklilik istiyorlar. Birgün vermiş olduğunuz kaşar çok iyi olur, müşteri onun tadına alışır 6 ay sonra aynı tadı yakalayamazsa daha kaliteli bir kaşarı götürseniz bile kabul görmüyor. Yine ikram ettiğiniz bir balı insanlar 6 ay sonra tattıklarında eğer aynı tadı bulamıyorlarsa bir daha almak adına süreklilik arz etmiyor. Dolayısıyla sürekliliğin çok önemli olduğunu biliyorum, bize düşen görev bu arkadaşlarımıza destek olmak, ürünlerimizi belgeli hale getirebilmek ve standardını tutturabilmek. Türk Havayollarına kaşarı verebilmek adına olağanüstü bir gayret sarf ettik. Türk Havayollarına kaşarı vereceksiniz de ne olacak diyebilirsiniz. Türk Havayolları 180’in üzerinde ülkeye 200’ün üzerinde farklı noktaya uçuş yapıyor ve her uçağında kaşar ikram ediyor. Sonunda kabul etmediler ve Türk Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı dedi ki, ‘Benim bir yolcum uçakta bir kaşar yediğinde 2 sene sonra tekrar uçağa bindiğinde diyebilmeli ki, ben 2 yıl önce şöyle bir kaşar, bal yemiştim aynı tadı bulacağım.’ Eğer aynı tadı bulamazsa bir daha o ikramı almıyor. Bu bir örnek dolayısıyla ısrarla demişlerdi ki belgelendirme, standart ve tadın sürekliliği bizim çok önemsediğimiz şeyler. Dolayısıyla bu örnekten hareketle bunu çok önemsiyoruz, önemsemeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Arslan daha sonra şunları söyledi:

“Yerelde ise ülkemizin yapmaya çalıştığı veya yapması gereken yerelde bir insanınızı barındırmak, istihdam ettirmek adına 10 TL harcıyorsanız İstanbul’da, İzmir’de 100 TL harcamak zorundasınız. Devletinizin kaynağı bu kadar çok değilse, kaldı ki ülkenin her tarafı sizin için çok çok önemliyse o zaman insanlarınızın belli bir yerde kümeleşmesi değil, Anadolu coğrafyasının her noktasında istihdam edilmesi çok çok önemli. Yerel ürünler yerinde değerli olabilmeli ki insanlar yerinde kalsınlar, baba mesleğini devam ettirebilsinler ve bunun karşılığını görsünler. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’deki gibi birkaç misli kazanmaları da gerekmiyor. Zaten evi var bahçesi var, tarlası var yeter ki kendi iaşesini sağlayabilsin. Dolayısıyla bu girişimi de, toplantıyı da lütfen azımsamayalım çok çok önemli olduğunun bizzat ben farkındayım, bu farkındalığı yaratan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum, iyi ki sizler de buna katkı sağlıyorsunuz. Lütfen küçüktür demeyin, sonuçta küçükler büyük parçayı oluşturuyor. Eğer küçük parçalarınız yeterli derecede sağlıklı, verimli değilse büyük parçanızın bir anlamı yok, bir süre sonra o çürümüşlük büyük parçaya da zarar verir. Bunu her yere taşıyabilirsiniz.”

460 YILLIK ÇAM AĞACININ KOVUĞUNDA ÜRETİLEN 5 KİLO BALIN 1 KİLOSU DÜZENLENEN MÜZAYEDEDE 10 BİN TL’YE SATILDI

Açılış konuşmalarının ardından müzayedeye geçildi. Peynir işletmecilerin yoğun katılım gösterdiği müzayede 10 bin TL ile Metro Marketler Zinciri’nde kaldı. Metro adına açık artırmaya katılan Alankuş Danışmanlık 10 bin TL vererek müzayedeyi noktaladı. Ardından sahneye çıkarak 10 bin TL’lik Kars balıyla objektiflere poz veren Alankuş, çok mutlu olduklarını belirterek Metro Marketler Zinciri yetkililerine Kars balını hak ettiği değere taşıdıkları için teşekkür etti.

METRO MARKETLER ZİNCİRİ TARAFINDAN 10 BİN TL’YE ALINAN KARS BALININ GELIRI EĞİTİM VE ŞEHİT AİLELERİ DERNEKLERİNE BAĞIŞLANDI

Ressam ve heykeltıraş Yücel Üzeyir de Metro Marketler Zincirinin yöresel ürünlere verdiği önemi bir kez daha bu müzayede de anladığını ifade ederek teşekkürlerini iletti. Alankuş ve diğer davetlilerle birlikte 10 bin TL’lik 1 kilo Kars balıyla hatıra fotoğrafları çektiren Üzeyir, elde edilen gelirin eğitim ve şehit aileleri derneklerine bağışlanacağını iletti.

SANAT VE ÜRETİM BİR ARADA

Geçimini arıcılıkla sağlayan Yücel Üzeyir heykelle psikoloji, ekoloji ve biyolojiyi ön plana çıkardığını, savaşın dünya ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri, barışa duyulan özlem, endemik bitkilerden yayılan olumlu etkileri anlattığını söyledi. Çalışmanın sanatla üretimin bir arada olmasıyla dünyada ender olduğunu ifade eden Üzeyir, heykel çalışmasında insan ve çevre işbirliğinin ürünü olarak da balı öne çıkarmayı hedeflediğini vurguladı. Heykeli 1 yıllık bir çalışma ile üretime hazır hale getirdiğini belirten Üzeyir, “Heykeli merak eden yerli ve yabancı turistler için Kuran-ı Kerim’den ayetler, İncil’den de özdeyişler olan tabelalar astım. Yaşadığım yer yoğun bitki ve çiçek örtüsüyle, endemik bitkilerle kaplı, tarihi dokusunun yanında Kafkas arı ırkının yoğunlukta kanat çırptığı geniş arazilere sahip bir köy. Bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan köyümde Kafkas Arı ırkını ön plana çıkarmak için harekete geçtim. Sanatımdaki amaç arının önemi ve Kafkas arı ırkının bilinirliğini yükseltmek. Arılar yüz binlerce bitki türünün çoğalmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda insanoğlunun gereksinimini karşılıyor. Sürekli olan savaşlar nedeniyle doğa ve insan hayatı tehdit edilmektedir. Bu heykelde iki koloni mevcuttur. Biri ana kraliçenin göğsünün üst kısmında yani baş tarafında diğeri de karın bölgesinin alt kısmında bulunuyor. Arılar böylelikle heykelin hem üstünde hem de alt kısmında bal üretme çalışmalarını sürdürüyor.” dedi.