Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesindeki 'Ermeni Sorunu' bölümünde Ermenilerin katliam yaptığını kanıtlayan fotoğraflar tüyleri ürpertiyor.
Genelkurmay Başkanlığı'nın yaklaşık 97 yıldan beri koruyarak, yaklaşık 6 yıldan beri de kendi internet sitesinde yayınladığı Ermeni sorunu ile ilgili tarihi belge ve fotoğraflar adete Ermeni soykırım iddialarıyla Fransa Senatosu ve Fransa lideri Sarkozy'in öne sürdüğü siyasi çalışmaları çürütüyor. Ermeni Sorunu bölümünde "Ermenilerin Göç Ettirilmesi Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı", " Kazım Karabekir Paşanın Ermenilerin Yaptıkları Katliamı Bildiren Raporu", " Osmanlı Ordusunda Görevli Ermenilerin
Listesi", "Talat Paşa'nın Ermeni Komitacıların Tutuklanması Emri" "Tehcire Tabii Tutulan Ermenilerin Oturdukları Yerler ve Sayıları" ve Ermelerin yapmış olduğu katliamların fotoğrafları yer alırken, yine 1921 yılında Berlin'de bir Ermeni tarafından öldürülen Sadrazam Talat Paşa'nın üzerinden çıkarılan kanlı gömleğinin fotoğrafı de yer alıyor.
Tüyler ürpeten fotoğraflarda, Ermenilerin yaktıkları Kars çarşısı, Erzurum'da Türklerin içine doldurularak yakıldığı konak, kasık ve bacağından yaralanmış küçük bir Türk çocuğu, Kars'ta Ermeniler tarafından birbirlerine bağlanmak suretiyle canice öldürülen Türk askerleri, katledilen Türk erkekleri, sedyelere konmuş şehit kadın ve çocuklar, Ermenilerce karnında ateş yakılmak ve yüzleri kesilmek suretiyle öldürülen Türkler, Ermenilerin tahribinden sonra Erzurum'dan görünüm (1918), Bayburt'ta Ermenilerin
katlettiği siviller, Hasankale'de Ermeniler tarafından yaralanan Türkler, 13 Şubat 1918'de Erzincan'da Hacı Müştak Efendi'nin evinde katledilen çocuklar ve aile bireyleri, Kars'ta ayakları başlarına bağlanarak katledilen Türkler, Erzincan'da Ermeni mahallesinde hapsedildikten sonra, 12 Şubat 1918 tarihinde yakılan Türklere ait cesetler, defnedilmek üzere taşınması fotoğrafı, Erzurum'un Alaca köyü sakini 250 Türk çeşitli binalara doldurulmuş ve benzin dökülerek yakılmışlardır. Sabah 06.00'da fotoğraf
çekildiğinde, şehitler cenaze tarlası gibi görüntülenmiştir fotoğrafı, Bayburt'ta katliamdan kaçamayan Türkler, Erzurum'un Alvar köyünde, Ermeni saldırısına uğrayan anne ve çocukları, Erzincan'da katledilen çocuklar, kadınlar ve erkekler, Ermeniler tarafından kuyulara atılmış ve vücutlarının çeşitli yerleri balta ile parçalanmış şehitler. (10 Şubat 1918), Erzincan'da Harbiye Kışlasıyla Geçit yolu üzerinde katledilen çocuklar, Erzincan'da su kuyusuna atılarak şehit edilen ve daha sonra kuyudan çıkartılan 54 yaşındaki Mahmut Ağa, Erzincan'da, Ermenilerin katlettiği anne ve kızı (12 Şubat 1918), Kars'ın Subatan köyünde Ermeni katliamının feci bir örneği: Kadınlar, çocuklar; annelerinin karnından çıkarılan bebekler (25 Nisan 1918), Türk sıhhiye askerleri ölüleri defnediyorlar, Adapazarı Ermeni komitesi ihtilal heyeti yer alıyor.
KAZIM KARABEKİR PAŞA'NIN TÜYLER ÜLPERTEN TELGRAFI
Genelkurmay Sitesi'ndeki 2 Şubat 1918 tarihli 1. Kafkas Kolordusu Komutanı Albay Kazım Karabekir imzası ile 3. Ordu Komutanlığına gönderilen telgrafta, "Ermeni çetelerinin Erzincan ve civarında yaptıkları mezalime ve 20. asrın "medeni"liği ile bağdaşmayan kan dökücülüklerine, Aşkale'den Erzurum'a kaçarken daha fecilerini ekleyerek, engizisyon mezalimini bile aratmışlardır. Merdivenköy'de 45, Aşkale'de 17, Tilkitepesi'nin 2 km güneyinde, haritada ismi yazılı olmayan Cinis köyünde 600 küsur nüfustan, 13'ü
hariç olmak üzere, geri kalanının yakılmak, süngülenmek ve hamile kadınların karınları yarılarak çocukları kucaklarına verilmek suretiyle şehit edildiklerini arz ederim" ifadeleri yer alıyor.
"CAN VE MALLARI KORUNSUN"
10 Haziran 1915 tarihli "Ermenilerin nakil ve sevklerini gerektiren siyasi sebepler Bakanlar Kurulunca kabul ve ilan edilen karar" adlı belge de ise şu ifadeler yer alıyor: "Harp bölgelerine yakın yerlerde oturan Ermenilerden bir kısmının Osmanlı hududunu düşman devletlere karşı korumaya gayret eden ordumuzun harekatını zorlaştırdıkları; erzak ve askeri malzeme nakliyatını güçleştirdikleri, düşmanla iş birliği yapmak ve birlikte hareket etmek emelinde oldukları, ayrıca düşman saflarına katıldıkları,
yurt içinde askeri kuvvetlere ve masum halka silahlı saldırılar düzenledikleri, düşmanın deniz kuvvetlerine malzeme sağladıkları, müstahkem mevkileri düşmana göstermeye cesaret ettikleri tespit edilmiştir. Bunun için isyancı unsurların harekat sahasından uzaklaştırılması gerekmektedir. Bu işlem için faaliyete başlanacaktır. Van, Bitlis, Erzurum vilayetleriyle, Adana, Sis ve Mersin'in merkezleri hariç, Adana, Mersin, Cebeli Bereket, Kozan livaları; Maraş'ın merkezi hariç Maraş sancağı; Halep vilayetinin
merkez ilçeleri hariç İskenderun, Beylan, Cisrisugur, Antakya ilçelerinin köy ve kasabalarında oturan Ermeniler, güney vilayetlere acil olarak sevk edilecektir. Sevk edilecek Ermeniler, Van vilayeti ile sınır olan kuzey kısmı hariç olmak üzere Musul vilayetine ve Zor sancağına; Urfa'nın merkezi hariç olmak üzere Urfa sancağının güney kısmına; Halep vilayetinin doğu ve güneydoğu kısmına ve Suriye vilayetinin doğu kısmında belirlenen ve tahsis edilen yerlere nakledilerek yerleştirileceklerdir. Devletin temel çıkarları için uygun görülen bu işlemin bir yöntem ve kurala bağlanmasını isteyen 26 Mayıs 1915 gün ve 270 sayılı tezkere, Bakanlar Kurulu'nda görüşülmüştür. Görüşmelerde devletin varlığını ve güvenliğini muhafaza için devam eden uygulamalar ve fedakarca düzenlemeleri bozmaya yönelik zararlı hareketlerin etkili bir şekilde bertaraf edilmesi mutlak surette gerekli olup, Bakanlığınızın bu konu ile ilgili olarak uygulamaya koyduğu kararlar isabetli ve açık olduğundan, Bakanlığınızca bu emirde belirtilen uygulamaya başlanması uygun bulunmuştur. Belirttiğiniz şekilde, isimleri yazılı olarak bildirilen köy ve kasabalarda oturan Ermenilerden gönderilmesi gerekenlerin, gidecekleri yerlere rahat bir şekilde taşınmaları ve ulaştırılması ile yolculukları boyunca istirahatlerinin sağlanması, can ve mallarının korunması ve tespit edilen yerlerine vardıklarında kesin olarceği: Kadınlar, çocuklar; annelerinin karnından çak yerleştirilmelerine kadar göçmenler ödeneğinden iaşeleri sağlanacak, daha önce sahip oldukları
mali ve ekonomik durumları oranında, kendilerine emlak ve arazi dağıtılacaktır. Muhtaç olanlara, devlet tarafından evler inşa edilecek, çiftçilere tohumluk, meslek sahiplerinden ihtiyacı olanlara alet ve edevat dağıtılacaktır. Ayrıldıkları yerlerde kalan eşya ve mallarının ya da bunların değerlerinin karşılığı kendilerine aynı şekilde verilecektir. Boşaltılan köylere yerleştirilecek göçmen ve aşiretlere, emlak ve arazi değerleri tespit edilerek dağıtılacaktır. Boşaltılan şehir ve kasabalarda bulunan, nakledilen kişilere ait taşınmaz malları yazılıp; cins, değer ve miktarı tespit edildikten sonra göçmenlere dağıtılacaktır. Göçmenlerin bildikleri ve yaptıkları işlerin dışında kalacak zeytin, dut, bağ ve portakal bahçeleri ile dükkan, fabrika, han ve depo gibi gelir getiren mallarının açık artırma ile satılarak yahut kiralanmak suretiyle toplam bedelleri kendilerine verilmek üzere sahipleri adına geçici olarak mal sandıklarına yatırılacaktır. Belirtilen bu işlerin yerine getirilmesinde yapılacak harcamaların, göçmenler ödeneğinden karşılanması için Bakanlığınızca düzenlenmiş olan yönetmeliğin bütün hükümlerinin uygulanması, terk edilmiş malların korunması, idaresi ile genel iskan işlemlerinin hızlandırılması, düzenlenmesi, incelenmesi ve uygulanması, alt komisyonlar kurulması ve memur istihdam edilmesi ile ilgili görev ve sorumluluklarını taşımak ve doğrudan doğruya Bakanlığınıza bağlı kalmak suretiyle, bir başkan ile biri İçişleri, diğeri Maliyeden seçilerek tayin edilen iki üyeden oluşacak komisyonlar kurularak görev yerlerine gönderilmesi, komisyon gönderilmeyen yerlerde söz konusu yönetmelik hükümlerinin valiler tarafından yürütülmesi uygun görülmüştür. Konu, Savunma Bakanlığına ve Maliye Bakanlığına tebliğ edilmiştir. Bakanlığınız tarafından uygulanmasına ilişkin tezkere yazılmıştır."
TALAT PAŞA'NIN TELGRAFI
İçişleri Bakanı Talat Paşa tarafından Osmanlı Ordusu Başkomutanlığı'na 24 Nisan 1915 tarihli gönderilen yazıda ise şu ifadeler yer alıyor: "Ermeni komitelerinin Osmanlı memleketlerindeki siyasi ihtilal teşkilatları ile öteden beri, kendilerine idari bir özerklik teminine yönelik teşebbüsleri, harbin ilanını takiben Taşnak Ermeni Komitesinin Rusya'da bulunan Ermenilerin derhal aleyhimize hareketine ve Osmanlı topraklarındaki Ermenilerin de ordunun zayıf düşmesini bekleyerek o zaman bütün kuvvetleri ile ihtilale kalkışmalarına dair aldıkları kararları, her fırsattan yararlanmak suretiyle vatanın hayatına ve geleceğine tesir edecek hain hareketlere cür'etleri, özellikle devletin harp halinde bulunduğu şu sırada Zeytun ile Bitlis, Sivas ve Van'da meydana gelen son isyan hareketleri ile bir kere daha kesinleşmiştir. Esas olarak merkezleri yabancı ülkelerde bulunan ve bugün unvanlarında bile ihtilalcilik sıfatını koruyan bütün bu komitelerin çalışmalarının Osmanlı Devleti aleyhine olarak, her türlü sebebe ve vasıtaya başvurmak suretiyle, son emelleri olan özerkliği elde etmek amacı etrafında toplandığı, Kayseri, Sivas ve diğer yerlerde ortaya çıkarılan bombalar, Rus ordusuna gönüllü alaylar teşkil ederek Ruslarla birlikte memlekete saldıran, aslında Osmanlı uyruğundan olan Ermeni komite barceği: Kadınlar, çocuklar; annelerinin karnından çşkanlarının harekatı ve Osmanlı ordusunu arkadan tehdit etmek suretiyle pek büyük ölçüde aldıkları tertipleri ve yayınları ile meydana çıkmıştır. Bunun üzerine devletin kendisi
için duygusal bir mesele teşkil eden bu cins tertipler ve teşebbüslerin devam etmesine hiçbir zaman göz yummayacağı, hoş görmeyeceği ve fesat kaynağı olan komitelerin hala varlıklarını kanuna uygun kabul edemeyeceğinden, sözlü olarak da ifade edildiği gibi, bütün siyasi teşkilatların kaldırılmasını acil ihtiyaç olarak hissetmiş ve gerekli tedbirleri almıştır. Nubar'ın Hınçak, Taşnak ve benzeri komitelerin gerek başkentte ve gerekse illerde bulunan şubelerinin derhal kapatılmaları, evrak vesairenin kesinlikle kayıp ve imhasına imkan bırakmamak suretiyle alınması, komitelerin başkan ve üyelerinin, bu işe teşebbüs eden şahıslar ile emniyet güçlerince tanınan önemli ve zararlı Ermenilerin hemen tutuklanmaları, bulundukları yerlerde ikametlerinin devamında sakınca görülenlerin il dahilinde uygun görülecek yerlerde toplattırılarak kaçmalarına meydan verilmemesi, gerekli yerlerde silah aramaya başlanarak, her türlü ihtimale karşı komutanlar ile haberleşilerek kuvvetli bulunulması, uygulamaların iyi
yapılmasının temini ve bitirilmesi ile ortaya çıkacak evrak ve belgelerin incelenmesi sonucunda tutuklanan şahısların askeri mahkemeye verilmeleri uygun görülmüştür. Onaylandığı takdirde, gereğinin yapılmak üzere durumun bildirilmesine izin verilmesi konusu emirlerinize arz olunur."