Tacettin DURMUŞ
Son 60 yılın en yoğun kuraklığının yaşandığı ilimizde çiftçi son günlerde dolu ile mücadele etmeye başladı.
Ekin zamanının başlarında ayaz ve soğuk rüzgar nedeniyle başlayan kuraklık alametleri, ilk bahar ve yaz ayları boyunca yağmayan yağmurla devam etti. Verimi yüzde 20’lere düşen kuraklığın boyutu son günlerde yağan dolu nedeniyle yaşamlarını köylerde sürdüren Karslıları kara kara düşündürüyor. Son günlerde yağan şiddetli dolu sonrası birçok tarlada biçilecek bir tutum arpa, yulaf ve buğday kalmadı.
Kars’ın birçok köyünde olduğu gibi Arpaçay ilçesine bağlı köylerde yağan şiddetli dolu, köylülerin son umudunu da yok etti. İlçeye bağlı Değirmenköprü köyü ile birlikte etrafındaki onlarca köyde önceki gün etkili olan şiddetli dolu, kuraklık nedeniyle yüzde 20 seviyesinde bulunan arpa ve buğday tarlalarını yerle bir etti. Köylerde bazı kuşların da telef olmasına neden olan dolu yağışı, hasat edilecek ürün bırakmadı. Dolu ve kuraklıktan ilçenin yüzde 10’unda ekili olan mısır ve pancar tarlaları da büyük zarar gördü.
Her yıl olduğu gibi bu yılda Kars’a gelen Güneydoğu’lu biçerdöver sahipleri de kuraklıktan olumsuz etkilendi. Biçerdöverler de evlerine ekmek götüremeyeceklerine dikkat çekerek, devletten destek beklediklerini dile getirdiler.
Yaklaşan kış öncesi kara günler yaşayan köylüler, hayvanlarının kışı nasıl geçireceğini düşünürken, hükümetin sözünü verdiği desteklerin ise köylerine kadar ulaşamayacağından dolayı büyük endişe yaşıyor.
Çiftçiler, hükümet yetkililerinin ve bölge milletvekillerinin kuraklıktan etkilenen çiftçiye dönüm başına 100 lira destek verileceği yönündeki açıklamalarına rağmen, köylerine zarar tespiti yapmak için Tarım ve Orman il ve ilçe müdürlüklerinden her hangi bir görevlinin gelmediğine dikkat çektiler. Kuraklık ve dolu nedeniyle çiftçinin yaşadığı sorunları yerinde tespit etmek için köylerine sadece biz bazı gazetecilerin geldiğini söyleyen çiftçiler, durumlarının içler acısı olduğunu dile getirdiler.
“KENDİ BOĞAZIMIZI DEĞİL HAYVANLARIMIZIN BOĞAZINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Ekili tarlalarının, kuraklığın ardından yağan dolu nedeniyle yok olduğunu belirten Değirmenköprü köyünden Murat Aslan, “Bizim köyümüzde yüzde 20 ile 30 arasında ürünümüz vardı. Dün yağan dolunun ardından tamamen silindi ve hiçbir şeyimiz kalmadı. Sadece yetkililerden yardım bekliyoruz. Benim 10 tane ineğim var. Bundan sonra ineklerim de aç biz de açız. Yapacak bir şey yok. Hükümet bize kuraklık desteği yapabilir, saman desteği verebilir. Bizler şu anda kendi boğazımızı değil hayvanlarımızın boğazını düşünüyoruz. “dedi.
EKTİĞİMİZ EKİNLERİN YÜZDE 1’İNİ ANCAK ELDE EDECEĞİZ
Murat Aslan gibi ektiği 130 dönüm tarladan yüzde 1 üren elde edeceğini söyleyen köylü de “Ektiğimizin yüzde 1’ni bile alamayacağız. Kuraklık bizi perişan etmişti, şimdi de dolu vurdu. Hükümetten destek bekliyoruz, inşallah verirler. Samanımız ve otumuz yok, hayvanlarımız aç. 20 büyükbaş hayvanım var. 130 dönüm tarla ektim ve 3 ton saman, 2 ton da ot elde eti. Her ikisi 2 hayvanı yaza çıkarmaz. Üstelik bankalara borcumuz var. Kredi borçlarımızın yanı sıra yem ve gübre borçlarımız var. Devletimizden destek bekliyoruz. Şu ana kadar köyümüze gelip zarar ziyan tespiti yapan bir yetkili memur gelmedi. Derdimizi soran sadece siz gazeteciler oldunuz.” Şeklinde dert yandı.
KÖYÜMÜZE SADECE GAZETECİLER GELDİ
Köylerine dertlerini dinlemek için sadece biz gazetecilerin geldiğine dikkat çeken Tuncay Kaya da konuşmasında “İnşallah siz bizim sesimiz olursunuz, yetkililer duyar. Bize bir yardım sözü verirler, zararlarımız karşılanır. Çiftçi ve reçberler olmazsa nasıl geçim olur. Köyümüze hiçbir kimse gelip zarar tespiti yapmadı. Sadece siz gazeteciler geldi. Kuraklıktan dolayı benim hayvanlarımın bir tanesi 2 ile 3 bin liraya indi. Ben ne yapacağım.” Dedi.
BİÇERDÖVERCİLER EVLERİNE EKMEK GÖTÜREMEYECEK
Her yıl olduğu gibi bu yılda Diyarbakır’dan Kars’a gelen biçerdöverci Memet Çınar da, “Köylerde biçilecek bir şey kalmadı. Geldiğimizde doludan önce de biçilecek bir şey yoktu. Köylüler perişan halde. Diyarbakır’dan geldik. Aç ve borçlu bir şekilde memleketimize döneceğiz. Masraflarımızı dahi çıkaramayacağız. Bizler de hem kendimiz hem de köylülerimiz için bir destek bekliyoruz.” Dedi.
MISIR TARLALARIMIZ DA KURAKLIK VE DOLU NEDENİYLE BÜYÜK ZARAR GÖRDÜ
Mısır ekicisi Yılmaz Aslan da yüzde 70 oranında zarar gördüklerini belirterek “Ektiğimiz mısırdan kuraklık nedeniyle yüzde 30 civarında bir ürün bekliyorduk. Dün yağan dolunun ardından o da yok oldu. Çok zorda olsa su vermeye çalışıyoruz. Dolu mısırın yapraklarını kırdı. Bu yaprakları dökecek ve yeni yapraklar açacak. Tekrar yapraklanıp püskül vermesi için 20 gün gerek. Yaz başında da son vurdu. İkinci ekimi yaptım. Şimdi de dolu vurdu. Emeğimiz boşa gitti. Hayvanlarımız için mısır slajı yapıyoruz. Saman ve arpa hem yok hem de çok pahalı. Gübrenin çuvalı 200 lira o da yok dolu. Böyle devam ederse elimiz de hayvan da kalmayacağı gibi borçlarımızı da ödeyemeyeceğiz. Kendileri yıllar İstanbul’a, İzmir’e göçmüş köylülerimizin tarlalarını kiralayarak ekiyoruz. Emek veriyoruz biz ekiyoruz ama devlet doğrudan gelir desteğinin yanı sıra zarar ziyan desteklerini de ekene değil de tarla sahibine veriyor. Onlar sahillerde tatil yapıp eğlenirken bu destekleri alıyorlar “ şeklinde ifadelerle gazetemize dert yandı.