Karslı dağcıların keşif güncesi: (Köse Dağı)

Karslı dağcıların ve doğa tutkunlarının bölge dağlarına yaptıkları zirve tırmanışları devam ediyor.

Volkan KARABAĞ

Kars, Ardahan ve Iğdırlı dağcılar, yılın 4 mevsiminde gerçekleştirdikleri tırmanışlarla, bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini yerinde gözlemleyerek, kendilerine özgü keşif güncesi oluşturmaya devam ediyor. Son günlerde kadim sınır kentimiz Ardahan’da da gelişmeye başlayan dağcılık ve doğa yürüyüşleri etkinlikleri bölgenin tanınmasına katkı sunuyor.

Bölgenin, doğal, tarihi ve kültürel varlıklarının tanınmasını kendilerine hedef edinen Karslı dağcılar, bu hafta sonu keşif güncelerine 3.433 rakımlı Köse Dağı’nı da dahil etti.

Türkiye Dağcılık Federasyonu (TDF) Kars İl Temsilcisi Alpay Korkmaz, Zirve Dağcılık Doğa Sporları Kulübü Kars İl Başkanı Tacettin Durmuş, profesyonel dağcı Harun Çalkın koordinasyonunda, Ağrı ilimizin Eleşkirt ilçesinde bulunan 3.433 metre yüksekliğindeki Köse Dağı’na zirve tırmanışı geçekleştirdi.

Eleşkirt ilçesine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Köse Dağına 4 saatte tırmanan Zirve Dağcılık Doğa Sporları Kulübü sporcuları Alpay Korkmaz, Harun Çalkın ve Tacettin Durmuş, eğimi yüzde 60 olan dağa zirve yaparak, Türk Bayrağı ve flamalarını açarak 8 saatlik zorlu ve bir o kadar da keyifli tırmanışı tamamladı.

3.433 rakımlık Köse Dağı’na Harun Çalkın’ın açtığı rota üzerinden tırmanış gerçekleştiren dağcılar, dağ keçilerini de gözlemlemenin yanı sıra yürüyüşe başladıkları Günaydın Köyü sakinleri ve çocuklardan da dağ ve çevresinin habitatı, doğal yapısı ve bölgede yaşayan yaban hayatı hakkında da bilgi alarak keşif güncesini tamamladılar.

HARUN ÇALKIN, “HER DAĞIN BİRDEN ÇOK HİKAYESİ VAR”

Zirve tırmanışı sonrası keşif güncesini oluşturan ve her dağın birden fazla hikayesi olduğuna dikkat çeken Harun Çalkın, Köse Dağı hakkında bilgi verdi. Köse Dağı’nın ülkemiz için son derece stratejik bir noktada olduğuna  vurgu yapan Çalkın, “Bilindiği gibi Doğu’daki Osmanlı- Rus sınırı 1878 Berlin Kongresinde belirlenmiş, ardında da Kars, Batum ve Ardahan ve çevreleri Rusya’ya bırakılmıştı. Sınır hatları da Batum’un güneyinde Çoruh Nehri’nin Güneydoğusundan Artvin’in aşağısında bulunan Çoruh istikametine Oltu Çayına kadar paralel olarak uzanıyordu. O zaman Oltu Kasabası Rusların elindeydi. Oltu’dan Narman’a, buradan da Gürcü Boğazı yoluyla Erzurum’a giden yol stratejik açıdan çok önemliydi. Kars sınırı da Soğanlı Dağlarından geçmekteydi. Soğanlı Dağları savunma bakımından eski önemini kaybetmişti. Bu yüzden Türk tahkimatı Aşağı Parsin’de, Köprüköyü’nde meydana getirilmişti. Bayezid tarafındaki sınırımız ise, Berlin Kongresi’nde buraların bizlere verilmesiyle Aras Nehrini geçip Köse Dağa ve Ağrı Dağı’ndan İran sınırına uzanıyordu. Bu bölgede Eleşgird Vadisİ,  Murat Vadisi’ne ulaşması sebebiyle çok büyük stratejik önemi haizdir. Bu nedenlerle Köse Dağı ve çevresi, yüzyıllardır olduğu gibi günümüzde de Ülkemiz için son derece önemli stratejik bir bölgedir.

Aynı zamanda her açıdan huzurlu bir ilçe olan Eleşkird’in, Köse Dağı’nın dağcılık ve doğa turizmi açısından tanınması son derece önemlidir. Aynı zamanda Köse Dağı ve çevresi habitatı ve yaban hayatı açısından da henüz keşfedilmemiş özelliktedir. Dağ ve çevresinde yaban keçisi, ayı ve domuz sürüleri özgürce dolaşmaktadır. Aynı zamanda bölge halkının yaban hayvanlarını avlamaması ve doğa tutkunu olması da son derece sevindirici bir durumdur.” Dedi.