Tuncer, yaptığı yazılı açıklamada, “Ülkemiz ve dünya nüfusu giderek yaşlanıyor. Bu sebeple demans (bunama) ın en yaygın sebebi olan Alzheimer Hastalığı’nın ülkemiz ve dünya için önemi artıyor. Son yıllarda yapılan bir çalışmada, her 7 saniyede dünya nüfusuna yeni bir Alzheimer hastasının eklendiği bildirilmiştir. Alzheimer hastalığı, zihinsel işlevlerin bozulması ile giden; kişiyi işlerini, yapamayacak hale getiren bir hastalık. En belirgin özelliği, unutkanlık olup, evreler halinde ilerleyerek 24 saat bir bakıcıya gereksinim duyacak düzeyde kişiyi yatağa bağımlı hale kadar getiriyor. Bugün Alzheimer hastalığını tam durduran, ilerlemesini engelleyen ve hastayı, hastalık öncesi normal duruma getiren bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Hastalıkla mücadelede, Alzheimer hastalığını tanıyıp, hastalığı önleyen veya gelişmesini değiştiren yöntemleri öğrenmeye, kullanmaya ihtiyacımız var.” dedi.
Dr. Tuncer, daha sonra şunları söyledi:
“Alzheimer Hastalığı, bellekte, öğrenme, konuşma, akıl yürütme, yargılama, iletişim ve günlük yaşam etkinliklerini sürdürme yetilerinde kademeli olarak yıkıma ve davranışlarda değişikliklere yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Asrımızın en önemli yaşlılık hastalığı olarak bilinen ve yaşlanan kişilerin korkulu rüyası haline gelen Alzheimer göz ardı edilemez, hafife alınamaz bir halk sağlığı sorunu olmuştur. Orta yaşlarda alınabilecek tedbirlerle başlangıcının geciktirilebileceği bireylere öğretilmelidir. Alzheimer’de ilk belirti bellek bozukluğudur. Zamanla bellek bozukluğu hastanın kendi eş ve çocuklarının isimleri gibi daha önceden iyi hatırladığı bilgileri hiç hatırlamamasına kadar gider. Hasta bulunduğu zamanı ve olayları hatırlayamaz. Eşyaları kullanmayı beceremez. Dışarıda bildiği mekânı tanıyamaz ve kaybolur. Konuşma bozulur. İsimleri aklına getiremez. Zamanla beceri gerektiren işler bozulur. Bu arada davranış bozuklukları, depresyon ve karakter değişiklikleri gibi ruhsal problemler ortaya çıkar. Kilo kaybı, uyku bozukluğu oluşabilir. Alzheimer, ilerleyen süreç içerisinde kişinin farkındalığı bozulmaksızın, bellek, günlük yaşamın gereksinimleriyle başa çıkabilme yeteneği, algı ve devinime ilişkin işlevler, koşullara uygun düşen toplumsal davranışın korunabilmesi ve duygusal tepkilerin kontrolünde bozulma şeklinde sıralanan ve geri dönüşsüz ilerleyici belirtileri olan bir ileri yaş hastalığıdır. Nüfusun yaşlanmasına paralel olarak giderek artmaktadır. Alzheimer de bir dizi muhtemel etkenler tartışılmakta ise de, hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Kalıtımın hastalıkta rolü kanıtlanmış olsa da bilim adamları bunun bütün vakalarda söylenemeyeceğini belirtmektedirler. Dünyada yaklaşık 10 milyon alzheimer hastası vardır ve bu sayının 2025 yılına kadar 25 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir.”