Nahçıvan'la ilgili düşüncelerimi paylaşmak için nasıl bir başlık atayım diye epey bir zaman harcadım.Güzel Ülkem Nahçıvan başlığında karar kıldım.Sebebine gelince burası adeta Türkiye'miz gibi cennet bahçesinden bir yer.Her türlü iklimin yaşandığı dağı da, ovası da, yaylası da var..Aras nehrinin İstanbul boğazını andıran genişliği ile sanki denizi de var gibi...
Her türlü meyve, sebze ve tahılın yetiştirildiği,yetiştirilebileceği coğrafi alana sahip..Yüzölçümü 5500 metrekare nüfusu 450 bin civarında olan bir ülkeden bahsediyorum.
Burası kardeş ülke Azerbaycan'a bağlı Nahçıvan özerk cumhuriyetidir.Türkiye haricinde Türk devletlerinden ortak sınırımız olan tek ülkedir..Nahçıvan'a Türkiye dışında sınır olan ülkeler İran ve Ermenistandır.Buradan da anlaşılacağı gibi Nahçıvan'ın tek güvenebileceği kardeş ülke Türkiyedir.
Nahçıvan'la ilgili tarihimize baktığımızda stratejik önemi daha iyi anlaşılacaktır.1921 yılında TBMM hükümeti Türkiye cumhuriyetini kurmadan önce Sovyetler ile yapılan Moskova ve Kars antlaşmaları neticesinde Nahçıvan özerk cumhuriyetini bugünkü statüsüne kavuşturmuştur.Yine ulu önder Atatürk'ün Türk cumhuriyetleri ile bağımızın kopmaması için İran'dan mübadele ile toprak satın alarak 17 km lik sınırımızın oluşmasını sağlaması dahice bir fikir olarak görülecektir.Buradan da anlaşılacağı gibi Nahçıvan bizim için stratejik önem arz ettiği kadar öz kardeşlerimizin yaşadığı topraklardır.
Nahçıvan aynı zamanda büyük liderler,sanatçılar,edebiyetçılar yetiştirmiş bir ülke konumundadır.Nitekim Umumi milli lider olarak sayın Haydar Aliyev ve Azerbaycan'ın bu günkü Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev Nahçıvan'lıdır.Yine ikinci cumhurbaşkanı merhum Ebulfez Elçibey de Nahçıvan'lıdır.
Bir çok tarihe ve medeniyete ev sahipliği yapmış kadim şehirdir Nahçıvan...İcra gücü yani yönetimi Ali meclis başkanındadır.Doğrudan Azerbaycan devlet başkanına bağlıdır.TBMM meclisi gibi meclisi,başbakanı,bakanları,valileri,kaymakamları vardır.
Tarihi ve turistik yerler açısından çok zengindir.Başlıcalarını saymak gerekirse Mümine hatun türbesi,Han sarayı,Karabağlar mimarlık kompleksi,Nuh Peygamberin kabri,Aza köprüsü,Yusuf Küseyir oğlu türbesi,Nahçıvan ve Ordubat Came mescidi,Ashab-ı kehf bunlardan bazılarıdır..
Nahçıvan doksanlı yılların sonunda gelenler için çok bakımsız harabe görünümünde bir şehirdi.Bu gün ise çok değişmiş.Bütün ülke adeta yeniden düzenlenip modern yapıya kavuşturularak Nahçıvanlıların hizmetine sunulmuş.Yollar tertemiz ve düzgün..Çukur yok,çamur yok,çöp yok ve çok geniş..Caddeler pırıl pırıl...Binaların tamamı neredeyse restorasyondan geçiririlmiş..Park ve bahçeler yeniden düzenlenmiş.Yeşil alan çok ve hepsi bakımlı...Devlet binalarının tamamı modern bir yapıya kavuşturularak halkın hizmetine sunulmuş.Şehrin her köşesinde halıdan tutun edebiyata kadar müzeler var.Kısaca Avrupa da bir ülkeye gitmenize gerek yok buraya gelin görün değişimi...Rayon denen il yada ilçelere giderseniz eski Türk filmlerinde gördüğünüz bakımlı ve şirin kasabaları hatırlarsınız.Güven ve huzur ortamı üst seviyededir.
Bu değişimin mimarları tabi ki Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'in desteği ile Ali Meclis Başkanı Sayın Vasif Talıbov başta olmak üzere yardımcısı,bakanları ve Ali meclis üyeleridir.Hepsinin liyakatlı ve tecrübeli devlet adamları olduğunu düşünüyorum.Başarılarının devamını diliyorum.
Nahçıvan'a geldiğinizde kardeşinizi,akrabanızı,dilinizi,evinizi göreceksiniz.Sizleri görünce mutlu olan elinde avucundakini ikram eden annenizi babanızı kardeşlerinizi göreceksiniz.Başka yerlere gitmeyin be kardeşim,gidecekseniz de önce Nahçıvan'a gelin sonra gidin..Öyle paranızı yabancılara vermeyin..Burada da her keseye uygun oteller güzel mekanlar var. Bunları yazmamın sebebi Nahçıvan'a gelmeniz burayı görmeniz ve anlatarak daha çok insanların ziyaret etmesine vesile olmanızdır..Nahçıvan bu güzelliklerinin görülmesini hak ediyor..Yazı dizisi ve Nahçıvan izlenimlerimi iler ki günlerde aktarmaya devam edicem inşallah..Selam ve saygılarımla...