Dede mesleğini 26 yıldır sürdürüyor

Kars’ta yaşayan Murat Suner, babasından ve dedesinden devraldığı arıcılık mesleğini 26 yıldır severek yapıyor. 43 yaşındaki Suner 17 yaşından itibaren babasından devraldığı arıcılık mesleğini yıllarca severek yapıyor.

Volkan KARABAĞ

Kars’ta 2018 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret belgesi verilen Kars Balının hasadına başlanıldı. Yaklaşık 3 ay önce kentin çeşitli yaylalarına bırakılan 700 arıcıya ait 65 bin kovanda bu sezon 1730 ton bal üretimi tahmin ediliyor.

1900 rakımlı Digor yaylasına ilkbaharda Iğdır’dan getirdiği 300 kovanın bal hasadına başlayan 3 çocuk babası Murat Suner (43) yüzüne taktığı özel maskeyle kovanların arasında duman çıkaran körük yardımıyla arıları uzaklaştırıyor. Çalışanlarla birlikte tek tek petekleri çıkararak ve kutulara koyan Suner, 3 kuşaktan beridir dede mesleğini yıllarca severek yaparak ailesini geçindiriyor.

17 yaşından beri dede mesleğini yapan üretici Murat Suner, “Arıcılığı ilkbahar bakımını yaparak Iğdır’da başlatıyoruz sonra kendi yaylalarımıza yaklaşık 1900 rakımlı yerlere getirip daha sonra zamanı gelince hasadını yaparak ballarımızı alıyoruz. Allah bu yıl herkese nasibini verdi bize de verdi çok şükür. Bu sene önceki yıllara göre verim iyiydi, önceki yıllar çok kuraktı çiçek yoktu ve yağışlardan dolayı etkilendi, bu sene yağışlar güzeldi. Şuanda 300 kovanımız var, ovan başı ortalama 10 kilo organik ve karakovan bal aldık.” dedi.

Kars balının florası ve doğasına hiçbir şekilde kimyasal gübre kullanılmadığını söyleyen Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Doğu Anadolu Bölge Sorumlusu ve Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş, 2022 yılı bolluk ve bereketli bir yıl geçti çiftçilerimiz açısından, tarım ve hayvancılıkta en güzel yılı geçirdik diyebiliriz. Aynı zamanda hayvancılık sektörünün alt kollarından biri olan kanatlı hayvancılıkta da arıcılık var. Biliyorsunuz ilimiz özelinde çok önemli bir sektör. Türkiye’de birkaç tane coğrafi coğrafi işaretli ballardan biridir Kars balı da. Kars balının florası ve doğası hiçbir şekilde kimyasal gübre kullanılmamaktadır. Meraları ve yaylalarıyla ün salmıştır Kars hayvancılığının zaten besin kaynağı olmasından dolayıdır. Bu durum hayvansal ürünlere de yansıdığı gibi arıcılıkta bala da yansımaktadır.” ifadesini kullandı.

Kars balının coğrafi işaret için üç üniversitenin işbirliği yaptığını anımsatan Ertaş, “2013 yılında Hacettepe Üniversitesi ile yapılmış olan bir çalışmaydı, devamında Karadeniz Teknik Üniversitesinin bilimsel çalışmaları, akabinde Kars Kafkas Üniversitesinin de raporlarının hazırlanmasıyla 2018 yılında Kars Balı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret belgesi aldı. coğrafi işaret demek bu balın bir özelliğinin olduğu anlamına gelir. Bu bölgeye has, herhangi katkı maddesi içermeyen, organik, doğal, yaklaşık 138 çeşit tür çiçekten oluşan baldır. Bu çiçeklerin yaklaşık yüzde 90’ı ilaç yapımında kullanılan daha tanımı yapılmamış endemik bitkilerdir.” diye konuştu.

Kilosu 500 liradan satılan karavokan balının hasadının başladığını anımsatan Ertaş, “Karakovan balının özelliği; arının doğadan getirdiği 10 gram balla 1 gram mum örme yöntemiyle yapmasıdır. Az önce yaptığımız hasatta yaklaşık 7-8 kilogram karakovan bal vardı. Arı bunun için yaklaşık 90 kilogram bal tüketerek mumu örüp içine balı doldurmuştur. Bunun normal baldan fiyatı ise yaklaşık 2 kat fazladır. Normal süzme balın kilosu 250 lira iken karakovan balının kilosu ise 500 liradır. Çünkü bunun işçiliği, maliyeti fazladır. Buradaki arıcımız 300 kovandan yaklaşık 50 kilogram karakovan bal alabilmektedir ve karşılığını alamazsa bunu sürdüremez.” dedi.