Bu paylaşımda en çok dikkatimi çeken Ermenistan ile olan sınırımız. Bunu fotoğraflarla da görmüş gibi hissetmemizi sağlayan Fatih Bey’e çok teşekkür ediyoruz. Bu haftaki yolculuğumuz Kars Vegas’a...
“Öncelikle Kars’ı iki farklı mevsimde, yani yaz aylarında ve kış aylarında ayrı ayrı anlatmamız gerekir. Eğer Kars’a yolunuz kışın düşerse kendinizi Sibirya’da hissedebilirsiniz. Sıfırın altında 30’lara varan sıcaklıklar, evlerin çatılarından sarkan buzlar ve yolları tamamen kaplayan karlar ve ayrıca Baltık mimari tarzındaki evler, sanki başka bir ülkedeymişsiniz gibi bir his veriyor. Ekim ayının sonlarına doğru yağan kar, ancak Mayıs ayında kalkıyor. Tabi hal böyle olunca şehir sanki bir gelinlik giyinmiş gibi; her taraf göz alabildiğince bembeyaz... Eşsiz bir manzara!
Kars’ın Sarıkamış ilçesinde mükemmel bir kayak tesisi var. Öğrendiğimize göre Türkiye’nin en uzun kayak pisti burada yer alıyormuş. Ayrıca Sarıkamış’a yağan kar çok kaliteli olup dünyada Alplerden sonra en iyi kar buradaymış. Şehir merkezine 50 km. civarında olan tesislere ulaşım belediye otobüsleri ve transitlerle sağlanıyor. Tesislerin fiyatları ise oldukça uygun.
Yazın ise ülkemizde görmeye alışık olmadığımız bir bitki örtüsü karşılıyor bizi. Mükemmel bir yeşillik ve dünyada sadece bu bölgede bulunan rengârenk çeşit çeşit çiçekler... Şehrin yakınlarında birçok mesire alanı var. Sarıkamış’ta bulunan ‘Soğuksu’ ve ‘Acısu’ mesire alanları bunlardan yalnızca ikisi.
Şehrin tarihi ise oldukça eskilere dayanıyor. Türkiye’deki en eski şehir adı Kars’a aitmiş. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Kars. Tarihimizde ‘93 Harbi’ olarak bilinen Osmanlı-Rus savaşında Rusların eline geçen Kars, yaklaşık 40 yıl Rus esaretinde kalmış. Ruslar ise şehri Hollandalı mimarlara yeniden inşa ettirmişler. Baltık mimarî tarzında yapılan binaları görünce kendinizi bir Avrupa şehrinde gibi hissediyorsunuz. Bu binaların içinde kamu kurumları, okullar ve birçok evler mevcut. Günümüzde bir kısmı yıkılmış olsa da şehrin asıl kısmı olan yani kale tarafında bulunan caddeler hâlâ bu tarihî havayı koruyor. Osmanlı döneminden kalma birçok yapı da mevcut. III. Murad zamanından kalma taş köprü ve hamamların yanı sıra vatan şairimiz Namık Kemal’in dedesinin evi de Kars’ta bulunuyor. Şehrin yaklaşık 40 km. doğusundaki Ocaklı Köyünün sınırlarında bulunan Ani Harabeleri, Türkiye-Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay Nehri’nin hemen yanında bulunuyor. Buradan çıplak gözle rahatlıkla karşı tarafta çalışan Ermeni iş makinelerini ve işçilerini görebilirsiniz. Antik bir kent olan Ani’nin tarihi M.Ö. 5000 yıllarına dayanıyor. Günümüze ulaşan önemli eserler arasında 1010 yılında yapılan Fethiye Camii, Menucehr Camii ve birçok kiliseyle birlikte katedralleri sayabiliriz.
Manevî şahsiyetleri ile bereketli bir şehir
Şeyh Ebul’l-Hasan Harakani Hazretleri’nin buradaki makamı, Kars'ın manevî şahsiyetlerine en güzel örneği teşkil ediyor. 10. yüzyılın son çeyreği ile 11. yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır. Şeyh Ebul’l-Hasan Harakani (Hz.) Sultan Alparslan’dan yaklaşık 30 sene evvel Kars’a müridleriyle gelerek buranın fethine katılmış, yaralanarak şehit düşmüştür. Anadolu’ya müridleriyle gelen Şeyh Ebul’l-Hasan Harakani, Anadolu’nun manevî fütuhatının Alperenlik ruhuyla ilk tohumlarını atmış ve bir asır sonra Hoca Ahmed Yesevi bu tohumları yeşertmiştir.
Kaz eti Kars'ta yenir!
KARS'IN mutfağına ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Eğer Kars’a kış ayında geldiyseniz yöresel Kars yemekleri yapan lokantalarda tandırda kaz yemenizi tavsiye ederiz. Kars’ta karın yağmasından bir müddet sonra kazlar toplu halde kesilip tuza yatırılıp kurutulmaya bırakılıyor. Bundan dolayı olsa gerek lezzeti mükemmel. Kaz yemeğinden farklı olarak piti, bozbaş, hörek, hengel ve umaç helvasını sayabiliriz. Kars’ın eski kaşarı ve çiçek balı da oldukça meşhurdur. Kars sokaklarında oldukça fazla sayıda kaşar ve bal satan dükkânlara rastlayabilirisiniz.
Doğumuzun güzel şehirlerinden birisi olan bu şehre olan merakım daha da çok arttı. İnşaallah gidip görme fırsatımız olur. Siz de kendi yaşadığınız veya gezdiğiniz güzel ülkemin doğusunu, batısını, kuzeyini, güneyini her yerini bizlerle paylaşmak isterseniz gezmeden_gorelim@hotmail.com adresine yollayabilirsiniz. Yeni bir yerde görüşmek üzere.
MERVE İRİYARI
gezmeden_gorelim@hotmail.com