Devlet Hastanesinde bir ilk daha

Kars Devlet Hastanesi’nde, halk arasında “İman Tahtası” diye bilinen kemiğin çıkık yada çökük olduğu durumlarda yapılan açık ameliyat artık kapalı yapılmaya başlandı.

Kars'ta ilk kez gerçekleştiren ameliyatı Kars Devlet Hastenesinde görevli Göğüs Cerahisi uzmanı Op. Dr. Gün Murat Eyüpoğlu ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalında görevli Yrd. Doç. Dr. Ahmet Önen gerçekleştirdi.

Hastaya ameliyat sonrası büyük bir konfor ve erken iyileşme imkanı sağlayan bu yöntemi gerçekleştiren Op.Dr. Gün Murat Eyüpoğlu bize hem ameliyatı ve sonrasını şu şekilde anlattı.

Pektus deformitesi sternum (iman tahtası) kemiğinin olması gerekenden daha fazla önde ya da geride yer almasıdır. Bu deformitede rol alan başlıca etken kaburga ve sternum kemiklerini birbirine bağlayan kıkırdaklardaki anormal gelişim olup doğumsal bir bozukluktur. Erken yaşlarda deformite ve semptomları çok belli değildir. Ancak yaş ilerledikçe kalp ve solunum problemleri, aritmi, göğüs ağrıları ve ön göğüs duvarı görünümünde ciddi bir estetik bozulma ile kendini belli eder. Göğüs duvarı deformiteleri 20. yy\' ın başından beri Rawitch yöntemi denilen açık cerrahi yöntem ile opere ediliyordu ve kaburgalara ve sternuma bağlı kıkırdakların çıkarılması ve sternumun kesilmesini içeriyordu.Ameliyat göğsün ön kısmından cerrahi girişimi gerektirdiği için oluşan skar, kalp ve solunum problemleri yanısıra estetik amaçlı da yapılan bu ameliyatlarda görüntüyü bozmaktaydı. Ayrıca hastaların hastanede kalış süresi ve operasyon sırasında kaybedilen kan miktarı daha fazla olup sportif faaliyetlere en erken 6 ay içinde dönebilmekteydiler. 1998' de Dr. D. Nuss'un ve 2009' da Dr. Abramson' un pektus deformiteleri için geliştirdiği ve sternumun ön ya da arkasından titanyum-çelik bir bar ile desteklenmesi suretiyle deformitenin, herhangi bir kemik ya da kıkırdak yapıya müdahale etmeden ve torasik duvar bütünlüğünü bozmadan düzeltilebileceğinin bildirilmesinin ardından ülkemizde de bu yöntem büyük bir hızla yaygınlaşarak yapılmaya başlanmış ancak büyük sağlık merkezlerine ulaşımı olmayan hastalar için tedavi imkanları dahilinde olamamıştır. Bu cerrahi yöntemin avantajları; deformitenin düzeldiği hasta tarafından ameliyattan sonra hemen gözlemlenebilir. Kan kaybı hemen hiç yoktur. Ameliyat süresi Rawitch yönteminde olduğu gibi 3 saat değil 1 saat civarındadır. Hastanede kalış süresi ortalama 3 gün olup en geç 2 ay içinde hastalarının tümü sportif faaliyetlerine geri dönebilmektedir.

Yöntem göğsün öne ve dışarı çıkışına göre iki ayrı şekilde yapılır. Göğsün içeri çökük olduğu pektus ekskavatum deformitelerinde memenin hemen altından ve yanından iki taraftan 2 cm lik birer kesi yapılır. Titanyum-çelik bara önceden göğsün alması istenilen şekil verilerek sağ taraftan ayrı bir minik kesiden sokulan kamera yardımıyla içerisi gözlenerek, bar sternumun altından kalbin hemen üzerinden geçirilip karşı taraftan ucu çıkarılır. Iki ucu göğüs duvarının dışından kalan bar uçlarından tutularak çevrilir ve her iki uca barı göğüs duvarına sabitleyecek cerrahi çelik plaklar takılıp çelik tellerle bağlanır. Daha sonra barın uçları da cilt altında kalacak şekilde cilt kesileri dikilir.

Göğüsün dışarı çıkık olduğu pektus ekskavatum deformitesinde ise bara yine şekil verilir ancak bu sefer göğüs boşluğuna girilmeyeceği için kamera ile içerinin görüntülenmesine ihtiyaç yoktur. Yine her iki meme başının hemen altından ve yanından 2 cm lik birer cilt kesisi yapılır. Bu iki kesi arasında kalan göğüs duvarına dışarıdan cilt ve kasların hemen altından bir tünel açılarak bar buraya yerleştirilir. Her iki uca birer çelik plak yerleştirilip göğüs duvarı bastırıldıktan sonra çelik plaklar göğüs duvarına bar da çelik plaklara sabitlenerek göğüsün öne doğru çıkması engellenir. Cilt ,insizyonları kapatılarak operasyon sonlandırılır.

Bu ameliyatı Kars'ta olma şansını yakalayan O.S. isimli hasta ise, ameliyatı gerçekleştiren doktorlara teşekkür ederken, kendini çok iyi hissettiğini ve kısa sürede taburcu olacağını söyledi. Ve çok mutlu olduğunu belirtti.