Güven, “Virüs konusunda, her kese büyük sorumluluklar düşüyor”

23. dönem Kars Milletvekili Mahmut Esat Güven, tüm dünyayı olduğu gibi ilimizi de tehdit eden ölümcül koronavirüs salgınının Kars’ta 10 gün içinde 30'dan 176'ya yükselmiş olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi.

Çin'de meydana çıkan ve tüm dünyayı tehdit altına alan korona denilen virüsün, ülkemizle birlikte Kars'a da uğramış olduğunu hatırlatan Güven, her kese büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi.

Kars’ta nişan yaparak virüsü yayan aileyi de hatırlatan Mahmut Esat Güven, “Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, devletimizin virüse karşı aldığı tedbirler çok daha etkili oldu. Elbette bu başarı, devlet- millet dayanışmasının neticesinde elde edilen bir başarıdır...

Millet, devletin talimatlarına uyduğu için kısa bir dönem sonra normalleşme yönünde önemli adımlar atılmaya başlandı. Virüs tamamen kaybolmuş, tası tarağı toplayıp gitmiş değildir.

Bir geçiş süreci yaşanmakla birlikte, bu süreç korona ile mücadelenin en kritik evresini oluşturuyor. Tedbirleri elden bırakırsak, bu defa koronayı çok daha güçlenmiş bir halde davet etmiş oluruz, Şimdiye kadar katlandıklarımız boşa gitmekle kalmaz, belki kendimizi, belki de en sevdiklerimizi koronaya kurban vermiş olabiliriz. Asıl olan halkımızın bu gerçeğin farkına varabilmesidir.

Kars Valisi virüs hakkında yaptığı açıklamada," Virüsün 10 gün içinde 30'dan 176'ya yükseldiğini ve ölü sayısının 7 olduğunu" söylemiş. Bazı ulusal yayın organlarında Kars'ta korona sayısının artmasına dikkat çekilmiş... Tüm bu haberler ve vuku gelen olaylar, elbette ülkemiz ve Kars'ımız için oldukça üzüntü verici şeylerdir.

İstanbul'dan gelinip, komşuları da davet ederek nişan yapılıyor. Komşularda bu davet icabet ediyorlar. Nişan sahibi dışarıdan gelen ailede virüsten tedavi gören birisi var. Gelen davetlileri teker teker öpmüş ve şimdide hepsi korona tedavisi görüyorlar.

Böyle bir dönemde nişan yapmak, komşuları davet etmek, madalyonun bir yüzü... Komşuların kalabalık bir şekilde nişana katılmaları ise diğer yüzü... Kısacası, "yukarı tükürsek bıyık, aşağı tükürsek sakal" misali...”dedi.