CHP Kars Milletvekili Aday Adayı Kars eski Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Kar’s Otel’de basın mensuplarıyla bir araya gelerek aday adaylığı sürecini ve projelerini anlattı.
KARS SEVDASIYLA YOLA ÇIKTIK
12 yıl önceki heyecanını bütün kalbiyle aynı şekilde taşıdığını söyleyen Alibeyoğlu, “Sanki yeniden siyasal hayata başlıyormuşum gibi aynı heyecan devam ediyor. İnsanın yeter ki sol memesinin altındaki cevahir kararmasın. O heyecanı, o sevdası kentine, ülkesine, insana olan sevdası yeter ki kararmasın. Bu sevdayla bir kez daha yola çıktık. 10 yıl yokluklar içerisinde olan, kaderine terk edilmiş bu şehre küllerinden yeni bir kent yaratmaya çalıştık. Kentimize hizmet etmeye çalıştık. Elbette ki demokrasinin gereğidir. Halkımız takdir buyurdular ve bir başka arkadaşımız da görevi devir aldı. Bizde bu 2 yıllık süreç içerisinde yine Kars’a olan sevdamızı bir başka anlamda ve Sivil Toplum Örgütlerinde devam ettirmeye çalıştık.”
KARS BÜYÜK BİR GÖÇ VERMEYE BAŞLADI
Alibeyoğlu, yaklaşan bu seçimlerde, 2007 yılındaki seçimlerde yaşanılan bir olaya da değinerek, “Dedik ki “Yıllardan beri Erzurum hep iktidara soyunuyor, hep iktidardan yana tavır alıyor ve Erzurum ihya oldu, Kars geri kaldı. Bizde bir kez iktidarı deneyelim ve hep beraber Kars’ta iktidara oynayalım” dedik. Kars halkı da gerçekten teveccühünü gösterdi. O zaman neredeyse 3. milletvekilini de çıkarıyorduk. İl Genel Meclis Üyeleri, Belediye Başkanlıklarının tamamına yakını alınmışlardı. İktidar Partisine halkımız destek verdi. Dediler ki “Getirelim ve iktidarın ülke nimetlerinden Kars’ta yararlansın” Ama gelinen nokta da gördük ki, terör bölgesi olmamasına rağmen Kars büyük bir göç vermeye başladı. Bir yıl içinde nüfusumuz 312 binden 301 bine düştü. Ekonomi durmuş, esnaf siftah yapamıyor, hayvancılık bitme noktasına geldi. Buna ilişkin politikalar geliştirilmedi. Yanı başımızda patlamaya hazır Çernobilden daha kötü felakete yol açacak, Japonya’daki felaketten daha vahim sonuçlara sebep olacak Metsamor Nükleer Santraline (Ermenistan’daki) karşı bizden sonra en küçük bir önlem alınmış ve ya dillendirilmiş değil. Uluslararası veya Ankara’da ki Türkiye Atom Enstitüsü hiçbir önlem almadı, bu konuda halkımız insan yerine konulmadı, bir değer verilmedi. Bu konuda hiçbir adım atılmadı. Bu olaylar karşısında maalesef seçilenlerimiz seyirci kaldılar ve Kars kan kaybetmeye başladı.” diye konuştu.
KARS ŞU AN KÖTÜ BİR NOKTADA
Kars’ın şu anda çok kötü bir noktada olduğunu vurgulayan Alibeyoğlu, “Bunu hepimiz biliyoruz ama geleceğe ilişkin iyimseriz geleceğe dair umutlarımız var. Hep birlikte bu şehri iyi edeceğiz, birlikte çalışıp bu şehri canlandıracağız. Bu şehir yeniden ülkemizin gözde kentlerinden biri olacak, ticaret ve kültür merkezi olacak. Kars Doğu’nun parlayan yıldızı olacak. Kafkaslara açılan önemli kültür ve ticaret merkezi olacak. O zaman attığımız bir sloganımız vardı: “Kars Kafkasların Davos’u olacak”. Kafkaslardaki barışın tesisine yönelik yaptığımız çalışmalar sınır ötesi bölgesel iş birliklerimizle, festivallerimizle Kars’ı uluslararası düzeye taşıdık. Kardeş Kent Projelerimizle ya da alt yapı çalışmalarıyla Kars’ı gerçekten çok önemli noktalara taşıdığımızı bütün Karslılar biliyor.” şeklinde konuştu.
KARS DENİNCE FESTİVALLER KENTİ AKLA GELİRDİ
“Türkiye de Kars denince festivaller kenti akla geliyordu” diyen Alibeyoğlu, “Kafkasya’ya açılan önemli bir kent akla geliyor. Kars’ın uygarlığı herkes tarafından görülmeye başlanmıştır ve biz bunu devam ettirtmeye ant içtik. İnsanın zaten yaşamının önemli bir parçası insanı diğer canlılardan, varlıklardan ayıran en önemli şey sosyal bir varlık oluşudur. Onun için bu olaylara bu gidişata da seyirci kalmak gibi bir lüksümüz olamaz bu nedenle bu genel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisinden aday adayı oldum. Ulusal ve uluslararası basın tarafından büyük kabul gördü, haberimiz yapıldı. Eğer partimiz takdir buyururda aday olduktan sonra da halkımız takdir buyurursa Ankara da parlamento’ya girersek Kars şehrimiz her zaman gündemde kalacaktır. Kars’ı ulusal ve uluslararası düzeye taşıyacağız. Kars’ın dillendirilmedik sorunu kalmayacak, dillendirilmedik köyü kalmayacak. Kars’ımızın sorunlarını hemen her gün dile getireceğiz gündeme taşıyacağız. Beni bütün hemşehrilerim, tanıyorsunuz kendimi anlatmaya çok söze gerek yok. Yaptıklarımız yapacaklarımızın aynasıdır. Yüreğim bu şehir için atıyor." dedi.
KARS’IN SAHİBİ YOK
Kars’ın en büyük sorununun hayvancılık olduğunu, esnafın siftah yapamadığını, göç olayının fazla olduğunu ve bunlardan da öte Kars’ın sahibinin olmadığını vurgulayan Alibeyoğlu, “Seçimlerde maalesef duygusallaşıyoruz. Dışarıdan birileri gelip bizleri etkilemeye başlıyor, “filanca etnik yapının adayı, falanca etnik yapının adayı” diye, hiç tanımadığımız birilerini maalesef partiler aday gösteriyor ve bizde bu adamları meclise gönderiyoruz. Ve gidiş o gidiş, dönüşü olmuyor ve Kars yeniden sahipsiz kalıyor. Bizler yeniden sahip arıyoruz oysa zaten Kars’ın gerçek sahipleri Karslıların kendileri sahip aramaya hiç gerek yok. Bu nedenle diyorum ki artık sahip aramayalım.” ifadelerini kullandı.
KARS’A BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM
Kars’a birlikte sahip çıkılması gerektiğini de vurgulayan Alibeyoğlu, şöyle konuştu:
“Bizi Karsı bir yerlere taşıyacak. Bu ilişkiyi becerebilecek insanlara ihtiyacımız var. 30 yıldır, 20 yıldır ortada olmayan adamlar şimdi “melekliğiniz mi tuttu, çok yetenekliyseniz” çok fazla birikiminiz varsa o zaman bulunduğunuz şehirden aday olun. Nitekim, bakın Artvinlilerin 20’ye yakın milletvekilleri bakanları var ama Artvin iki milletvekili çıkarıyor. Bursa Belediye Başkanı, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Artvinli ve Artvin’e alabildiğine yardım yapıyorlar, her türlü destek sağlanıyor. Bu arkadaşlarımızda o kadar yetenekliyseler bulundukları şehirlerden seçilsinler. Kars’a teveccühlerini desteklerini sağlasınlar. Fakat, şimdi Kars’ın en küçük sorununu bile bilmeyen, Kars’ın kaç köyü olduğunu, mahallelerini, sokaklarını bile bilmeyen, Kars’ın çamurunu çiğnemeyen, havasını teneffüs etmeyen bu insanlar maalesef gelip bizim kaderimizi, geleceğimizi dört-beş yıllığına ipotek altına alıyorlar ve gidiş o gidiş. Bizde arkalarından ağlamaya başlıyoruz. “Kars gitti, Kars göç etti, Kars’ın sahibi yok” diyoruz. Ama artık bu gidişata “dur” demenin zamanı geldiğine inanıyorum. Bu inançla tüm yüreğimle, tüm halkımızın desteğiyle kazanacağıma inanıyorum. Halkımızın büyük teveccühünü, ilgisini, sevgisini bana gelen tebrik ve destek telefonlarından görüyorum.”
BÜTÜN KARS’IN ADAYIYIM
Alibeyoğlu ayrıca, “Ben buraya "falanca etnik yapının adayı, filanca etnik yapının adayı” olarak gelmedim. Bütün Kars’ın adayıyım. Birçok projelerimiz var. Gerek uluslararası partnerlerimiz ve yine ülke içerisindeki bir çok partnerlerimizle beraber, Büyükelçiliklerle beraber Kars’ı uluslararası gündeme taşıyacağız. Sadece aday olmuş olmak adına bu yola çıkmadık. Her günüm, her saatim kentime, insanıma olan sevdamla bu hizmetim devam edecek.” dedi.
VEKİL HALKIYLA İÇ İÇE OLUR
Alibeyoğlu, “Vekil nasıl olmalı?” sorusuna da, “Bir vekil kentiyle, şehriyle, yani bütün ilin tamamının sorunlarıyla ilgilenmek adına her hafta sonu yada meclis çalışmaları dışındaki zamanlarını kendi şehrinde değerlendirmek durumundadır. Onun için mutlaka her hafta sonu Kars’a gelmek zorundadır. Kars’ın köylerine, düğünlerine, cenazelerine gitmek lazım. Yani insanlarla hayatı paylaşmak lazım. Sokakta yürümek, kaderi paylaşmak lazım. Esnafa gitmek, sorunları tek tek dinlemek lazım. Öncelikle bütün kurumlarımızla barışık olacağız. Köylere gitmek lazım, Belediye Başkanlarının sorunlarını dinlemek lazım” diye konuştu.
BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ
Geçen seçimlerde Türkiye’de hiç kimseye nasip olmayan bir demokrasi örneği çizdiğini de hatırlatan Alibeyoğlu, “Diğer bütün partilerin adaylarını ziyaret ettik. Onları birlikte yemeye aldık. Zaten iktidar olsun, muhalefet olsun, hangi partinin milletvekili seçilirse bütün arkadaşlarla birlikte çalışacağız. Bir araya getireceğiz, zorlayacağız, gelmezse teşhir edeceğiz ve şehrin sorunlarını birlikte çözmeye çalışacağız. Öteleştirmeye, ötekileştirmeye hiç gerek kalmadan arkadaşlarımızla beraber çalışacağız. Kurumlarımızla, Kars’ta belediyemizle yeniden festivalleri canlandırmak, yeniden büyük elçileri getirmek, yeniden uluslararası gündeme gelmek için çaba harcayacağız. Uluslararası sivil toplum örgütlerini Kars’a getirmek gerektiğine inanıyorum. Bunu da yapacağıma söz veriyorum. Bütün kurumlarımızla beraber Kars’a birliği, beraberliği, kardeşliği örgütleyerek bu çerçevede birlikte hareket edeceğiz. Kars’ın her şeyden önce kardeşliğe ihtiyacı var.” dedi.
BU KENTİN POTANSİYELLERİ VAR
Alibeyoğlu, Kars’ın potansiyellerinden ise şöyle söz etti: “Öncelikle şehrimizi tanıtıp şehrimizi cazibe merkezi haline getirmek durumundayız. Bu şehrin büyük potansiyelleri var. Kars organik ortamında tarım ve hayvancılık açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Kars’ın kristal karı var, bu çok önemlidir. Kars’ın turizm potansiyeli var. Kış turizmi, inanç turizmi, kültür turizmi ve yayla turizmi var. Kars’ın en önemli özelliğinden biri de Kafkaslara açılan bir kapı olmasıdır. Bu kapının açılmasıyla beraber, Kars-Tiflis-Bakü Demiryolunun açılması ve Doğukapının açılmasıyla beraber Ermenistan ile ileride onların iflah olmaz politikaları bittiğinde ve yine bu kapıların açılmasıyla beraber Kars gelecekte Türkiye’nin önemli en gözde kentlerinden birisi olacak. Büyük şehirler, metropoller artık yaşanamaz hale geldi. Trafik sorunu, su sorunu, dönüşüm sorunu var. Kültürler arasındaki çelişkiler, gelir grupları arasındaki çelişkiler, antagonizmaya dönüşmüş durumda. Bütün bunlara karşı Kars’taki geri kalmışlığımız dezavantajımız ileride bizim avantajımız olacak. Belkide buradan göç edenler Kars’a geri dönmek durumunda kalacaklar. Çünkü büyük şehirler yaşanamaz hale geldi.”
EN BÜYÜK SORUN İÇ GÖÇ SORUNUDUR
Alibeyoğlu, daha sonra şunları söyledi: “Bu ülkenin en büyük sorunun zaten iç göç sorunudur. Fransa’ya 4 yıl önce 10 kişilik bir besiciler bir heyeti götürdüm. Orada büyük kapitalist çiftlikler arıyorduk. Ama öyle büyük kapitalist çiftlikleri de yokmuş. Her tarafı cazibe merkezi haline getirmişler. Bütün eşlerin ve çocukların aynı haklara sahip olduğu gördüm. Okulundan mezun olan insanlara da devlet uzun vadeli faizsiz kredi veriyor. Hayvancılığı da cazibe merkezi haline getirmiş. 30-40-50 ve en fazla 100 başlık hayvan çiftlikleri, ahırlar gördüm. Bizde bu büyük potansiyeli değerlendirdiğimizde, Kars’ın öncelikli potansiyeli olan sektörler üzerinde kalkınmada öncelikli İl statüsünü kazandırmasını sağlarsak Kars Türkiye’nin en gözde şehirlerinden birisi olacak. Bunun sağlanması içinde mücadele etmeliyiz.
KAR BİZDE YOKSULLUĞUN RESMİ OLMAMALI
Hayvancılık, organik ortam, turizm, Kars’ın havası, karı bütün bunlar bizim için çok büyük bir zenginliktir. Ama maalesef kış bizde yoksulluğun ve sefaletin resmi oluyor. Bir gün sonra kar grileşmeye başlıyor. İki gün geçtikten sonra kararmaya başlıyor, ama batıdaki bütün tabloları gördüğünüzde kar mutluluğun resmi oluyor. İsviçre’deki, Norveç’teki karı görüyorsunuz oradaki tablolar mutluluğun resmi. Ama bizde hep yoksulluğun ve sefaletin resmi olmuş. Biz bunu avantaja çevirdiğimizde buralar yaşanabilir. Yatırımcıyı buraya teşvik ettiğimiz anlamda, Kars’ta serbest bölge kurulduğunda, kapı açıldığında, Kafkasya’nın büyük bir pazar olduğunu gördüğünde Kars çok önemli bir merkez olacaktır. Iğdır Nahçivanla ihya oldu. Kars’ta, Ermenistan kapısı açıldığında, Kars-Tiflis Demir yoluyla da beraber çok önemli ticaret ve kültür merkezi olacaktır. Kafkasların parlayan yıldızı olacaktır. Buna inanıyorum. Yeter ki dillendirelim, sahip çıkalım. Ben bu anlamda başaracağımıza inanıyorum.
KARS’IN SAHİBİ KARSLIDIR
Kars’ın sahibi var. Kars’ın sahibi Karslılardır. Artık “bu falanca etnik yapının adayı, bu filanca etnik yapının adayı” diye birileri bize martaval okumasınlar. Gelip burada, düşüncemizi, duygularımızı ipotek altına almasınlar. Buna “dur” diyeceğiz. Yeterince çile çektik, artık bu şehre hizmet edecek insanlara ihtiyacımız var. İnsanlarımız sahipsiz bir şekilde hala Erzurum yollarında ölüyorlar. Onların tek sorumlusu da bizleriz. Çünkü seçimlerde tercihimizi yaparken duygusallaşıyoruz. “Bu benim arkadaşım, bu ağabeyim” gibi. “Bu benim etnik yapımdır, kardeşimdir, amcamın oğludur” böyle demeyeceksin. Bu şehri, beni, ailemi, çocuklarımı, daha iyi bir noktaya götürecek birileri varsa onlara destek olmalıyız. Yazık oluyor. Artık buna “dur” diyelim, bize hizmet edecek adamlar lazım. Bizimle hayatı paylaşacak, çocuklarımızı kucaklayıp öpecek insanlara ihtiyaç var. Göstermelik, önünü ilikleyen, buraya gelip şov yapan insanları artık istemiyoruz. Cenazelerde toprağını atacak, düğünlerde halay başı çekecek birlikte kaderi paylaşacak insanlara ihtiyaç var. Onun için ben, Kars’ın bu seçimlerde tercihini yaparken çok objektif davranacağına inanıyorum. Bu inançla Kars’ın iyi bir noktaya gideceğine inanıyorum.”
ERMENİSTAN İŞGAL ETTİĞİ KARABAĞ TOPRAKLARINDAN ÇEKİLMELİDİR
Sınır ötesi bölgesel iş birlikleri, uluslararası fonlardan faydalanmak, acil çevre projeleri üretmek, doğanın korunabilirliğini, ekonomik mübadeleler, kültürel alışverişler, halklar arasındaki dayanışma, bölgedeki barışın sağlanması adına çalışacağız. Özellikle Azerbaycan’ın işgal edilmiş topraklarını, Karabağ sorunun çözülmesi konusunda çaba sarf edeceğiz. Bunu dillendirereceğiz. Bu konuda hareket ederek bölge barışını sağladığımızda Kars bu ülkenin oturmuş bir kenti olarak bu bölgeye hitap eden çok önemli ticaret ve kültür merkezi olacaktır. Ermenistan ile olan problemlerimizden dolayı bugün Tiflis, hem Bakü-Tiflis boru hattı hem demiryolu hattı hem ticaret merkezleri kesişme noktası olduğu için çok önemli bir ticaret kenti oldu ve Tiflis alabildiğine ihya oldu. Şimdi Paris gibi olmuş ama Kars kaybetti. Bizim maalesef yıllardan beri ülkemizi yönetenlerin de yanlış politikaları sonucunda Kars kaybetti. Kars'ta yaşamanın bedeli çok ağır."
Alibeyoğlu son olarak, "30 yıl kaldıktan sonra gelip meleklikleri tutup "Kars’ı kurtaracağım" diye geliyorlarsa Kars’ın o insanlara karnı tok. Onun için denenmiş, bilinen Kars için yüreği atan, sevdalı insanları seçelim. Partisi fark etmez.” diyerak konuşmasını tamamladı.