Her bağış yeni bir hayattır

Sağlık Bakanlığınca, her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında organ bağışına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen Organ Bağışı Haftasının bu yılki sloganı “Her bağış yeni bir hayattır” olarak belirlendi.

Kars İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, organ bağışının kişi hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi olduğu hatırlatıldı.

Yapılan açıklamada, organ bağışı ile ilgili işlemlerin yürütülmesi ve organ bağışı ile ilgili olarak vatandaşları bilgilendirmek üzere Sağlık Müdürlüğü ve hastaneler tarafından, Organ Bağış Büroları hizmet vermekte olduğu belirtildi ve halkımız, İl Sağlık Müdürlüğünde, Hastanelerde, TSM, ASM  ve Emniyet Müdürlüklerinde, organ nakli yapan merkezlerde, organ nakli ile ilgilenen vakıf ve derneklerde organlarını bağışlayabileceklerine vurgu yapıldı.

Organ ve doku nakli hizmetlerin ülkemiz açısından son derece önemli olduğu da belirtilen açıklamada; “Tedavileri sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastaların sayıları giderek artmaktadır. Bu hastaların bir kısmı uygun organ ve doku bulunamadığı için yaşamlarını kaybetmekte, bir kısmı ise tedavi olmak amacı ile yurt dışına giderek organ ve doku nakli olmaya çalışmaktadır. Yurt dışı tedavileri, ülkemize trilyonlarca liralık maliyet getirmektedir. Yurt dışına tedaviye giden bazı hastalar ise uygun olmayan koşullarda yapılan nakiller nedeniyle hayatlarını kaybetmektedirler.

Organ ve doku nakli ile ilgili hizmetler 2238 sayılı kanun ile yürürlüktedir. Bu kanunla organ ve doku nakli ile ilgili usul ve esaslar belinlenmiştir. 18 yaşından büyük ve mümeyyiz olan bir kişiden organ ve doku alınabilmesi için vericinin en az iki tanık önünde bilinci açık ve tesirden uzak olarak önceden verilmiş yazılı, imzalı veya sözlü olarak beyan edip imzaladığı tutanağın bir hekim tarafından imzalanması gereklidir. Organ bağışında bulunan kişilerin organ bağış kartını daima yanında taşıması organ bağışı işleminin karışıklık ve gecikme olmaksızın yerine getirilmesini sağlayacaktır. Organ bağışı yapanların bu durumdan ailelerini de haberdar etmeleri daha sonra çıkacak problemleri önlemek açısından yararlı olacaktır. Organ alacak hastalar öncelikle kan grubu ve doku grubu uyumuna, yaş, boy, kilo gibi kriterlere ayrıca tıbbi aciliyet durumuna göre belirlenir. Cins, ırk, din, zengin-fakir ayırımı yapılmaz. Tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar, tüm dünyanın olduğu gibi, ülkemizin de en önemli sağlık sorunlarının başında yer alıyor.

Türkiye’de, organ ve doku nakli bekleyen hastaların sayısı her geçen gün artmakta. Özellikle kalp ve karaciğer nakli bekleyen hastalar, uygun organ bulunamaması nedeniyle hayatlarını kısa süre içinde kaybetmekte veya hastaların bir kısmı tedavi olabilmek amacı ile yurt dışına giderek organ ve doku nakli olmak istemektedir. Türkiye’de yaklaşık 7.5 Milyon kronik böbrek yetmezliği hastası, haftanın 3 günü diyaliz cihazına bağlı olarak ‘böbrek nakli olabilmek umuduyla’ yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Ancak, bu hastaların yılda sadece 58 bin’i bu olanağa kavuşuyor. Türkiye’de yeterli sayıda ‘Organ Nakli Merkezi’ ve deneyimle bilim adamı olmasına rağmen, nakil sayıları henüz istenilen düzeye ulaşamamıştır. Yapılan araştırmalara göre toplumumuz organ bağışı konusunda, yeterince duyarlı değildir.” denildi.