Kadınlar Utanmadan Ketem’e Gelin

Karslı Kadınlar, Utanmadan Sıkılmadan Ketem’e Gelin!

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı tarafından 2009 yılında Kars Devlet Hastanesi bünyesine entegre olarak kurulan Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM)’in halk sağlığı açısından önemi Kars halkı tarafından yeterince tanınmıyor ve bilinmiyor. KETEM yetkilileri, Karslı kadınların hastaneye gelerek düzenli olarak meme ve rahim ağzı taramalarını yaptırmalarını ve bu konularda eğitim almalarını bekliyor.

KETEM’e gelen kadınların bilgileri alınarak varsa hastalık öyküleri dinlenerek dosyaları dolduruluyor. Aile geçmişleri araştırılarak ailelerinde ve yakınlarında meme kanseri var mı? Diye öğreniliyor. Ayrıca kendi kendilerine meme muayenesi yapılması konusunda da eğitim veriliyor.

KETEM personeli, Kars il genelinde yaşayan 20 ile 70 yaş arasındaki bütün Karslı kadınları merkeze davet ederek, erken teşhis ve tedavinin hayat kurtardığına vurgu yapıyor.

KETEM’de görevli doktorlardan Elife Akbaba, dünyada her iki dakikada bir kadının rahim ağzı kanseri nedeniyle öldüğüne dikkat çekerek, KETEM’in Kars’ta yaşayan tüm kadınları bu hastalık ve meme kanserinden korumak için kurulduğunu ve ayrıca burada bu hastalıklardan korunmak için eğitimler verildiğini vurguladı.

KETEM’de görev yapan doktor ve yetkililer, Kars’ta yaşayan 20’den 70’e bütün kadınları merkeze davet ediyor. Bu da yetmezmiş gibi aile hekimleriyle diyalog kurularak il genelinde yaşayan tüm kadınlar telefonla tek tek aranarak bu merkeze gelip meme ve rahim ağzı kontrollerini yaptırmaları isteniyor. Merkezde ve merkez dışında da kadınlara kendi kendine meme kontrolü yapma eğitimleri veriliyor. Bu nedenle 30 ile 65 yaş arasındaki kadınların risk gurubu içersinde olduğu ve her 20 yaşını aşmış kadınların bu kontrolleri düzenli olarak yaptırmaları isteniyor.

Meme kanserinin memeyi oluşturan süt bezleri ve süt kanallarında ki hücrelerin anormal bir şekilde çoğalması sonucu oluşan bir kanser türü olduğu ve ülkemizde de sıkça rastlanan bir kanser türü olduğunun altını çizen Dr. Elife Akbaba, “KETEM’de, meme kanseri ve rahim ağzı kanserinin taramaları yapılıyor. Ayrıca uzman görevliler tarafından eğitimler verilmektedir. Ayrıca kadınlar kendi kendine meme muayenesi yapmaları öğretiliyor. 30 ile 65 yaşları arasındaki kadınlar tarama gurubumuzdadır. Erken tanı merkezi, halkımız üzerinde farkındalık yaratılması ve erken teşhisin önemini anlatılmak için kurulmuştur. Çünkü bu hastalıklar ne kadar erken teşhis edilirse o kadar da erken tedavi edilmiş olur. İnsanlarımın yaşama şansı daha yüksek ve kaliteli olur.” dedi.

HANGİ KADINLAR YÜKSEK RİSK TAŞIR?: EMZİRMEK, KADINLAR İÇİN KANSERDEN KORUYUCU BİR FAKTÖRDÜR

Meme kanserinde ise 45 – 50 yaş üzerindeki kadınların risk gurubunda olduğuna da dikkat çeken Akbaba, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü. “Daha önce meme kanseri geçirmiş kadınlar, aile çevresinde özellikle annesi, kız kardeşi, halası, teyzesi meme kanseri olan kadınlar, hiç emzirmemiş kadınlar, (çünkü son yıllarda bayanların geç evlenmesi nedeniyle bu hastalıklarda artışlar meydana gelmektedir.). Ayrıca çok az çocuk yapmak ve emzirmemek gibi etkenlerde meme kanserinin artmasına sebep oluyor. Emzirmek kadınlar için kanserden koruyucu bir faktördür. Erken adet görmek ve geç menopoza girmek, uzun süre hormonlu ilaçlar kullanmak, kötü beslenmek, sigara ve alkol tüketimi, radyasyona maruz kalmak, ilk doğumu 30 yaşından sonra yapmak, meme kanserinde başlıca risk faktörleridir.

BU RİSKLER NASIL ÖNLENİR!

Bu risklerin azaltılması için öncelikli olarak kilonun azaltılması gerekiyor. Ayrıca sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, sigara ve alkolden uzak durmak, emzirme, uzun süreli hormon ilaçları kullanmamak gerekiyor.

MEME KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Meme başlarında özellikle kanlı ve kötü kokulu akıntıların olması, kitle, meme üzerindeki deride ödem olması, şişlik, ağrı, yine deri üzerinde portakal kabuğu gibi görüntü oluşması, iyileşmeyen yaralar oluşması, meme başlarında çekinti olması gibi belirtiler sonucunda ortaya çıkar.”

KADINLAR UTANMADAN BİZE GELSİN. KETEM’DE ÇALIŞAN HERKES KADIN

Dr. Elife Akbaba, Kars’ta aile yapısı gereği her yaştaki kadının utanmadan ve ihmal etmeden düzenli olarak kendilerine başvurmasını özenle isteyerek şunları söyledi.

“Biz diyoruz ki daha uzun, sağlıklı ve kaliteli bir yaşamın en önemli yolu erken tanı ve erken tedavidir. Bu yüzden kadınlarımızı bu merkeze tedavi ediyoruz. Ayrıca ille de kadınlarımızda bu belirtiler olmasa bile hatta hiç hasta olmasalar bile buraya gelip meme kontrolü yapabilir ve burada uzmanlar tarafından meme tanımı konusunda eğitim de alabilirler. Ayrıca merkezimiz, il genelinde aile hekimleriyle bağlantı kurarak tüm kadınların telefon numaralarını alıyoruz ve tek tek onları arıyoruz ve merkezimize davet ediyoruz.

Her 20 yaş altı kadınların kendi kendilerine meme muayenesi yapmaları gerekir. Bilmeyenler için de merkezimizde eğitimler veriyoruz. Ayrıca merkezimiz dışında da oluşturduğumuz çeşitli guruplara da eğitimler veriyoruz. 50 yaşın üzerindeki bayanlara da her iki yılda bir mamografi çekimi yapıyoruz. Ayrıca riskli gördüğümüz bayanların ultrason çekimlerini yapıyoruz.

KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİNİN AMACI NEDİR?

Bir kadının kendi meme dokusunu tanıması ve oluşabilecek her hangi bir değişikliği erken dönemde fark edebilmektir. İlle de kanser olabilecek diye bir şey yoktur. Ama bir doktor tarafından muayene edilmesi ise son derece önemlidir.

ERKEKLERDE GÖRÜLEN MEME KANSERİ DAHA DA TEHLİKELİDİR.

Meme kanseri sadece kadınlarda da olmaz. Kadınlar göre erkeklerde de görülebilir. Erkelerde ise bu hastalık daha da tehlikeli seyredebilir. Eğer erkekler de memelerinde herhangi bir değişiklik hissederlerse yani meme dokusunda büyüme sertlik, ele gelen bir sertlik tehlike arz eden bir risk faktörü olarak görülebilir.”diye konuştu.

RAHİM AĞZI KANSERİ: DÜNYA DA HER İKİ DAKİKA DA BİR KADIN RAHİM AĞZI KANSERİNDEN ÖLÜYOR

Dr. Elife Akbaba ülkemizde de sıkça görülen rahim ağzı kanseri nedeniyle Dünya’da her iki dakikada bir kadının öldüğüne de dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu.

“Rahim ağzı kanseri, rahim ağzını oluşturan hücrelerin anormal bir şekilde büyümesi ve çoğalması sonucu oluşan bir kanser türüdür. Rahim ağzı kanseri her iki dakikada bir kadının ölüme sebep olan bir kanser türüdür. Erken teşhis sayesinde yüzde yüze varan bir oranda tedavi edilmesi mümkündür. Bun nedenle bu kanser türünü çok önemsiyoruz. Çok basit bir yöntemle rahim ağzı kanseri teşhisi konulabilmektedir. Rahim ağzından ‘SMEAR’ dediğimiz doku alınarak patolojik olarak incelendikten sonra herhangi bir anormal değişiklik varsa ona göre tedavi edilmesi gerekiyor ve bu tedavileri merkezimizde yapıyoruz.

RAHİM AĞZI KANSERİNİ OLUŞTURAN RİSKLER NELERDİR?

Cinsel yolla bulaşır. 20 yaşından önce aktif olarak cinsel yaşamın başlaması, birden fazla eşle cinsel birliktelik, tedavi edilmeyen ve önemsenmeyen yaralar, yanlış beslenme, sigara ve alkol kullanmak ve kişisel temizliye önem verilmemesi gibi faktörler rahim ağzı kanseri risklerini arttıran faktörlerdir.

RAHİM AĞZI KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Adet dışı kanamalar, sık sık görülen bel ve kasık ağrıları, kötü kokulu akıntılar, cinsel birleşme sırasında meydana gelen ağrılar ve kanamalar, kilo kaybı olması gibi faktörlerdir. Erken teşhis için ise jinekolojik muayene ve SMEAR testi yapılması gerekiyor. Yani diyoruz ki erken tanı hayat kurtarır. Bu nedenle bütün bayanları KETEM’e bekliyoruz. Kars’ta yaşayan bütün kadınlar bilsin ki sağlık utanmaya ve ihmale gelmez. Bu merkezde çalışan personelin tamamı kadındır. Gelin burada taramanızı yapalım.”

SMEAR TESTİ NEDİR?

Smear Testi, rahim ağzını değerlendirmek ve hem enfeksiyonlar hem de kanser- kanser öncüsü durumlar açısından kontrol etmek için kadınlara yapılan özel bir rahim ağzı tarama testidir. Bu testteki en önemli amaç, özellikle rahim ağzı kanserlerinin ve kanser öncesi (prekanseröz) lezyonların erken tanınmasıdır. Son yıllarda jinekolojik muayene ve jinekolojik kontrollerin rutin bir parçası haline gelmiştir.

SMAER TESTİNİN ÖNEMİ NEDİR? SMAER TESTİ HAYAT KURTARICIDIR.

Günümüzde tıpta kadınlarda hayat kurtarıcı ve yaşam süresini uzatıcı olarak görülen ve yararlılığı kanıtlanmış iki çok önemli Smear ve Mamografi testleri vardır. Kadın üreme sistemine ait kanserler arasında meme kanserinden sonra ikinci sıklıkta görülen rahim ağzı kanseri erken dönemde yakalandığında tam şifa ile sonuçlanan bir hastalıktır. Tüm kanserlerde olduğu gibi serviks kanseri de uzun yıllar süren gizli hastalık döneminden sonra ortaya çıkar. Bu kanserinde şikayetler ortaya çıktıktan sonra da ne yazık ki hastalık yayılmıştır. İşte bu nedenle kanserleri erken dönemde tanımlamak için çeşitli testler geliştirilmiştir. Serviks kanseri'nin erken tanısındaki en önemli test smear testidir. Smear ile alınan örnekler patolojik olarak incelenerek kanser veya kanser öncüsü hücrelerin olup olmadığı araştırılır. Bu testler ve tedaviler de KETEM’de yapılmaktadır.”