Kars Susmuş, Gel de Patlama!

haberx.com yazarlarından Karslı hemşerimiz Cahit KILIÇ, son derece anlamlı ve herkesin kendisine pay çıkarması gereken bir yazı kaleme aldı.

İşte Cahit Kılıç'ın o yazısı : "Kars Susmuş, Gel de Patlama!"

Nevruz Bayramı nedeniyle internetteki Kars sitelerini tarıyorum; Kars’ta yayımlanan yerel gazetelerin sitelerini teker teker gözden geçiriyorum. Her Nevruz Bayramı’nda ve Aşura günlerinde yaparım bunu...

Çünkü ben, o toprakların çocuğuyum. Çünkü ben, o topraklarda mayalandım, o topraklarda tuttum, o topraklarda filizlendim, o topraklarda başak vermeye başladım...

Çünkü ecdadımın mezarları o topraklardadır; babam, dedem, ninem o topraklarda doğdular, o topraklarda yatıyorlar...

Göç ettim geldim de halt ettim; bir kendimi yaksam dert değil, bir sülaleyi mahvettim. Atamın ocağını söndürdüm, hanesini virân eyledim... Bu ayrı bir konu, en azından bu yazının konusu değil...

***

Gelelim bu yazının konusuna...

Nevruz Bayramı’dır, bakalım kim ne yazmış diye merak ediyorum. Yüz yıllardır kesintisiz Nevruz Bayramı kutlayan o toprakların çocukları, hangi minvâlde kalem oynatmışlar! Onları arıyor bu bahtsız gözlerim...

Önce Işıklı Camii Şerifinin sitesine bakıyorum: Tısss... Ne bir ses ne bir nefes... Adını verdikleri rahmetli Hacı Ahund Malik Işıklı’nın ruhu azap çekiyordur...

Ardahan’da yayınlanan SonVilayet Gazetesi, manşet yapmış: “Ardahanlı Provakasyona Gelmeyecek! Çünkü; Nevroz Barıştır, Kardeşliktir...”

PeKeKe ağzıyla “Nevroz” diyor... Sanki daha önce hiç “Nevruz” duymamış gibi...

Kars Manşet, iki defa manşet yapmış: “Kars’ta Nevruz Kutlamaları” ve Kars’ta Nevruz Yeni Gün Kutlamaları...”

Çağdaş Kars Haber: Tısss...

Kars rehberi: Tısss...

Serhat Kars, manşetten veriyor: “Kars’ta Nevruz Kutlamaları...”

İstanbul’dan yayımlanan Siyasal Birikim: “Kars Ülkü Ocakları’ndan Coşkulu Nevruz Kutlaması...”

Kimisinde “tıssss” kimisinde sadece “haber” var...

***

Bir tek Hüryurt Gazetesi manşetten hakkını veriyor:  “Nevruzunuz Mübarek, Gönlünüz Baharla Dolsun” “Toyun Mübarek Olsun Türk Dünyası...”

Çünkü Hüryurt, Karslı... Çünkü Hüryurt, Kars’ta doğmanın, 56 yaşına gelmenin ne olduğunu iyi biliyor. Çünkü Hüryurt, Karslı olmanın bilincinde; çünkü Hüryurt, 56 yıllık Kars geleneğini sırtında ve ruhunda taşıyor...

***

Pekiyi...

Köşelere kurulanlardan bir yazı var mı?

Yok!

Tıssss...

İşte gel de buna patlama!

Kimisinin adının önünde Prof. ünvanı var...

Kimisi her konuda âlleme; ota da bota da yazıyor...

Yazsın, zararı yok! Nasıl olsa bu ülkede palavraya vergi tahakkuku yapılmıyor...

***

Amma ve lâkin içime sindirmemin mümkünatı yok!

Sen ki, o toprakların çocuğusun... Sen ki, benim gibi üç kuruşluk ekmek parası için diyârdan diyâra savrulmadın; o toprakların ekmeğiyle doydun, hâlihazırda da o toprakların ekmeğini yiyorsun...

Sen ki, 40 yaşını, 50 yaşını o topraklarda yaşadın.

Sen ki, 19 veya 20 Mart günlerinde; Kâzım Paşa’daki dükkânlardan heybelerini dolduranları ya bizzat gözlerinle gördün ya da heybeni doldurdun...

Sen ki, Ortakapı’dan İstasyon Mahallesi’ne, Yeni Mahalle’den Bülbül Mahallesi’ne, 29’un bir ucundan diğer ucuna, Taşlı Harman’dan Demir yolu hattına kadar oturanların bayram sevinçlerine ya ortak ya da tanık oldun...

Sen ki, şimdi adı Işıklı Camii olan o zamanki Yeni Mahalle Camii’nde Hacı Ahund Malik’in ya arkasında bayram namazına durdun ya da bayram namazı kılındığını en azından duydun...

Sen ki, Arpaçay köylerinde, Kızılçakçak ve köylerinde, Iğdır, Tuzluca, Aralık, Başköy ve köylerinde, Ağbaba’dan Şöregel’e kadar bu bayramın kutlandığını ya gözlerinle gördün ya da bizzat kutlayanlardan biriydin...

Sen ki, 1990’ların başından itibaren “Newroz çığlıkları atanların” ve “araba lastikleri yakanların” o tarihe kadar ne Newroz’un N’sinden haberlerinin olduğunun, ne de ateş yakmanın yani “aloy aloy”un ne olduğundan zerrece bilgisi veya ilgisi olduğunun ya tanığısın ya da bizzat yaşayanlardan birisin...

Geçmişteki kızıllığına bakmadan ulusalcılığın feriştahını yapıyorsun...

Her fırsatta âlleme-i cihan kesilip din, inanç sâhibi insanlara ağzından tükürükler saçarak hakaretler yağdırıyorsun...

Ne oldu da bu bayramda dut yemiş bülbüle döndün?

Tısss... Ne bir ses ne bir nefes!

***

Hayır, ben, ırkçılık veya mezhepçilik yapmayı düşünüyorsam nâmerdim: Bir hakkın tesliminin peşindeyim...

Hadi Batı’daki adam bilmiyordu. Bir önceki yazımda sâikleriyle ortaya koydum; Osmanlı, şu şu sebeplerden dolayı zamana yayarak sildi dedim...

Sen ki, bunu çok iyi biliyorsun ve birebir yaşadın!

Senin ulusalcılığına, Türk’lüğüne ne oldu ki; bin yıllık Türk Bayramı hakkında iki satır serdetmedin?

Yaz da bilelim!