“Demokratik Türkiye mücadelesini yükseltelim”

Eğitim Sen Kars Şubesi Yürütme Kurulu adına Hakan Topçu basın açıklaması yaparak, “Baskı, sömürü, yolsuzluk, tarikat-mafya düzenine karşı emekten, eşitlikten ve özgürlükten yana demokratik Türkiye mücadelesini yükseltelim.” dedi.

Volkan KARABAĞ

Eğitim Sen Kars Şubesi’nde düzenlenen basın açıklamasında Topçu, “Türkiye sermaye-devlet-mafya sarmalında devam eden kirli ilişkilerin ve iddiaların ortaya saçıldığı kritik bir süreçten geçmektedir. Son günlerde yoğun şekilde iktidar ve devlet içerisinde görev yapan, Susurluk sürecine ve öncesine kadar birçok isme uzanan mafya-çete ilişkilerine, uyuşturucu ticareti iddialarına, kamu gücünü iktidar mensuplarının da içinde olduğu rant kavgasından pay elde etmek amacıyla kullanmaya, hukuk dışı kirli işler ve ilişkilerin ortalığa saçılmış haline şahit oluyoruz.” diye konuştu.

Topçu yaptığı açıklamasını şöyle sürdürdü: “ABD/NATO destekli oluşturulan kontrgerilla güçlerinin 12 Eylül öncesi ve sonrası karanlık birtakım ilişkiler içinde yeraltı organizasyonları kurduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bugün bir kez daha açığa çıkan milletvekili dövdürme, Kürt iş adamlarını katletme, binlerce faili meçhul cinayet, gazete basma, aydınları, gazetecileri öldürme gibi kanlı eylemler de bu vesileyle yeniden ifşa olmaktadır.

Susurluk kazasıyla ortaya çıkan, Meclis Araştırma Komisyon raporlarına da yansıyan ancak o dönemde üstüne gidilmemesi, hesaplaşma ve yüzleşmenin olmaması nedeniyle 1990’lı yılları aşan bir durumla karşı karşıyayız.

İki binli yıllarda iktidara gelen ve bugün Tek Adam Rejimine dönüşen iktidar bloğunun tarikat-mafya ve siyaset ilişkilerinin iç içe geçmiş, parçalı yapısı tüm ülkeyi uçurumun kenarına getirmiş durumdadır.

Ülkemizde  Kürt sorunun çözümsüzlüğündeki ısrar , mafya/kontrgerilla güçlerinin varlığını devam ettirmesine  neden olmaktadır. Ülkemizin temel sorunlarının çözümsüzlüğü hukuk dışı yol ve yapıları güçlendirirken, bu yapılar güçlendikçe demokrasiden, hukuktan fersah fersah uzaklaşma yaşanmıştır. Nitekim içinden geçtiğimiz dönemde anayasanın rafa kaldırılması, ülkenin genelgelerle, keyfi kararlarla yönetilmesi bu sürecin ürünü olarak ortaya çıkmıştır.

Türkiye bu karanlık ilişkilerle anılmak ve bunun bir parçası olmak zorunda değildir. Emek, demokrasi, laiklik ve barıştan yana olan tüm kesimler olarak her gün sosyal medyada bu filmi izlemek zorunda değiliz. Artık dur demenin tam zamanıdır.

Bu çürümüşlüğe, devlet-sermaye-mafya-tarikat düzenine karşı emekten yana, laik ve demokratik bir Türkiye, barış içinde bir arada yaşam için mücadele etme, sorumlulardan hesap sorma zamanıdır. Düşlediğimiz ülke ve dünyayı kuracak tek şey de emekçilerin, halkın birlikte, örgütlü mücadelesidir. Herkesi bu mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.

İzmir’de HDP İl binasına yönelik  gerçekleşen saldırıyı, bu saldırıya zemin hazırlayan söylem ve politikaları kınıyor, saldırıda yaşamını yitiren Deniz Poyraz’ın ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Faillerin ve arkasındaki güçlerin yakalanarak gerçek adalet önünde hesap vermesini talep ediyor, KESK olarak devreye sokulan örgütlü kaos planına karşı emek, barış ve demokrasi mücadelemizi yükselteceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.”