CHP Eski Yerine Taşındı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Kars İl Başkanlığı yeni binasına taşındı. Açılışa, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu katıldı.

Prof. Dr. Metin Sözen Caddesi'nde bulunan CHP İl Başkanlığı Binası, Halitpaşa İşhanı’ndaki eski yerine taşındı. 

Açılışa; CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Parti MYK Üyesi İbrahim Yılmaz, CHP meclis üyesi Atalay Oğul, Kars eski Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, İl Başkanı Mustafa Aras, Arpaçay Belediye Başkanı Enver Akaya, Susuz Belediye Başkanı Ali Yeğin, CHP Kars Merkez İlçe Başkanı Necmi Demirci, İl Genel Meclis Üyesi Halit Can, İlçe başkanları ve partililer katıldı. 

Yeni parti binasının kurdelesinin kesilmesiyle birlikte CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve Kars İl Başkanı Mustafa Aras partililere hitaben bir konuşma yaptılar. 

TANRIKULU : “İKTİDAR UZAK DEĞİL, ÇALIŞMAK İSTER” 

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı yeni il binasının açılışına katılan Genel başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, açılış sonrası partililere yönelik gündeme ilişkin açıklamalarda bulunup, genel seçimlerde tek başına iktidar için çok çalışmaları konusunda duyarlılık göstermelerini istedi.

Bundan sonra hiçbir saatimiz boş geçmeyecek. Karşımızda 8 yıldır yalanla, iftirayla iktidarda kalan bir AKP gerçeği var diyerek AKP İktidarını yalancılıkla suçlayan Tanrıkulu, Açıklanmalarına şöyle devam etti : “ İl Başkanımız Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’ne yakışır bir il binası yapmış. Bu binanın çalışmalarımıza başarı getireceğine inanıyorum. Hepinizin bu pazar günü burada olması, partili olmak adına çok önemli bir sorumluluktur. Bundan sonra hiçbir saatimizin boş geçmemesi lazımdır. Karşımızda yalanla, iftirayla 8 yıldır iktidarda kalan bir AKP gerçeği var. Bunu görmeliyiz. Yerimizde oturduğumuz sürece çalışma yapmamız, başarı elde etmemiz mümkün değildir. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin yeni vizyonu sizler tarafından herkese anlatılması lazım. Sadece bizden bir şey beklemeyin, biz elimizden geldiği kadar bu 4 ay boyunca bütün parti üyelerimiz, Genel Başkanımız, Genel Başkan Yardımcımız hepimiz bütün Türkiye’ye dolaşacağız. Ulaşamadığımız bütün kesimlere gideceğiz ama büyük sorumluluk bulunduğunuz yerlerde sizlere düşüyor.”

İktidar bize çok uzak değil çalışırsak çok yakındır diyerek, bütün üyelerin toplumun her kesimine inmesi gerektiğine vurgu yapan Tanrıkulu; “Bu iktidarın bütün yolsuzluklarını, bütün yoksulluklarını halkımıza anlatmaya çalışacağız. Fakat sizler olmadan bunları yapmamız mümkün değil. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adına ricam bugünden itibaren hiç boş durmadan bulunduğunuz her ortamda CHP’nin yeni tezlerini, yoksullukla ilgili, işsizlikle ilgili, demokrasiyle ilgili tezlerini, yaklaşımlarını açık ve net bir biçimde herkese anlatmanız ve bu iktidarın 8 yılda halkımıza neler çektirdiğini anlatmanız gerekir. Eğer bunu hep birlikte yaparsak yıkılan iktidarda bize çok uzak değil çok yakındır. Ama çalışmaktan başka da çaremiz yok. Bu nedenle sizden ricam bugüne kadar yapmadığımız, beceremediğimiz işleri becermek, ev-ev dolaşmaktır. Kars’ta ulaşamadığımız hanenin kalmaması lazım. Her eve mutlaka bir arkadaşımızın gitmesi lazım. Kadın Kollarımızın hanede çalışan bütün kadınlara ulaşması lazımdır. CHP’nin bütün tezlerini atması lazım, Bu iktidarın yaptığı yanlışları anlatması lazımdır. Bunlar demokrasi havalesi geçiriyorlar. Ama 8 yılda Türkiye’yi getirdikleri nokta ortada. Daha önceki gün Ankara’yı gördünüz işçiler, emekçiler ne yapacaklar? Tabi ki yürüyecekler, tabi ki tepkilerini gösterecekler. Her gün bir yerlerde öğrencilere, emekçilere, particilerimize tepki gösteriliyor.”

Hükümetin ‘olağanüstü hali’ biz kaldırdık sözlerine karşılık övünmekle suçlayan Tanrıkulu; “Olağanüstü hali kaldırmakla övünen bu hükümet aslında kamu görevliliği müsteşarlığı ve diğer yöntemlerle Türkiye’ye olağanüstü hali getirdi. Ağzını açanın hakkında soruşturma açılıyor. Yürüyenin hakkında soruşturma açılıyor. Diyarbakır’da ve burada binlerce insanımız hapiste. Reform diye sundukları 2005 tarihinde ceza yasasının ortaya çıkardıkları gerçekler ortada. “AB süreci nedeniyle biz ceza yasasını değiştiriyoruz, yeni bir yasa mükemmel bir yasa yapıyoruz” dediler. 200 yılından itibaren bütün kazanımlarımızı elimizden aldılar. Büyük mücadelelerle elde ettiğimiz kazanımlarımızı, ceza yasası mahkemesi anlamında elimizden aldılar. Sokağa çıkıp yürüyemezsiniz. Şimdi çıkıp yürüyelim etrafımızda bizden fazla polis birikir. Bu ülkeyi demokrasi ve özgürce yaklaşımını gerçek bir biçimde gözler önüne sermeliyiz. Bunların zihninde, demokrasi, özgürlük ve adalet anlayışı yoktur.” dedi.

Tanrıkulu daha sonra sözlerini şöyle devam ettirdi; “Bunları da açık bir biçimde ortaya koyacağız. İnsanları daha fazla yoksullaştırdılar. Namerde muhtaç hale getirdiler. Bu bölgede hayvancılığı bitirdiler, insanları yoksullaştırdılar. İş yapacak ortam bırakmadılar. Bununla da övünüyorlar. Ama kendi çevrelerine bakın, nasıl zenginleştikleri ortada. Sosyal demokrasinin evrensel referanslarıyla anlatmalıyız. her tarafta bunları anlatmalıyız. Kars geçmişten bugüne CHP’nin kalesiydi. Yeniden CHP’ye Kars’ta kale yapalım. Bu partinin yalanlarıyla yarışılmıyor. Genel Başkan Yardımcımız Hurşit Güneş, Gebze’de yerel bir gazetede yalan ve iftira dolu bir haber çıkmış. Hurşit Hocamız aynı gün yalanladı, aynı gün savcılığa suç duyurusunda bulundu ve aynı gün tazminat davası açtı. Ama AKP medyası ve AKP’liler ne yaptı, bu yalana ve iftiraya sarıldılar. Hiçbir yerde bir araya gelmeyen ve AKP’nin övgüyle söz ettiği 70 tane Kürt milletvekili dediği insanların 10 tanesi 4 yıl boyunca bir araya gelmemişler, Kürtlerle ilgili bir laf söylememişler, mecliste demokrasiyle ilgili bir laf söylememişler, ama bu yalan üzerine mecliste toplantı yaptılar. Dolayısıyla bunların iftiralarını, bunların yalanlarını halka anlatacağız. Bize atfen söylenmemiş sözlerle insanları kandırmaya çalışıyorlar. İktidar adayı siyasal bir partiyiz. Hedefimiz iktidar olmak, bu nedenle hiç kimsenin çalışmama gibi bir lüksü yoktur. Gerçek halk partililer ne olursa olsun partide kalacaklar. Türkiye’de çeşitli davalar yürüyor bazı davalarla da CHP’yi iliştirmeye çalışıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) davanın yeri nerede olursa olsun, davanın ismi ne olursa olsun o davanın konusuyla ilgili değildir. CHP darbeye, darbe girişimlerine ve bu devletin içindeki bütün derin ilişkilere karşıdır. Açığa çıkarmasını ister.

Eğer bir davada darbe girişimi yargılanıyorsa o yargının işidir bizim işimiz değil. Ancak bir davada, ne olursa olsun yargılanan insanların temel insan haklarına müdahale varsa, yani adil yargılanmıyorlarsa, özel yaşamlarına müdahale varsa, konut dokunulmazlığına müdahale varsa o davanın konusunda ayrı olarak CHP sıfatı ne olursa olsun, etnik kimliği ne olursa olsun o insanların o davada adil yargılanma haklarını savunur. Bizim çizgimiz budur. Bunu çok açık bir biçimde söylersiniz. CHP’yi de bu konuda Genel Başkan temsil eder. Onun sözleri tüzük gereği partiyi bağlar. Onun dışındaki hiçbir Cumhuriyet Halka Partisi (CHP)’nin sözleri partiyi bağlamaz. Ama Cumhuriyet Halka Partisi (CHP)’nin Genel Başkanın ağzından bu konuda çıkan sözler vardır. Bizim gündemimizde Ergenekon, Ergenekon’un sanıkları yoktur. Onların temel hakları vardır. Sadece onların değil Türkiye’de yargılanan herkesin temel hakları vardır.

Cumhuriyet Halka Partisi (CHP)’nin yeni politikaları uç vermeye başladı. Biz kayıp yakınlarının 301. atadaki eylemine katıldık. Gazi ailesinin önüne gidip 2 saat boyunca onların dertlerini dinledik. Orada fotoğrafı olanların en az 10 tanesi benim müvekkilimdi. Biri benim büromdan çıkarken kaçırılmıştı 73 yaşında halen daha kayıp. Onların yanına oturup bütün Türkiye’ye mesaj verdik, biz Türkiye’de mağdurların sözcüsü olacağız dedik. 310. haftadır eylem yapıyorlar ve 308 yıldır bu parti iktidarda, cumartesi annelerini görmüyorlar polis onları dağıtıyordu. Ama Cumhuriyet Halka Partisi (CHP) gidip onların yanında durdu. Sokak da oturdu. Dün Başbakan onları Dolma Bahçe Sarayı’na davet etti. 310. haftada onları kabul etmek zorunda kaldı. Cumhuriyet Halka Partisi (CHP) aynı zamanda böyle yapıcı bir muhalefet yapma durumuna gelmiştir. 130 haftadır başbakanın görmediği, AKP’nin görmediği gerçeği yeni onlara göstermiştir. Başbakan onların derdini dinlemek zorunda kalmıştır. Biz bu hükümeti iktidardan uzaklaştıracağız ama iktidardayken de insan hakları çizgisine getireceğiz. Getirmeye de başladık. Zorlada olsa Başbakan ile onları yan yana getirdik. Eğer biz gitmemiş olsaydık belki de Başbakan onlarla bir araya gelmeyecekti. Türkiye’nin gerçekten kardeşliğe ve bir arada yaşamaya ihtiyacı vardır. Bunun güvencesi Cumhuriyet Halka Partisi (CHP)’dir. Ne zaman ki Cumhuriyet Halka Partisi (CHP) sorun değerlerinden uzaklaşmaya başladı o zaman bu sorunlar çıkmaza girmeye başladı. Ne zaman ki Cumhuriyet Halka Partisi (CHP) ötekilerin sorunlarından uzaklaşmaya başladı Türkiye neredeyse bir çatışma noktasına geldi. O nedenle açık ve net bir şekilde ifade ediyorum, Türkiye’nin güvencesi, bir arada yaşamanın güvencesi Cumhuriyet Halka Partisi (CHP)’dir. Bu nedenle bir Kürt sorununu da Alevi sorununu da diğer bütün sorunları da kardeşliği esas alarak, barışı esas alarak, toplumsal uzlaşmayı ele alarak çözeceğiz. İnanç çarelerinin bütün sorunlarına biz sahip çıkacağız. 8 yıldır iktidarlar onları sömürmekten başka bir şey yapamadılar. Onların güvencesi de biziz. Türkiye’nin güvencesi Cumhuriyet Halka Partisi (CHP)’dir.

Biz yeni anayasayı AKP gibi yapmayacağız. Biz “Süreç odaklı anayasa” dediğimiz katılımcı bir modelle, demokratik bir modelle bütün yurttaşlarımızın görüşünü alarak, kahve kahve, ev ev dolaşarak herkesin görüşünü alarak demokratik bir anayasa yapma sürecini inşa edeceğiz. Ondan sonra alın yazın diyeceğiz. Halk bunları istiyor. Toplumsal uzlaşma, barış böyle taleplerle olur. Halk yapacak anayasacılar yazacak. Bizim anayasa modelimiz budur. Yeni anayasada 12 Eylül anayasasının tümünü değiştireceğiz. Yeni bir anayasa yapacağız. Bu yeni anayasa Türkiye’de barışın, bir arada yaşamanın güvencesi olacak. Cumhuriyet Halka Partisi (CHP) kendi dinamitleriyle sizlerden aldığı güçle tek başına iktidar hedefine yürümektedir. Bu partiden uzaklaşan bütün kesimlere kapımız açıktır.”