Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal Kars'ta Coşkuyla Karşılandı

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, bir dizi ziyaret ve açılış için Kars’a geldi.

Volkan KARABAĞ

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, Kars’ta partisinin İl Başkanlığı binasının açılışında teşkilatıyla bir araya geldi. Açılışın ardından partililere rozet takan Uysal, düzenlediği basın toplantısında “6’lı masa etrafında bir araya gelmiş siyasi partilerin tek bir derdi var; bunca zamandır mağdur olmamış hiçbir siyasal toplumsal kesimin kalmadığı noktada herkesin hukukunu teminat altına alacak, eşit fırsatlara sahip olacağı bir Türkiye’yi ortaya çıkarmak.” dedi.

Parti binasının açılışının ardından bir açıklama yapan Demokrat Parti Kars İl Başkanı Hüseyin Polat, “Yaklaşık 3 ay önce tarafıma il ve ilçe teşkilatlarının kuruluşu için zat-ı aliniz tarafından yetki verilmesi üzerine hiç vakit kaybetmeden il ve ilçe teşkilatları kurulmuş, il binasının fiziki durumunun tadilatı yapılmış, muhterem Kars halkının ve Demokrat Partililerin hizmetine sunulmuştur. Bu bina Kars’tan iktidara yürüyüşümüzün odak noktası olacaktır. 7 Aralık 2022 tarihinde Susuz ilçe ve merkez ilçe kongreleri yoğu katılımla gerçekleştirilmiş, yarın da yüce Allah’ın izniyle il kongremizi gerçekleştireceğiz. Bugünden sonraki çalışmalarımız ise Kars’ın 7 ilçe ve 1 beldesinde Demokrat Parti bayrağını dalgalandırarak, Kars’ta Demokrat Parti’yi birinci yapmak ve en yüksek üye sayısına ulaştırmaktır. Seçim çalışmalarımıza bugünden itibaren başlayarak, parti programımız halkımıza anlatılacak, Millet İttifakı’nın çok değerli il başkanları ile de ittifak içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.

Kars’a ilk kez gelmenin mutluluğu içerisinde olduğunu söyleyen DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Bir büyük geçmişin içerisinden süzülerek geldik. Bugün rahmetli Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in tabiriyle; bereketli toprakların bedbaht insanları olarak yaşamayacağız diyerek, demir-çelik sanayinden petrol kimya sanayine, çimento sanayinden tarım sanayine pek çok atılımın imzasını kıt imkanlarımızla beraber bu ülkeye atmış. Bugün geldiğimiz noktada hızla değişen bir dünya var, değişimin hızının çok yüksek olduğu bir dünya var. Küreselleşme ikliminde yeni yeni güç merkezleri yükseliyor, bölgemizde her dakika çatışmaların tetiklendiği bir coğrafyanın göbeğinde bulunan Türkiye’ye yönelik çok ciddi meydan okumalar var. Bugün devlet yönetmeyi ciddiye almak mecburiyetinde yönetenler, sabah-akşam değişen fikirlerle, hislerle bu büyük ülkeyi asırlar boyu, on yıllar boyu inşa ettiğimiz bir çizginin dışına, geçmişi, eskiyi, yeni Türkiye diyerek bölerek, parçalayarak dışına çıkartmanın hepimiz bedelin ödüyoruz. Suriye’de yaşananların penceresinden bile baksak Türkiye’nin yüklendiği bedeli yakınlarda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı bir açıklama yaptı; “5 milyar dolar” diyor harcadığımız, ölçülebilir kısmı var ölçülemez kısmı var. Ama ben maddi boyutunu da bir kenara koydum maalesef Suriye’de ortaya çıkmasına vesile olduğumuz iktidar boşluğun neticesinde en iyi siz bilirsiniz uzun asırlar sıcak denizlere inme hayali kuran Rusya geldi bölgede neredeyse kalıcı komşumuz haline geldi. Özellikle Rus uçağının düşürüldüğü andan itibaren müsaade ettikleri kadar bir nefes sahasına sınır boyunda en uzun siyasi sınırımıza sahip olduğumuz o hatta hakka sahip olduk. neyin pahasına? Şehitler vermek pahasına. Fırat Kalkanında, Afrin’de, Erbab’da, 40 yılı aşan bir zamandır terörle mücadelede binlerce şehit verdik. Tarihimiz içerisinde bağımsızlığımızı, hürriyetimizi korumak için ecdadımızın verdiği şehitler bu coğrafya değil mi? hemen aklımıza Sarıkamış geliyor, Anadolu’nun her noktası imkanlarıyla, kanlarıyla vatan toprağının hamuruna karışmış şühedanın bize mirasının gereğini yapmak için siyaset yapıyoruz. Biz bu ülkenin büyüklüğünü biliyoruz, bugün de Türkiye’nin meselesi imkan kıtlığı, insan kıtlığı meselesi değildir sadece en büyük eksiğimiz Türkiye’nin bu büyük tarihini yürüyüşünün şuurunda olan, bu ülkenin büyüklüğüne denk bir siyasi akılla ne zaman buluşmuş? İşte o gün büyük Atatürk’ün liderliğinde Sevr’i yırtıp atmış, arkasından gelen o bayrağı taşıyan liderlerimiz bu bayrağı daha da ileriye götürmek için, sadece bizim geleneğimiz değil Türkiye’de tüm siyasi partiler bu ülke için, bu vatan için mücadele etmiş. Bugünkü iktidara gelinceye kadar.” diye konuştu.

Uysal açıklamasını şöyle sürdürdü: “6’lı masa etrafında bir araya gelmiş siyasi partilerin tek bir derdi var; bunca zamandır mağdur olmamış hiçbir siyasal toplumsal kesimin kalmadığı noktada herkesin hukukunu teminat altına alacak, eşit fırsatlara sahip olacağı bir Türkiye’yi ortaya çıkarmak. Karşıda Cumhur İttifakında ise bir kişinin ailesinin ve şürekasının iktidarını sürdürmenin ötesinde bir iddiaları yok. 20 yıl Türk milleti sayın Erdoğan’ın şahsında Adalet ve Kalkınma Partisine yetki istemiş yetki vermiş, güç istemiş güç vermiş o da yetmemiş vesayetle mücadele edeceğiz diyerek yeni Anayasa diyerek bu tür ezberler, propagandalar var Anayasayı değiştirebilecek zaman zaman Büyük Millet Meclisine güç vermişiz. Günün sonunda döndük milletimizin demokrasi ve hukuk talebini, ekmek talebini, ekmeği büyütme talebini yanlış anladılar, kendilerine uygun bir nizam kurmak istediler.”