Kars’ta uzun yıllar sandikal faaliyetlerde aktif rol alan Türk Eğitim Sen Kars Şube Başkanı Fahrettin Şimşekler, demokrasi denildiğinde önce ne olduğunun anlaşılması gerektiğini belirtti. Demokrasinin, içi boş olan şeyler olmaması gerektiğini de ifade eden Şimşekler, “Demokrasi sadece oy kullanmak ve sandıkta oy kullanıp 5 yıllığına insanları seçmek olmamalı. Demokrasi insan yaşamında yer almalı ve insan demokrasiyi solumalı. Demokrasiyi sadece oy kullanmak olarak görüyorsak burada hata yapmış oluruz. Çünkü demokrasi kolay kolay elde edilen bir şey değildir. Avrupa’ya baktığımızda demokrasiye geçişlerinde yüz yıllar geçmiş fakat bizim ülkemizde 10 yılda bir şekil değişmiş. 10 yıllar önce askeri darbeler olmuş sonra da sivil darbe bunu takip ediyor. Böyle olunca da demokrasiden bahsetmek elbette ki zor olur. Şimdi siz ayakkabı kutuları gördüğünüz zaman eğer siz insanları tutukluyorsanız, soruşturma açıyorsanız veya eylemlerde insanları bir yerlere taşıyorsanız, sıkıntıya sokuyorsanız demokrasiden bahsedilemez. Demokrasi, insanların demokratik yollardan tepkisini göstereceği yollardır. Bunu serbest bırakmak en iyisidir, ne olacağını görmek en iyisidir. Fakat günümüzde Türkiye’mizde demokrasi olduğuna inanmıyorum.” dedi.
DEMOKRASİ HİÇBİR ZAMAN OLMADI
Şimşekler, daha sonra şunları söyledi:
“Demokrasi kalkarsa ne olura bakarsak gelmedi ki kalksın. Demokrasi hiçbir zaman olmadı şimdi de yoktur. Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmalı. Bugün Avrupa’ya bakıyorsunuz benzin fiyatlarına zam geldiğinde bakıyorsunuz insanlar bir araya gelmiş ve toplu olarak eylem yaparak karşı koyuyorlar. Böyle olunca da hükümetler bu zammı geri almak zorunda kalıyorlar. Veya bir memura sıkıntı geldiği zaman, köylünün bir ürünü para etmediği zaman hep menfaatlerini korumak için demokratik haklarını kullanıyorlar. Fakat Türkiye’de maalesef öyle değil. Bunu Gezi olaylarında gördük. İnsanlar çeşitli şekillerde değerlendirildiler. İnsanlar tepkisini ortaya koyarken onlarca insan gözünü kaybetti, vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandılar. Demokrasilerde bunlar olmamalı. Avrupa’da görüyoruz bir kişinin burnu bile kanamıyor. Bu konuda da tabi ülkemizde çelişkiler var. Örneğin otobüsleri yakan, devletin terörist dediği kişilerin burnu bile kanamazken masumane olayları protesto eden insanların üzerine ateş edilmesi, onların ölümüne sebep olunmasında bile demokraside ayrımcılık yapıldığını gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde Hakkari Emniyet müdürü açıkladı diyor ki, yüzlerce polis arkadaşımız sürüldü. Bunlardan bazıları bir yere yerleşmeden ikinci bir sürgüne maruz kaldılar. Savcılar bugün Türkiye’nin en korunaklı kişileri ‘sırf benim hırsızımı yakaladın’ diye ne yapıldı? Sürgüne gönderildi. Bunlar yanlış şeyler. Bunlar demokrasilerde olmaması gereken şeyler. Bunlar olmadığı zaman ancak biz demokrasi vardır diyebiliriz. Demokrasiden söz etmek şimdi yanlıştır, abesle iştigal olur.”