BEDEN SAĞLIĞI VE FİZİK TEDAVİ
Güne gözlerimizi açtığımız anda yüzümüzdeki tebessüm ve hayattan aldığımız haz doğrudan sağlık durumumuzla ilgilidir. DSÖ nün 1948 yılı tüzüğünde sağlık biyo-psiko-sosyal her anlamda tam bir iyilik hali olarak tanımlanmıştır. Bilişim çağıyla birlikte bizler sağlık halini tüm işlerimizi sekteye uğramaksızın ağrılarla bölünmeden yetiştirebildiğimiz 24 saat olarak ele alsak ta durum pekte göründüğü gibi değil. Boyun- sırt ağrısı yaşamadan masa başı işlerimizi halledebilmek, evimizi temizlerken ansızın bir bel ağrısıyla tutulup kalmaktan ibaret olmamalı sağlık. Önceliğimiz mevcut problemlerimiz için çözüm üretmekle birlikte vücut farkındalığımızı artırarak kendi kendimizin koruyucu hekimi olmak olabilmeli.
Tıp bugün ki halini almadan önce insan oğlunun vücut farkındalığı belli ki daha iyiydi. Bugün bir ağrı kesici ile ikinci plana attığımız boyun ağrılarımız aslında bir sinir sıkışmasının fıtığın ya da daha büyük bir rahatsızlığın belirtisi olabilir. Tam da bu nokta da bizlerin yapması gereken önce bu ağrıya neyin sebebiyet verdiğini görebilmek söz gelimi öne eğilerek oturmamız ya da uzun zaman önce geçirdiğimiz bir kaza … bu nokta da basit ısınma egzersizleri yaparak güne başlamak ergonomik birkaç gereçle günü daha kaliteli hale getirmek ve daha özgüvenli daha sağlıklı bir duruşla işleri kökünden çözmek.
Fizik tedavi mevcut fiziki problemi çözmek rehabilitasyon ise problemi yönetebilmek; tam bir iyilik hali sağlanamıyorsa dahi süreci lehine çevirmek ve başa çıkabilir hale getirmek iyileştirmektir. Birkaç cümle üstte bahsettiğim aslında temelde sahip olduğumuz vücut farkındalığı bilgimizi kullanabilmeyi bize fizik tedavi sağlar. Bir problemi henüz başında iken fark edip çözmeye yönelik birkaç küçük hamle yapmakla -- ki bunlar çoğu zaman günümüzün 5 dakikasını alacak egzersizlerdir- endişeyle uzandığımız bir ameliyat masasının ya da karaciğer böbrek gibi hayati organlarımızla birlikte tüm kimyamızı bozan ilaçların esiri olmak arasındaki uçurumu her birimiz net bir şekilde görebiliyoruzdur.
İnsan fizyolojisi uygun koşullarda kendi kendini tedavi edebilecek yeterliliktedir. Öyleyse ilk işimiz bu satırları okurken nasıl oturduğumuzu gözlemlemek olsun hadi omuzlarınızı kaldırın. Sırt boyun bel ağrısı diye başladığımız söze öyle devam edelim. Sizin ağrınızın sebebi ne? Çözmek için ağrıyı baskılayacak ilaçlar dışında neler yapabilirsiniz? sebep hareketsizliğinizse birkaç esneme hareketi tanısı konulmuş bir sağlık problemiyse tedavi hareketleri ve doğru yaşam tarzı bunları sağlayabilmek içinse hekim değerlendirmesiyle fizyoterapiste danışmak yeterli olabilir. Günümüzde boyun ve sırt ağrılarının %80 inin stres kökenli olduğuna yönelik çalışmalar mevcut nefes eğitimi alabileceğiniz bir fizyoterapist hepimizin temel ihtiyacı öyleyse. Daha hayati bir durum ise yüz yüze olduğumuz pandemi gerçeği bu hastalıkla karşılaşmadan yahut covid gerçeğini deneyimlemişsek handikaplarını en asgariye çekebilmek için üstelik ekstra hiçbir şeye ihtiyaç duymadan aldığımız nefesle güçlenmeye değmez mi sizce de?
Temelde ağrı üzerinde dursak ta fizyoterapist gelişim problemleri yaşayan çocuklar ileri yaşlardaki büyüklerimiz, sporcular fizikken desteğe ihtiyacı olan her birimizin ihtiyacı. Çok sık karşılaştığımız problemlerle örneklendirelim: felç, romatizmal ağrılar, fıtık, özel çocuklarda gelişim, kanser rehabilitasyonu, lenfödem, Parkinson, kırıklar ve şimdi aklınıza gelen neredeyse tüm hastalıkların tedavisinin bir parçası pek çoğunda tıbbın köşe taşı.
Unutmayalım ki bedenimiz çoğu zaman kendi tedavisini üretebilecek yeterlilikte.